Ülkenin kuzeyindeki Trablus şehrinde Hariri'nin Gelecek Hareketi'nin bayraklarını taşıyan göstericiler, yollara barikat kurdu ve lastik yaktı.
Başkent Beyrut'ta ise artan protestolar karşısında düzeni sağlamak için ordunun görevlendirildiği bildiriliyor.
Hizbullah ve müttefikleri eski başbakanlardan Necib Mikati'nin yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesi konusunda önemli mesafe kat etmişlerdi.
BBC'ye konuşan Mikati ise, Hizbullah ile herhangi bir bağı olmadığını söyledi ve tek kaygısının Lübnan'ın bütünlüğü olduğunu vurguladı.
ABD kaygılı
ABD ise Hizbullah'ın yeni hükümette ağırlığa sahip olma ihtimalini ''büyük kaygıyla'' karşıladığını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü PJ Crowley, ''Hizbullah konusundaki görüşlerimiz iyi biliniyor. Biz Hizbullah'ı terör örgütü olarak görüyoruz. Dolayısıyla Hizbullah'ın hükümette lider rolü alması kaygı vericidir'' dedi.
Crowley, Hizbullah'ın oynayacağı rol arttıkça Lübnan hükümetiyle ilişkilerinin daha sorunlu olacağını söyledi.
Necib Mikati eğitimini ABD'de almış, telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren Sünni gruba mensup bir işadamı. Lübnan anayasasının ülkenin karmaşık dini ve mezhep yapısında denge kurmak amacı taşıyan düzenlemeleri çerçevesinde başbakanın Sünni olmasını öngörüyor.
Mikati daha önce de geçici olarak başbakanlık görevini üstlenmişti.
Hizbullah'ın ve Hristiyan grupların desteklediği, milyarder işadamı Financial Times'a verdiği mülakatta, ''Beni performansımla değerlendirin'' diyor ve tek taraflı değil, bir uzlaşma hükümeti kurmayı amaçladığını, ama bunu sağlayamazsa o zaman teknokrat hükümeti kurmayı tercih edebileceğini kaydediyor.
Mikati, krize neden olan Hariri suikastına ilişkin BM soruşturması konusundaysa bu konunun Lübnan içinde tartışılması gerektiğini söylüyor.
Hariri hükümette yer almayabilir
Başbakan Saad Hariri yanlıları ise, gelişmeleri Hizbullah'ın Suriye ve İran'ın himayesinde Lübnan'da bir darbe girişimi olarak nitelendiriyor ve protesto çağrısında bulunuyor.
Yeni hükümet kurulana kadar başbakanlık görevini sürdüren Hariri, Hizbullah ve destekçilerinin liderliğini yapacağı bir hükümette yer almayacağını açıklamıştı.
Yapılan açıklamada Hariri'nin liderliğindeki "Gelecek Hareketi bir 8 Mart adayının liderliğindeki hükümette yer almayı reddetmektedir" dendi.
8 Mart bloğu, ülkedeki Şii hareketler Hizbullah ve Emel ile Hristiyan lider Michel Aoun'un hareketini bir araya getiriyor.
Hizbullah ise, eğer kendi başbakan adayı desteklenirse, "ortak bir hükümet" arayışına gireceğini söyledi.
Adaylıktan çekilmediğini söyleyen Hariri ise yaptığı açıklamada: "Bugünkü görüşmelerden çıkan üzerinde uzlaşılacak bir aday değil. Adaylardan biri Saad el-Hariri, biri ise 8 Mart hareketinin adayı ve yapılacak seçim belli" dedi.
Hariri'nin eski destekçilerinden Velid Canbolat ise Hizbullah'ı destekleyeceğini açıkladı.
Böylece, Hizbullah'ı da içeren ve mecliste 57 sandalyeye sahip olan Şii blok, istedikleri Sünni adayı seçebilecek çoğunluğa biraz daha yaklaşıyor.
Yeni başbakanın seçilmesi için başlayan görüşmeler iki gün sürecek.
Lübnan'daki siyasi sistem, iktidarın farklı gruplar arasında paylaşılmasını öngörüyor, dolayısıyla başbakan Sünni, cumhurbaşkanı Hristiyan ve meclis sözcüsü Şii nüfus arasından seçiliyor.
Lübnan'da ay başında Hizbullah ve yandaşları, ülkenin eski başbakanı Refik Hariri'nin öldürülmesine dair Birleşmiş Milletler soruşturmasının taleplerini karşılamaması sebebiyle meclisten çekilmiş ve hükümet düşmüştü.