Kafaları sadece “satın alınmayacak ürünler listesi” yapmaya çalıştı, kayyum atayıp şirketlere el koymayı akıl bile edemediler.
Ellerinin altında “vergi dairesi” bulunduğunu bile bilmiyorlardı. Bakın İslamcılara, vergi dairesi meğerse ne kadar büyük bir silahmış, anlayın.
Gece yarısı televizyon basıp yayın kesmeyi de akıl edemediler, gazetelere, televizyonlara el koyup, gazetecileri sürükleyerek dışarı atmayı da düşünemediler.
Yaptıkları tek şey beğenmedikleri haberleri, yorumları bir klasör içinde toplayıp şikâyet etmek olabildi.
Dedim ya 28 Şubatçılar, siyasal İslamcıların yanında gerçekten çok naif kaldılar.
Hürriyet'e saldıran magandaların başındaki tip, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “gençlerle buluşmasını” düzenlemiş.
Gazetede fotoğrafı vardı, görmüşsünüzdür.
Başbakan ile maganda yan yana dizilmişler, alkış kıyamet şarkı söylüyorlar.
Bu fotoğrafa bakınca Ahmet Davutoğlu’nun gençlere hangi yüzle öğüt vermeye kalkıştığını düşündüm.
Yanındaki adam gazete binası basan, gazetecileri dövmekten söz eden, böyle yaparak bizlerin “dokunulmazlığını kaldırdığını” övünerek anlatan şiddete düşkün bir maganda.
Utanmadan marifetiyle övünmeye devam ediyor, “Dokunmaya devam edeceğiz” diye küçücük aklıyla bizlere gözdağı vermeye çalışıyor.
Sizse koskoca profesör olmuşsunuz, adam gibi okullarda okumuşsunuz, entelektüelim diye dolanıyorsunuz, maiyette Başbakanlık makamına kadar da yükselmişsiniz ve böyle bir tiple yan yana şarkı söyleyip el çırpıyorsunuz.
Bu size hiç utandırıcı gelmiyor mu?
Kendi çocuklarınıza nasıl bir örnek olduğunuzun farkında mısınız?
Beğenmedikleri fikirleri savunanların camını çerçevesini indirdiklerini, gidip gazeteci dövdüklerini görseniz, bununla iftihar mı edeceksiniz ki magandanın yanında bir de tebessüm ediyorsunuz.
Sonra kalkıp İslam’dan, güzel ahlaktan filan söz ediyorsunuz.