Menderes ve arkadaşlarının idam sürecine 'görevli er' olarak yakından tanıklık yapan Muzaffer Erkan, 51 yıllık suskunluğunu bozdu.
Kendisini çekirdekten Cumhuriyet Halk Partili olarak tanımlayan Erkan, idamlara üzüldüğünü ve asılmaları gördükten sonra günlerce yemek yiyemediğini söylüyor.
"O anlar gözlerimin önünden gitmedi, çok zor oldu benim için. Rüyalarıma girdi. Kâbus görüyordum hep." diyor.
Başsavcı Altay Ömer Egesel'in idam fermanını okuduktan sonra dalga geçer gibi, "Ya Menderes, gördün mü, nerelere kadar düştün!" dediğini aktaran Erkan, Adnan Menderes'in idam sehpasındaki son sözlerinin ise şunlar olduğunu ifade ediyor:
"Türkiye'ye 10 sene başbakanlık yaptım. 8 senemi Türk tarihi yazacak, 2 senemi de dalkavuklar. Oğlum Yüksel'in devlet tarafından okutulmasını istiyorum. Kaleminden altın damlasın. Bizim gibi olmasın."
Erkan, bütün duruşmalara katılan bir asker olmasının yanında, Yassıada'dan İmralı'ya gemiyle infaz için götürülen Menderes, Zorlu ve Polatkan'ı koruyan dört askerden biriydi ve üç idamda da bulundu. Diğer üç asker ölmüş. O dönemin yaşayan son tanıklarından biri Erkan. Aktardıkları arasında birçok ilginç bilgi mevcut. O dönem günü gününe olayları bir deftere not aldığını ancak komutanının görüp ikaz etmesi üzerine defteri korkudan yaktığını belirten Muzaffer Erkan, İmralı'da mahkemeden önce 66 mezar yeri kazıldığını kaydediyor. Yassıada'dan İmralı'ya infaz için getirilen Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idamlarına kadar sürekli yanlarında bulunan ve her olayın canlı şahidi olan Erkan,
Hasan Polatkan'ın infaz için götürülürken hücumbotta gözlerinin yaşardığını ve millete sitem ettiğini söylüyor. Celal Bayar'ı, kendisi asılmayacakmış gibi tavırlar içinde gördüğünü belirten Erkan, Fatin Rüştü Zorlu'nun abdest alarak idam sehpasının yanında iki rekat namaz kıldığını ve cellada lüzum duymadan kendi kendini astığını kaydediyor. Yazılanların aksine, boyu uzun geldiği için ayakları sehpada kalan Zorlu'nun sehpasına celladın tekme vurduğu iddiasını ise yalanlıyor.
İdam günü ayağa kalkamayacak derecede hasta olan Adnan Menderes'in burnuna ve ağzına bir merhem sürülerek canlandırıldığını söylüyor:
"Menderes'i İstanbul'a hastaneye götürüyoruz diyerek hücumbota bindirdiler. İnanmış gibiydi, mutlu oldu. 'Ver bana bir sigara!' diyerek teğmenden bir Hanımeli sigarası aldı ve içti. İdam öncesindeki misafir odasında bir parça şeftali yedi. İdam edildiğinde şeftalinin suyu beyaz kefeninin önüne aktı."
Muzaffer Erkan, Menderes'in idamını Yassıada Komutanı Tarık Güryay, MBK üyeleri ve 100 subayın izlediği bilgisinin de yanlış olduğunu, idam anında 11-12 kişi bulunduğunu iddia ediyor. İdam edilen Menderes'in başında 45 dakika beklediklerini belirten Erkan,
celladın ipte sallanan Menderes'e doğru yaklaşarak onun rugan ayakkabılarına baktığını ve şöyle söylediğini anlatıyor: "Bu ayakkabılar benim olacak!"