Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) kendilerinde lider değişimi ihtiyacı olmadığını belirtirken, muhalefet partileri Merkel'in başbakanlık koltuğunu da bırakması gerektiğini belirtti.

SPD Genel Başkanı Andrea Nahles partisinin Hessen eyalet parlamentosu seçimlerinde aldığı kötü sonucun federal düzeyde kişilerle ilgili değişiklik yapılmasına gerek oluşturmadığını söyledi. Nahles, Başbakan Merkel'in partisinin genel başkanlığına yeniden adaylığını koymak istemediğine dair haberleri değerlendirirken, "SPD'de yenilenmenin tartışılmadığını" söyledi.

18 yıl önce CDU Genel Başkanlığına seçilen Angela Merkel, Aralık ayında Hamburg'da yapılacak olan kongrede yeniden aday olacağını açıklamıştı. Ancak Merkel'in adaylıktan vazgeçtiğini, Hessen'de alınan seçim sonucunun değerlendirildiği Parti Başkanlık Divanı toplantısında açıkladığı bildirildi.

Son dönemlerde üzerindeki baskı artan Başbakan Merkel şimdiye kadar başbakanlıkla parti genel başkanlığının tek elde toplanması gerektiğini savunuyordu. Başbakan Merkel'in 2021 yılına kadar başbakanlık görevinde kalacağı belirtildi. Merkel'in bu tarihten sonra AB kurumları da dahil olmak üzere başka bir göreve gelmek istemeyeceği bildirildi.

SPD, Hessen seçimlerinde yüzde 19,8'lik oy oranıyla birinci gelen CDU ve ikinci olan Yeşiller Partisi'nin gerisine düşmüştü. SPD Genel Başkanı Nahles açıklamasında partisinin aldığı sonucu "çok acı" olarak niteledi ve sonuçtan eyalet parti teşkilatının sorumlu olmadığını belirtip partisinin oy kaybetmesini seçmenin Berlin'deki koalisyon hükümetinin durumundan memnun olmayışına bağladı. Andrea Nahles seçim sonucunun değerlendirmesini hafta sonundaki kamuoyuna kapalı oturumda yapacaklarını duyurdu.

Muhalefetteki Hür Demokrat Parti'nin (FDP) lideri Christian Lindner, CDU genel başkanlığını bırakmaya ancak başbakanlık görevini sürdürmeye karar veren Angela Merkel'in "yanlış görevden vazgeçtiğini" belirterek, Merkel'in başbakanlıktan da istifa etmesi gerektiğini söyledi. Lindner, CDU'ya "hükümetin yenilenmesi ya da erken seçimlere götüren yolun açılması" çağrısında bulundu.

Lindner, Merkel'in parti genel başkanlığından vazgeçmesinin hükümeti istikrara kavuşturmayıp sadece koalisyonun sonunu geciktireceğini belirtti. Hür Demokrat Parti Genel Başkanı erken seçimden azınlık hükümetine kadar birçok seçeneğin bulunduğunu ve Merkel sonrası dönemde sorumluluğu paylaşmaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping de benzer bir açıklama yaparak, Merkel'in başbakanlık görevini de bırakması gerektiğini belirtti. Kipping, Merkel'in sadece parti genel başkanlığı koltuğunu devretmesinin "tutarsızlık" olacağını ifade etti.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun ekonomik ve mali işlerden sorumlu üyesi Pierre Moscovici, Hessen'deki seçim sonuçlarına atıfta bulunarak "Avrupa Birliği'nin önemli bir üyesinin zor duruma düşmesinin Avrupa'nın itici gücünü zayıflatacağını" söyledi. Moscovici, "Almanya gibi bir ülkenin kırılganlaşmasının Avrupa'yı ve acilen el atılması gereken reformları tehlikeye düşürebileceğini" dile getirdi.

Hristiyan Birlik partileri (CDU-CSU) ve Sosyal Demokrat Parti arasındaki koalisyon hükümetinin öncelikle mülteci politikasında kaos görüntüsü verdiğini ifade eden Moscovici, bütçe ve vergi politikalarındaki reformların başarılmasının Almanya ile Fransa arasındaki işbirliğinin sağlamlığına bağlı olduğunu belirtti.

Deutsche Welle Türkçe