MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Koza-İpek Grubu'na yönelik baskınların perde arkasında bütün medyayı tehdit altına almak, korkutmak ve sindirmek gerçeğinin yattığını söyledi.

'DİĞERLERİNİN, SİZLERİN DE BAŞINIZA GELİR'

Yapılan operasyonun perde arkasında diğer medya kuruluşlarının bulunduğunu iddia eden Vural, "Bunun asıl amaç ve hedefleri, açıkçası AKP'nin yanlış politikalarını vatandaştan kaçırmaktır. Bu doğrudan doğruya vatandaşın haber alma özgürlüğünü ortadan kaldırmaktır. Yani haram para havuzuyla kurulan medya konusunda kıllarını kıpırdatmayanların tam seçim döneminin başlangıcında böyle bir şey yapması, aslında tüm medyayı tehdit altına almak, korkutmak, sindirmek amaçlıdır. Bununla ilgili yapılan bu muamele diğerlerinin, sizlerin de başınıza gelir demek suretiyle Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yanlış politikalarını eleştirmek, gerçeklerin vatandaşlara iletilmesini engellemek amacıyla yapılmış tipik bir korkutma ve sindirme siyasetidir. Asıl hedef ve amaç budur, diğerleri tali meselelerdir. Bu konuda bakıldığında gerçekten Türk demokrasisi, 1 Kasım seçimleri için demokrasi dışı davranışlar sergilenmektedir. Bir taraftan Milliyetçi Hareket Partisi'ne kumpas kurmalar, diğer taraftan medyayı bu şekilde açıkçası korkutmak, sindirmek. Bunun tek bir amacı ve hedefi vardır, 7 Haziran'da milletin vermediği iradeyi korkutarak, sindirerek medyayı bir beyaz asa gibi kullandırmak algı ve isteğidir. Bu bakımdan bunu yapanlar korkaklardır. Milletten korkan, demokrasiden, basın özgürlüğünden korkanlardır. Aslında 7 Haziran seçimlerinden önce de bütün bunlar yapılıyordu. Geldiğimiz bu noktada da 1 Kasım seçimlerine girmeden önce asıl amacın ve hedefin millet olduğunu, açık bir şekilde bu tavır ortaya koyuyor." dedi.

'BASKININ ZAMANLAMASI MANİDAR'

Bugün gazetesinde yayımlanan haberin akabinde baskın düzenlemesini manidar bulduğunu söyleyen MHP Milletvekili Vural, "Bu konu da çok vahim bir konudur. Medyaya yönelik yapılan bu operasyonun, bu görüntülerden sonra yapılmış olması doğrusu Türkiye'yi yöneten zihniyetin, açıkçası bu konulara göz yumduğuna ilişkin bir ortam ve kanaat oluşturması karşısında bunları saklamak amacıyla yapılıyor, yani bu da son derece ilginç bir zamanlama. Zamanlaması itibariyle manidar; hem seçimin başlangıç tarihi, günü hem de böyle bir manşet atıldıktan sonraki bir gün. O bakımdan bununla ilgili bu bilgileri karartacağınıza, bu bilgilerin doğru olup olmadığına bakılıp paylaşması gerekenler, bunlarla ilgili bilgileri paylaşanlara yönelik böyle bir operasyon yapıyor. Bu tür yaklaşımlar terör örgütüyle, terör örgütleriyle mücadeleyi gerçekten zorlaştırır. Terör örgütlerini meşrulaştıracak noktaya girer. Böyle bir algının oluşturulması bile Türkiye'nin terörle mücadelesini, akamete uğratılabilir bir noktaya getirir." şeklinde konuştu.

'SAVCILAR ÇIKAN FOTOĞRAFLARI ARAŞTIRSIN'

Bugün gazetesinde yayımlanan, IŞİD terör örgütüne silah gönderildiği iddia edilen fotoğrafların gerçekliğinin araştırılmasını isteyen Vural, "Asıl sorgulanması gereken bu, savcılar ne yapıyor? Bu fotoğraflar yayımlanmışsa bu cumhuriyet savcıları, kim bununla ilgili bir tahkikat açacak? Niye açmıyorlar? Böyle bir şey var mıdır, yok mudur? Bunun takip edilmesi lazım. Böyle bir şey olabilir mi? Biz millet olarak bu gerçeğin ne olduğunu öğrenmek istiyoruz. IŞİD terör örgütüne destek amaçlı birtakım malzemeler gidiyor mu, gitmiyor mu? Netice itibariyle bu haberi yapan, bu deliller ortadayken cumhuriyet savcılıkları hemen bu konuda soruşturmayı, böyle bir şeyin olup olmadığını ilişkin açmaları gerekir. Böyle bir şey yoksa, bunlar fotomontajsa o zaman gereğini yapın ama bunlarla ilgili soruşturmanın açılması, asıl terörle mücadele konusunda, terör örgütlerine yapılacak destekler konusunda savcıların ivedilikle harekete geçmesi gerekiyor. Bu haberi yapanlara yönelik değil, haberin doğru olup olmadığına ilişkin, doğruluğu varsa da bununla ilgili, suç işleyenlerle ilgili soruşturma açılması gerekiyor ama görülen o ki maalesef bu zamanlama itibariyle bu haberi yapanlara yönelik bir sindirme amaçlı bu kullanılıyorsa gerçekten çok vahim bir noktadayız demektir." diye konuştu. CİHAN