MHP'li Vural: Bülent Arınç'ın bir hastaneye gitmesinde fayda var

MHP'li Vural: Bülent Arınç'ın bir hastaneye gitmesinde fayda var
MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, "HDP'nin başarısında CHP ve MHP'nin katkıları var." şeklinde açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a sert cevap verdi. Vural, "Tabii Sayın Bülent Arınç, üçüncü dönemini tamamlamış bulunuyor. Bir check up'a gitmesinde fayda var, bir hastaneye gitmesinde fayda var. MHP'ye bu dili kullananın muhakkak kendisini kontrol ettirmesinde azami fayda mülahaza ediyorum." dedi. Vural, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları dosyasının yeniden açılması ve AK Parti'li dört eski bakanın Yüce Dîvan'a gönderilmesi konusunda taahhütleri bulunduğunu ve bunun takipçisi olacaklarını dile getirdi.

İzmir'den yeniden milletvekili seçilen Oktay Vural, seçim sonuçlarıyla ilgili olarak basın toplantısı düzenledi. Hatay semtinde bulunan seçim ofisinde kameraların karşısına geçen Vural, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın, "HDP'nin başarısında CHP ve MHP'nin katkıları var." şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Vural, "MHP olarak AKP ve HDP'nin çözüm süreci ekseninde Türkiye'yi çözülmeye doğru götürdüğünü, terör örgütünü meşrulaştırdığını, bunun doğru olmadığını defalarca söyledik ve Bülent Arınç madem bir emeklilik dönemi yaşayacak, bu arada sayın genel başkanımızın miting meydanlarında söylediklerini bir daha okursa bu çeşit kelimeleri söylemesin. Bugün asıl yapmaları gereken, AKP'ye oy veren insanların kendilerine ne mesaj verdiğini iyi algılamalardır ama görülmektedir ki AKP yönetimi, kılavuzları, ona verilen mesajı henüz algılamış değildir." dedi.

'ARINÇ, '8 HAZİRAN'DAN SONRA' DEMİŞTİ'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında mart ayında yaşanan tartışma yeniden gündeme gelmişti. "Gökçek ile ilgili 100 konu hakkında 8 Haziran'dan sonra konuşacağım." diyen Arınç'ın bu yönde kendisine sorulan sorulara, "8 Haziran'dan sonra çok şeyler açıklayabileceğimizi söylemiştim ama bugün 8 Haziran, 8 Haziran sonrası değil." şeklinde cevap verdiğini hatırlatan Oktay Vural, "Basın mensuplarının bunu 8 Haziran'dan sonra sormalarını tavsiye ediyorum. Bakalım yarın ne cevap verecektir. Bugünkü soruyu geçiştirmiş olabilir ama yarınki soruyu nasıl geçiştirecek, onu bilemiyoruz ama bütün vatandaşların beklentisi, Bülent Arınç'ın bu parsel parsel Ankara'yı peşkeş çeken bir zihniyetle ilgili bilgi ve belgelerini kamuoyuna doğrudan doğruya açıklamasıdır. Tüm beklenti budur. Sayın Bülent Arınç'ın bunu zamana oynamak yerine, saatlerle oynamak yerine ivedilikle bunun gereğini yapmasında büyük fayda mülahaza ediyoruz. Bakıldığı zaman da açıkçası Bülent Arınç'ın bununla ilgili bir tavır alıp alamayacağı konusu da kamuoyu nezdinde bir papatya falına dönecek gibi geliyor bana. Açıklayacak mı, açıklamayacak mı, bakalım papatya falı nereye kadar varacak? Milletin önünde bir sözü verenlerin, şüphesiz yerine getirmesi gerekmekte." diye konuştu.

'KOALİSYONLARDA YOKUZ'

MHP'nin koalisyonlarda yer alıp almayacağı yönündeki soruyu da cevaplayan Oktay Vural, bu konuda Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin açıklama yaptığını ve parti olarak hiçbir koalisyonda yer almayacaklarını kaydetti. Vural, "Bugüne kadar çözüm ortağı ve anayasa konusunda iki vaadi olan AKP'nin, çözüm ortağı olan HDP ile birlikte olması, koalisyonların uyumlu olması açısından öncelikli seçenek olacağını daha önce kendileri de ifade etmişti, çünkü AKP'nin topluma sunduğu çözüm süreci ve anayasa, başkanlık anayasasından başka bir vaadi yoktur. Bu siyasal zemin içinde MHP olarak biz bu çözüm sürecini hep eleştirdik. AKP ve HDP'nin bu çözüm sürecinin Türkiye'yi çözülmeye götüreceğini, yanlış olduğunu ifade ettik ve bu çerçevede eğer bir koalisyon olursa önce bu ortaklar, çözüm olarak ortaya sundukları bu proje çerçevesinde yaptıkları işbirliğini devam ettirmek noktasında görüşmeler yapabilirler. Ondan sonraki süreç artık tamamen anayasal zeminde tecelli edecektir. Azınlık hükümetleriyle ilgili sayın genel başkanımız, 'Türkiye'yi mecbur bırakma durumunda olmamalıdır.' dedi. Azınlık hükümetleri yerine Türkiye'nin milli iradesinin yeniden tecelli etmesi yoluna gidilmesi gibi bir görüşünü paylaşmıştı zaten. Daha önce AKP, HDP ve CHP'nin önünde, alacağı çok yollar var. Onları bilemiyoruz açıkçası ama şu andaki koalisyon ihtimallerine bakıldığında AKP-HDP, AKP-HDP-CHP, AKP-CHP gibi koalisyon modelleri vardır. Bu siyasi partiler, bunlarla ilgili değerlendirmelerini kendileri yapacaktır. Bundan sonraki süreçlerin nasıl gelişeceğini takip etmemiz gerekiyor." dedi.

'BAKANLARA YÜCE DÎVAN YOLU'

MHP olarak seçim öncesi vaatleri arasında, söz konusu dört eski bakanın Yüce Dîvan'a gönderilmesi ve 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet dosyalarının yeniden açılmasının da yer aldığını hatırlatan Oktay Vural, "Bizim bu konudaki görüşlerimiz açık ve net. Taahhütlerimiz de açık ve net, 17-25 Aralık sürecinin hesabının sorulacağı. Tabiatıyla bütün bunların hepsi, Parlamento açıldıktan sonra değerlendirilmesi gereken husus. Karşımıza nasıl bir tablo çıkacağını bilmiyoruz doğrusu. Bu eksende diğer siyasi partiler ne eksende beraber birlikte işbirliği yapacaklar bunu bilemiyoruz ama MHP olarak topluma sunduğumuz taahhütlerden biri, 17-25 Aralık süreci içinde bütün yolsuzluklardan hesabının sorulmasına yöneliktir. Şu anda bunlarla ilgili MHP'nin nasıl bir tutum sergileyeceği, böyle bir imkan var mıdır yok mudur, diğer siyasi partilerin bu konudaki tutum ve davranışlarına bağlı olacağını düşünüyorum." dedi.

'AKP'NİN VALİLERİ, KAYMAKAMLARI İSTİFA ETMELİDİR'

Türkiye'de bazı vali, kaymakam gibi bürokratların, seçim sürecinde AK Parti'nin valisi ve kaymakamı gibi hareket ettiğini söyleyen Vural, devletin memuru gibi değil, AK Parti'nin memuru gibi çalışan bürokratların istifa etmesi gerektiğini belirtti. Vural, "Bunların istifa etmeleri gerekiyor. Bu iradeyi, bu parti devleti anlayışını milletimiz reddetmiştir. Bu parti devleti anlayışında hareket eden, devletin kurumlarını siyasete bulaştıran valilerin devlet valisi değil, AKP il başkanı gibi davranması, kaymakamların AKP ilçe başkanı gibi davranması, bunlarla ilgili bu kişilerin AKP'nin tek başına iktidar olmadığını dikkate aldığınızda ivedilikle istifa etmeleri daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. İstifa etmelidirler, çünkü milli irade bu zihniyeti reddetmiştir. Böylesine bir baskıyı, tehdidi, devletin kurumlarını siyasete bulaştıran bu siyaseti reddetmiştir. Bu durumda yapılması gereken, milletin iradesi doğrultusunda bu makamlarda bulunanların ivedilikle bunun gereğini yapmak suretiyle istifa etmeleri gerekmektedir. Bununla ilgili bir değerlendirme yapması gereken de saraydır. Sarayın nasıl bir değerlendirme yapacağını bilemiyoruz. Herkes hukuk çerçevesinde hareket etmelidir. Türkiye Cumhuriyeti bir parti devleti değildir, bir hukuk devletidir. Herkes milletin hukukuna ve milletin iradesine uymalıdır. Tabii Türkiye'de artık parlamenter sistemin bekleme odasına alınması gibi bir zihniyetin doğru olmadığını bu vesileyle ifade etmiş bulunmaktadır." dedi.

'BAKANLIKLARDA EVRAKLARIN İMHA EDİLDİĞİ İDDİASI'

AK Parti'nin tek başına iktidar olacak çoğunluğa ulaşamaması sebebiyle bazı bakanlıklarda bazı evrakların imha edildiği yönündeki iddiaları da yorumlayan Oktay Vural, "Bütün kamu görevlilerini uyarıyoruz, artık AKP'nin tek başına iktidarı yoktur. Bu safhadan sonra bürokrasinin, açıkçası karda yürüyüp izi belli olmasın diye bu tür şeylere girmesi kabul edilemez. Kaldı ki devlette hiçbir evrak imha edilemez, bunu devlet tecrübesi olan herkes bilmelidir. Bunun muhakkak hesabı sorulur ama Türkiye'nin temiz bir yönetime ihtiyacı olduğu açıktır. Bundan dolayı karanlık dönemlerin faaliyetlerinin de hesabının sorulması gerektiği gayet açık ve nettir. Mili irade, bu konuda bir tercih belirtmiştir. Milli iradenin bu tercihi doğrultusunda da açıkçası bu sürecin başlatılması gerektiğini düşünüyorum." dedi. CİHAN
08 Haziran 2015 16:23
DİĞER HABERLER