Bengü Türk TV Genel Yayın Yönetmeni Murat İde, TÜRKSAT tarafından kanalın karartılmasının siyasi bir tercih olduğunu, muhalif duruşları nedeniyle kendilerine süre verilmediğini belirtti. Hükümetin, bu millete küfreden bir iş adamının yüzlerce milyonluk vergi borucunu bir kalemde sildiğini ifade eden İde, "Bizim yayınımız şak diye hiç tereddütsüz şekilde kesildi. İşte burada bir siyasi tercih kullanıldığı kanaatindeyim. Sonuçta rakamı telaffuz etmeye bile utanıyorum." dedi.
TÜRKSAT, dün gece saat 23.59'da Bengü Türk TV'nin yayınını durdurdu. Genel Yayın Yönetmeni Murat İde, karara ilişkin düşüncelerini Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) açıkladı. TÜRKSAT'ın mali yükümlüklerin yerine getirilmemesini gerekçe göstererek böyle bir karar aldığını anlatan İde, birçok kanalın kendilerinin durumunda olduğunu vurguladı. İde, sözlerini şöyle sürdürdü: "TÜRKSAT'la sözleşmeler yıllık yapılıyor. 2016 için sözleşme yenilememiz gerekiyordu ama sözleşmeyi yenilememiz için 2015'in bütün hesabının kapanması lazımdı. Dolayısıyla, özellikle TÜRKSAT çalışanları için söylüyorum; onlara söyleyecek bir şey yok. Sözleşmenin şartlarını yerine getirmemiz gerekiyordu, getiremedik. Netice itibariyle işin aslı bu. Fakat isteseler bunu halledebilirlerdi. Birçok televizyonun borcu olduğunu biliyoruz. Geçmişe dönük borçları olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Bengü Türk için, buna rağmen sözleşme imzalandığını da biliyoruz. Bengü Türk için de böyle bir imkan yaratabilirlerdi. Hukuki açıdan ve kâğıt üzerinde haklılar, sözleşme gereği de. Ama o krediyi kullanmadılar, ya da kullandırmadılar diyelim. Bunun kullandırılmaması da bana göre doğal, doğru değil ama doğal. Çünkü muhalif kimliğiyle bilinen bir yer Bengü Türk. Bu anlamda yayınlarının da rahatsız ettiğini biliyorum. Hepimiz de biliyoruz. O imkanı da vermediler. Netice itibariyle de dün 23:59' da karardı ekran."
Kanalın karartılmasının siyasi bir tercih olduğunu kaydeden İde, "Hukuki olarak TÜRKSAT bunu kullanabilir. Bunu talep etme hakkına sahiptir. Ama sonuçta TÜRKSAT bir ticari kuruluş da değil. TÜRKSAT aynı zamanda bir kamu şirketi. Elbette bir ticari gerçeği var ama bir kamu şirketi. Dolayısıyla kamu yararına çalışan şirket. Biz yayıncılığı ve gazeteciliği kamu yararına bir çalışma olarak değerlendiriyorsak TÜRKSAT'ın bu imkanlarından yararlanmak gibi bir hakkımız var, Türkiye'de bütün yayıncıların… Bize bu hakkı kullandırabilirlerdi ancak dediğim gibi işin hukuki bir tabanı olmakla birlikte, siyasi bir tercih ve karar var." ifadelerinin kullandı.
Daha önce TÜRKSAT tarafından karartılan kanallara da değinen İde, yaşananların sürpriz olmadığını söyledi. İde, "Samanyolu, Kanaltürk ve Bugün… Bunlarla ilgili operasyonlarda biz şöyle bir tavır aldık: Samanyolu, Zaman gazetesiyle ilgili operasyon başladığında Samanyolu ekranına vererek ortak yayın gibi yürüttük. Bu bir meslek dayanışmasıydı. Bağıra bağıra ben geliyorum diyordu. Sürpriz olmadı. Sürpriz olmayışı doğru ya da doğal olamama anlayışına gelmez. Sonuçta gelecek nokta buydu bu işin." şeklinde konuştu.
'MUHALİF KANALLAR BUTİK KANAL OLARAK GÖRÜLÜYOR'
Muhalif kanallara reklam verenlerin korkutulduğunu vurgulayan İde, bu kanalların butik kanal şeklinde faaliyet gösterdiğini belirtti. İde, şöyle devam etti: "Dolayısıyla bu şartlarda reklam verenle bir hukuka girdiğinizde, bizim gibi butik kanal tabir edilen, hele de muhalif duruşu olan bütün kanallar butik hale geldi zaten, dolayısıyla bizim reklam trafiğimizde nasıl bir sorun yaşadığı konusunda az çok herkesin fikri vardır. Bir firmadan reklam almaya kalktığınızda Maliye ertesi gün tepeme çöker diye herkes korkuyor. Buna camianın iş adamaları da dahil. Dolaysıyla toplumun bütün kesimine hakim olan bu korku, toplumun da bütün kesimine hakim olan bu korku, buranın en önemli gelir kaynaklarından biri olabilecek reklamın buraya akışını engelliyor doğal olarak."
'BORCUMUZU ÖDEYİP AYNI YERDEN DEVAM EDECEĞİZ'
Kanalın borcunu ödeyerek, kaldıkları yerden yayın hayatlarına devam edeceklerini söyleyen İde, "Bir çözüm bulanacağı kanaatindeyim. Bu çözüm bulunduktan sonra aynı şartlarda aynı yerde devam etme imkanımız olacak mı? Ancak ekonomik şartları yerine getirip, bir nevi paramızı cebimize koyup şöyle ağa gibi karşılarına oturduğumuz zaman görebileceğiz." dedi.
'MİLLETE KÜFREDENLERİN MİLYONLARCA LİRALIK BORCUNU SİLDİLER'
Devlete yakın iş adamlarının birçok borcunun silindiğini ancak kendilerine hiçbir yardımda bulunulmadığını vurgulayan İde, "Bizim yayınımız şak diye, hiç tereddütsüz şekilde kesildi. İşte burada bir siyasi tercih kullanıldığı kanaatindeyim. Sonuçta rakamı telaffuz etmeye bile utanıyorum. Utanıyorum derken edemiyorum bile. Şimdi aynı hükümetin, bu millete küfreden bir iş adamının yüzlerce milyonluk vergi borcunu bir kalemde silebiliyorken, kamu hizmeti gördüğü kabul edilen bir yayın kuruluşunun onun binde bir olamayan, hatta on binde biri olmayan bir rakam yüzünden şak diye yayınını kesmesi sonuçta üzerinde düşünülmesi gereken bir şey." ifadelerini kullandı.
Cihan CİHAN