Doların, yılın başında 2,34 TL civarındaki seyrinin dün 3 TL'yi görerek ocak ayından bu yana yüzde 28 değerlenmesi, kişi başına düşen milli geliri 9 yıl öncesine götürdü.
2014 sonunda 800 milyar dolar olan Türkiye'nin gayri safi milli hasılası, dün doların 3 lirayı görmesiyle 594 milyar dolara geriledi. Bu gelişme, kişi başına düşen milli geliri de 1 Ocak 2015'ten bu yana 10 bin 404 dolardan 7 bin 714 dolara çekti. Böylece AKP'nin koalisyon yapmak istememesi, erken seçim dayatması ve artan terör olaylarının etkisiyle vatandaşın ortalama geliri yıllık bazda yaklaşık 2 bin 700 dolar eridi. Bu süreçte en çok zarar eden, asgari ücretliler oldu. Nitekim 1 Ocak 2015'te 949 lira olan ve 406 dolara tekabül eden asgari ücretli maaşı ise 333,3 dolara geriledi. Bu ise 5 milyon asgari ücretlinin maaşının 1 Ocak'tan bu yana yaklaşık 215 lira eridiği anlamına geliyor.
"EKONOMİ HİÇ BU KADAR SAHİPSİZ KALMAMIŞTI"
Türkiye'de TÜİK'e göre 27 milyon 72 bin kişi çalışıyor. Bu çalışanların ortalama net maaşı ise 1.853 TL olarak hesaplanıyor. Bu, Türkiye'de ortalama bir çalışanın ocakta 792 dolar olarak hesaplanan gelirinin dün itibarıyla 618 dolara çekildiği anlamına geliyor. Yani Türkiye'de çalışan bir vatandaşın ortalama kaybı yılbaşından bu yana 520 lirayı aştı. Gelinen durumu ekonomi uzmanı Güngör Uras, “Ekonomi hiç bu kadar sahipsiz kalmamıştı.” diye yorumluyor. Bu cümlenin önemi, 2014 sonunda 800 milyar 107 milyon dolar olan ülke milli gelirinin dün itibarıyla 594 milyar dolara gerilemiş olmasıyla daha da iyi anlaşılıyor. Nitekim milli gelirimiz yılbaşından bu yana 206 milyar dolar eridi. Bunun 60 ihracatçıya sadece parite anlamında 8 milyar dolar zararı oldu.
EN BÜYÜK FATURA ŞİRKETLERE
Ancak gelinen durumun acı yüzü ihracatçıya asıl döviz borçlusu olduğu için yansıdı. Nitekim 60 bin ihracatçının da dahil olduğu reel kesimin toplam döviz borcu Hazine Müsteşarlığı'nın açıkladığı en son rakama göre 277,408 milyar Dolar. Bu, artan doların reel kesimin yüküne 183 milyar lira ek yük getirdiği anlamına geliyor. Nitekim kamu sektörü de döviz kurundaki gelişmelerden etkilendi. 113,2 milyar dolar döviz borcu bulunan kamu sektörünün sırtına da yılbaşından bu yana 74,7 milyar lira ek yük yükledi. Bu süreçte Merkez Bankası'nın da döviz borçlarını 1,4 milyar lira artırdı. Dolardaki artışın Türkiye'nin dış borcuna etkisi 259 milyar lira artırdı.
"ZİNCİRLEME ZAMLAR KAÇINILMAZ"
Doların son dönemdeki yükselişi, gösterge faizi çift haneli rakamlara, tahvil batık riskinin göstergesi olarak anılan CDS'lers 275'e çıkardı. Büyüme rakamlarını yeniden gözden geçirmeye başlayan ekonomistler, yaşanan gelişmelerin başta enflasyon olmak üzere pek çok ekonomik göstergeyi olumsuz etkileyeceği görüşünde birleşti. Dolar kurundaki yüzde 10'luk artışın, enflasyonu 1,5 puan yukarı taşıdığını hatırlattı. Yılbaşından bu yana kurdaki artışın yüzde 30'a dayanması Oran'ın hesabına göre enflasyona yüzde 4,5'a yakın bir oranda yansıma yapacak. Bu yakın zamanda yeni zamların oluşabileceği anlamına geliyor. Ayrıca Türkiye'nin, üretimde yüksek oranda ithal girdi kullandığını belirten CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, “Ulaşımdan doğalgaza, giyimden gıda ürünlerine, kırtasiye malzemelerinden elektriğe birçok kalemde zincirleme zamlar kaçınılmaz.” ifadelerini kullandı.
Merkez'in rezervi 13,1 milyar dolar eridi
Dolardaki yükselişi döviz satım ihaleleriyle dizginlemeye çalışan Merkez Bankası'nın rezervleri de ciddi gerileme gösteren kalemler arasında. Dün yaptığı açıklamada bu konuya da değinen MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, “Ülkemize 2014 yılının ilk 6 ayında 20 milyar dolarlık sıcak para girişi olurken, 2015'in ilk 6 ayında sadece 9,5 milyar dolarlık giriş olmuştur. Net rezervlerini 31,8 milyar dolara gerileten Merkez Bankası'nın zamansız politikaları nedeniyle brüt döviz rezervlerimiz her geçen gün erimektedir. Bu bağlamda 8 Ağustos 2014'te 133,5 milyar dolarlık brüt rezervimiz, 7 Ağustos 2015 tarihinde 120,4 milyar dolara gerilemiştir. Bir yıldaki azalış 13,1 milyar dolardır.” ifadelerini kullandı.
Dolar almayan yaya kaldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dolar alan yaya kalır.' açıklamasını yaptığı 7 Mart 2015'ten bu yana dolar yüzde 15 değerlendi. O dönemde dolar alanlar kazançlarını artırırken, TL'de kalanların parası yüzde 15 değersizleşti. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de haziranda yaptığı açıklamada ekonomik açıdan ülkede kaygılandırıcı bir durumun olmadığını ifade etmişti. Ancak Risk Merkezi'nin açıkladığı verilerde hem karşılıksız çeklerin hem protestolu senetlerin hem tasfiyeye düşen kredilerin arttığı görülüyor. Ayrıca ülkede sadece gayrimenkul sektöründeki icra oranı bu yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 66 artmış durumda.
1 kuruş artışın bankaya maliyeti 1,8 milyar lira
Türkiye'nin 392 milyar dolarlık dış borcunun 277 milyar dolarını özel sektör oluşturuyor. Bunun da 178,2 milyar dolarını Türk bankalarının sendikasyon yoluyla yurtdışından aldığı uzun vadeli krediler oluşturuyor. Haliyle kurlardaki artış en fazla finans sektörünü tedirgin ediyor. Çünkü dolar her 1 kuruş yükseldiğinde borçları 1,78 milyar Türk Lirası artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) göre haziran sonu itibarıyla verilen bankaların borcu 2014'e göre 10,3 milyar dolar artış kaydetmiş. O tarihten bu yana bankalar kur ekranından gözlerini ayıramıyor. Kulislerde dolaşan bazı bankaların işçi çıkarmaya hazırlandığı söylentileri bankaların dolardaki yükselişten ne denli etkilendiğini gösteriyor.
Çeyrek 200 TL'yi görür
Altın fiyatları, doların artışıyla birlikte yükselişe geçti. Kapalıçarşı esnafına göre üç hafta öncesine kadar 159 liraya kadar gerileyen çeyrek altının fiyatı 200 lirayı görebilir. Dün 178 liraya kadar ulaşan çeyrek altın fiyatının daha da artabileceğini belirten uzmanlar, bunda AKP'nin koalisyon hükümeti kurmak yerine erken seçimi zorlamasının etkisi olduğunu belirtiyor.
Petrol 7 ayın dibinde motorine 6 kuruş zam!
Brent petrolün varil fiyatı, 46,73 dolarla 14 Ocak 2015'ten bu yana gördüğü en düşük seviyeye geriledi. Brent petrolün varil fiyatı, petrol arzındaki artışın yanı sıra küresel ekonomik büyümeye ilişkin endişelerle 46,73 dolara gerileyerek, 7 ayın en düşük seviyesini gördü. Brent türü ham petrolün varil fiyatı, ABD'de açıklanan verilerin karışık sinyaller vermesinin petrol talebine ilişkin endişeleri artırmasıyla yaklaşık bir haftadır düşüş trendine girmişti. Ancak bu düşüş Türkiye'de fiyatlara yansımıyor. Nitekim dünden geçerli olmak üzere motorine de 6 kuruş zam geldi. Zamdan sonra motorinin litresi İstanbul'da 3,82 TL, Ankara'da ise 3,87 TL oldu.
Zaman