Mızrak çuvala sığmıyor, istifa edin

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, Sağlık Bakanlığı'nın yeni tip Koronavirüs (Covid-19) verileri için, "Yel değirmenlerine saldırmanın anlamı yok. Bunlar gerçek. Artık mızrak çuvala sığmıyor, herkes biliyor Türkiye'nin verileri şüpheli ve yetersiz." dedi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, verilerin saklandığını söyleyenlere tepki gösteren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı eleştirdi. 

Bakan Koca'nın, "Vak'a sayıları çok deyip ortalığı karıştırıyorlar, böyle diyenler ne tedbir alınacağını düşünsünler." sözleri üzerine Saltık, "Tedbir için önce gerçeği görmek gerekli" diye tepki gösterdi.

"ROMANTİK AÇIKLAMALARI SAYINA BAKANA YAKIŞTIRAMIYORUM"

Konya İl Sağlık Müdürlüğü ile Malatya Valisi'nin açıklamalarına işaret eden Saltık, "Yel değirmenlerine saldırmanın anlamı yok. Bunlar gerçek. Artık mızrak çuvala sığmıyor, herkes biliyor Türkiye'nin şüpheli ve yetersiz veriler yayınladığını." dedi.

Sağlık Bakanı Koca'ya verileri gerçekçi bir şekilde açıklama çağrısında bulunan Saltık, "Denetim altına aldık, tedbire ihtiyaç var, endişeliyiz, kaygı içerisindeyiz’ şeklinde romantik açıklamaları aynı zamanda meslektaşım olan sayın bakana yakıştıramıyorum." eleştirisinde bulundu.

Saltık, gerçek verilerin saklanmasının sebeplerini şöyle özetledi: "İlki sosyal psikolojik sebepler. Panik havası oluşması istenmiyor. Ancak bu kaygı daha çok zarar getiriyor, çünkü halk gerçek tabloyu anlayamadığı için rehavete kapılıyor. İkincisi turizm kaygısı. Ancak yurt dışı turist beklentisi istenildiği gibi olmuyor." 

OLMAYAN BAŞARI HİKÂYESİ...

Saltık şöyle devam etti: "Doğru dürüst gelen turist yok, ülkeler kapılarını açmıyorlar, askıya alıyorlar. İhracat ithalat gibi beklentiler var. Yine burada da dış ticarette açıkların büyüdüğünü görüyoruz, buğday ithalatında dünya rekoru kırıyoruz. Yani burada da işe yaramıyor. İktidar başarı hikâyesi peşinde." 

Vak'a sayılarının yeniden yükselmesinin sebeplerine dikkati çeken Saltık, en temel sebebin Ayasofya'nın açılışındaki ve Kurban Bayramı ziyaretlerindeki kalabalıklar olduğunu vurguladı. 

Devletin resmi açıklamalarına göre Ayasofya'nın açılışına 350 bini aşkın insanın katıldığını dile getiren Prof. Dr. Saltık, ayrıca tespit ve tedavi konusunda bütün yükün kamu hastanelerinde olduğuna işaret etti.

"DURUMU KRİTİK OLMAYAN KORONA HASTASINI EVE GÖNDERİYORLAR"

"Sosyal Güvenlik Kurumu bedeli ödemiyor dolayısıyla bütün yük kamuda." diyen Saltık, "Kamunun 200 bin kadar yatağı var. Bunun yarısının olağan hastalara, kalan yarısının Korona hastalarına ayrıldığını düşünün. Şu an 12 bin civarı yatan hasta var. Yatan hasta sayısı çok ilginç bir biçimde sınırlı tutuluyor. Hastanın PCR testi pozitif çıktığı halde klinik durumu ağır değilse evine gönderiliyor. ‘Durumunuz kötüleşirse gelin' deniyor." dedi.

Bakanlığın açıkladığı rakamların en az iki, hatta altı ile çarpılması gerektiğini aktadan Saltık, şöyle konuştu: "Böyle giderse ağustos sonlarında nisanda yaşadığımız durumu göreceğiz. Nisanda pik yapmıştı salgın. Günlük 5 bin dolayında vak'amız 125 civarında ölümlerimiz vardı. Halen fiili durumun böyle olduğuna ilişkin pek çok arkadaşımızla böyle düşünüyoruz."

"OKULLARIN AÇILMASI YANGINA BENZİNLE GİTMEK OLUR"

Okulların açılmasıyla ilgili tartışmalara değinen Prof. Dr. Ahmet Saltık, önemli uyarılarda bulundu: “Okullar kesinlikle 31 Ağustos'ta açılmamalıdır. Bakın İsrail okulları açtı 2'nci dalgayı yaşıyor. Hayat hakkı mı, eğitim hakkı mı? diye tartmak gerektiğinde şüphesiz hayat hakkı önce gelir. Eğitimi bir şekilde telafi edebiliriz. Salgın yükselme eğilimine girmiştir. Okulları açarsanız adeta yangına körükle hatta benzin dökerek gitmiş olursunuz."

Prof. Dr. Ahmet Saltık, hükûmetin turizmcileri krizden kurtarmak uğruna insan hayatını ateşe attığını söyledi.

"BİLİM KURULU ÜYELERİ İSTİFA ETMELİ"

Prof. Dr. Saltık, Koronavirüs Bilim Kurulu'na yönelik eleştirilerde de bulundu. Kurulun işlevsiz kaldığını belirten Saltık, "Görüyoruz ki Türkiye'de siyaset ve bürokrasi insan hayatını korumada yeterince becerikli olamıyor. Salgın kötü yönetiliyor. İşlevsiz bir kurulda daha fazla oturmanın etik olarak bir anlamı kalmamıştır. O bakımdan buradaki arkadaşlarımızın 'biz bir işe yaramaz hale geldik, salgın yönetimi anlamsızlaştı, başarısız oldu, bu sorumluluğa ortak olamayız' demelerini bekliyoruz."

08 Ağustos 2020 14:07
DİĞER HABERLER