'Muhalefetle 'yeni anayasa' görüşmeleri 7 Haziran'daki gibi bir oyundan ibaret'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, CHP'nin 7 Haziran'dan sonraki koalisyon görüşmelerinde oyuna getirildiğini ifade ederek, "Başkanlık sistemine oynayan bir iktidarla böyle bir egzersize girip demokratik yeni bir anayasa çıkarmak, hayalciliğin de ötesinde bir şey. Mümkün değil!" dedi. Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesine karşı olmadığını ifade eden Loğoğlu, "Yapılması gereken 'biz başkanlık sistemine karşıyız' demek. Kapıyı araladığınız zaman onların açtığı yolda yürümeye başlamış oluyorsunuz." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni anayasa konusunda fikir alışverişinde bulunmak üzere Meclis'teki muhalefet liderleriyle görüşecek. Davutoğlu'nun, 30 Aralık Çarşamba günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelmesi bekleniyor. CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, söz konusu görüşmenin 'samimi' olmadığını ifade ederek, CHP'nin 7 Haziran'dakine benzer bir oyuna getirilmek istendiğini söyledi. "Başkanlık sistemine oynayan bir iktidarla böyle bir egzersize girip demokratik yeni bir anayasa çıkarmak hayalciliğin de ötesinde bir şey. Mümkün değil!" diyen Loğoğlu, oynanmak istenen 'oyunu' ise şu sözlerle ifade etti: "Bütün bu anayasa egzersizi 'Yine muhalefet bu işi tıkadı bakın parlamenter sistem çalışmıyor. Başkanlık sistemine gitmeliyiz. İyi niyetle yaptığımız siyasi partilerin ayaklarına giderek yaptığımız bu görüşmelerden çıkan sonuç bu ey milletimiz' deyip başkanlık sistemini gündeme getirecekler." Türkiye'de başkanlık sistemine geçildiği takdirde demokrasinin d'sinin de, i'sinin de kalmayacağını kaydeden Loğoğlu, Türk siyasi kültürünün lider odaklı bir yapısının olduğunu vurgulayarak eski partisi CHP'yi de dahil bütün partilerin örgütlenmesinde demokrasi eksikliğin olduğunu söyledi.

'7 HAZİRAN'DAN SONRAKİ GÖRÜŞMELER BİR OYUNDU, CHP BU OYUNA GELDİ'

Emekli Büyükelçi ve CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin sorularını cevaplandırdı. Şahsına ait sosyal medya hesabından paylaştığı "AKP, iktidarının öncülüğündeki hiçbir anayasa demokratik ve özgürlükçü olamayacağı için CHP bu işe ortak olmamalı. Mevcuda bile uymuyorlar" ifadelerinin hatırlatılması üzerine Loğoğlu, 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti ile CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinden söz etti. Loğoğlu "CHP ile bir ay süren görüşmeler yapıldı. Bu bir oyundu. CHP bu oyuna geldi. Sözde koalisyon görüşmelerinin 1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkan tabloya çok ciddi bir katkısı olmuş oldu. Anayasa daha ciddi bir konu. Üstelik denenmiş bir konu. 24. dönemde komisyon kuruldu ve bir seneden fazla toplantılar yapıldı. 65 madde üzerinde anlaştılar. Nerede kırıldı? AKP, başkanlık sistemini telaffuz edince komisyon dağıldı." diye konuştu.

'SANKİ 13 YILDIR ÇOK DEMOKRATİK UYGULAMALAR YAPMIŞ BİR İKTİDARDAN BAHSEDİYORUZ'

Faruk Loğoğlu, Türkiye'nin yeni anayasaya ihtiyacının olduğunu ama öncelikli ihtiyacının ülkedeki asayişin temin edilerek Kürt meselesinin temin edilmesi olduğunu vurguladı. İktidar partisinin son yıllardaki icraatlarında demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, insan hakları ve basın özgürlüğünde Türkiye'nin geri giden bir çizgide seyrettiğini söyledi. Loğoğlu, "Bu zihniyetle siz yeni bir anayasa görüşmelerine sanki hiçbir şey olmamış, sanki 13 yıldır çok demokratik uygulamalar yapmış, sanki mevcut anayasanın en ağır antidemokratik unsurlarını değiştirmek için bir çaba göstermiş, çıkardığı yasalarla Türkiye'yi daha demokratik bir hale getirmiş bir iktidardan bahsediyoruz. Hayır, tam tersi!" dedi.

'HAYALCİLİĞİN DE ÖTESİNDE BİR ŞEY'

Loğoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Böyle bir iktidarla böyle bir egzersize girişmek, bu kadar denemelerden sonra kendini artık her alanda olumsuz anlamda ne yaptığını, niçin yaptığını göstermiş bir iktidarla böyle bir egzersize girip demokratik yeni bir anayasa çıkarmak hayalciliğin de ötesinde bir şey. Mümkün değil! Çok yanlış olur."

'MUHALEFET YİNE İŞİ TIKADI DİYE BAŞKANLIĞI GÜNDEME GETİRECEKLER'

CHP'nin 24. Dönem Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, oynanmak istenen 'oyunu' ise şu sözlerle ifade etti: "Oyun da şu: Sayın Başbakan Davutoğlu'nun başkanlık konusunda o kadar da hevesli değilmiş gibi bir algıyı bile ciddiye alıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? İsterse içinden hevesli olmasın ama sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak. Bütün bu anayasa egzersizi 'Yine muhalefet bu işi tıkadı bakın parlamenter sistem çalışmıyor. Başkanlık sistemine gitmeliyiz. İyi niyetle yaptığımız siyasi partilerin ayaklarına giderek yaptığımız bu görüşmelerden çıkan sonuç bu ey milletimiz' deyip başkanlık sistemini gündeme getirecekler."

'BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE BU ÜLKEDE DEMOKRASİ'NİN D'Sİ DE KALMAZ, İ'Sİ DE KALMAZ'

Başkanlık sistemine geçildiği takdirde demokrasinin d'sinin de, i'sinin de kalmayacağını kaydeden Loğoğlu, Türk siyasi kültürünün lider odaklı bir yapısının olduğunu vurguladı. ABD'de eğitim gördüğünü ve uzun yıllar orada görev yaptığı için ülkeyi iyi tanıdığını kaydeden Loğoğlu, ABD'deki başkanlık sisteminden söz ederek, "Siz ABD'de eyaletlerin ne kadar yetkili, ne kadar güçlü olduklarını biliyor musunuz? Obama, 100 noktadan 75'inde eyaletlere söz geçiremez. Hatta 90'ında muhtemelen söz geçiremez. Ama öyle bir denge kurmuşlar ki; o işini yapıyor federal seviyede. Eyaletler de kendi işini yapıyor. Rejimin işleyişi o ülkenin tarihi, coğrafyası ve siyasi kültürünün gereklerine uygun olması lazım." dedi.

'KAPIYI ARALADIĞINIZ ZAMAN ONLARIN AÇTIĞI YOLDA YÜRÜMEYE BAŞLARSINIZ'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Başbakan'ın yeni anayasa görüşme talebinin kabul etmesinin hata olmadığını vurgulayan Loğoğlu, "İktidar partisinin genel başkanı muhalefet lideriyle görüşmek isterse görüşür. Bu görüşme talebinin de kabul edilmesi lazım. Orada bir sıkıntı yok. Ama ben şunu yanlış buluyorum; CHP genel başkanının 'Başbakana soracağım nasıl bir başkanlık bir sistemi?' Bu tartışmaya girmemek lazım. Yapılması gereken 'biz başkanlık sistemine karşıyız' demek. Nokta. 'Biz parlamenter rejimi nasıl daha etkin hale getirebiliriz? Bunu konuşalım' demesi lazım. Kapıyı araladığınız zaman onların açtığı yolda yürümeye başlamış oluyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

'NE ZİYARET EDEN NE DE KABUL EDEN SAMİMİ'

Türk siyasetinde bir 'samimiyet' sorunu olduğunu kaydeden Loğoğlu, "Ne ziyaret eden samimi bir niyetle geliyor. Ne kabul eden gerçek duruşunu net bir şekilde sergilemek için o görüşme talebini kabul ediyor. Bütün partiler için söylüyorum. CHP'ye de yüklenmek istemiyorum ama doğru işler yapmaları lazım." diye konuştu.

'BAŞKANLIK SİSTEMİNE OYNAYAN BİR İKTİDARLA BU EGZERSİZİN İÇİNE GİRİLMEMELİ'

Toplumda yani anayasa ile başkanlık sisteminin özleştiği yönünde bir algı oluşturulduğunu ifade eden Loğoğlu, şöyle konuştu: "O kadar pompalandı ki bu başkanlık sistemi tartışması sanki yeni anayasa deyince aslında başkanlık sisteminden bahsediyormuşuz gibi algı oluştu. Bu hepimizin maalesef esiri olduğu bir algı diyelim. Fakat bu yeni anayasa tartışmalarını ben Türkiye'nin mevcut koşulları bakımında zamanlama olarak yanlış buluyorum. Önceliğin terör ve Kürt meselesinin halledilmesi lazım. Ayrıca esas yönünden yanlış buluyorum. Bu iktidarla, arkasında bu kadar olumsuz icraat olan bir iktidarla bu egzersizin içine girilmemeli. Başkanlık sistemine oynayan bir iktidarla bu egzersizin içine girilmemeli. Ne yapmalı? Mevcut anayasada bir sürü antidemokratik unsur var. Madem bu kadar demokrasi sevdalısıyız hepimiz Türkiye'yi insan hakları bakımından rahatlatacak en acil olanlar bir çırpıda çıkartalım. Yeni anayasa değil, mevcut anayasadaki antidemokratik bütün unsurların yerine demokratik unsurları getirecek yasaların çıkartılması."

'CHP DAHİL BUGÜN BÜTÜN SİYASİ PARTİLERDE DEMOKRASİ EKSİKLİĞİ VAR'

Türkiye'de CHP dahil siyasi partilerde demokrasi kültürünün eksik olduğunu ifade eden Loğoğlu, "Bugün bütün siyasi partilerin içinde CHP de dahil bir demokrasi eksikliği vardır. Örgüt içindeki yapılanmada bir demokrasi eksikliği var. Hep 'lider sultası' demeyeyim, CHP en açık olan parti ama orada her şey lider etrafında dönüyor. Bütün siyasi partilerde böyle. ABD'de siyasi parti lideri yoktur, biliyor musunuz? Siyasi partinin bir başkanı vardır, onun işi her iki-dört yılda bir kurultay veya kongreleri düzenlemektir. Biz de öyle değil." ifadelerini kullandı.

CİHAN
26 Aralık 2015 12:13
DİĞER HABERLER