Tayyip Erdoğan, Türk siyasetinde hiçbir Cumhurbaşkanı’nın yapmadığı kadar ağızını bozan bir siyasi figür olarak tarihteki yerini alacak. Bu nedenle artık görevi ne olursa olsun Erdoğan’dan “Cumhurbaşkanı” diye bahsetmemek gerekiyor. Zira Türk geleneğinde devlet başkanlığı yani Cumhurbaşkanlığı önemli bir makamdır. O şekilde hitap etmeyelim ondan! Peki bahsetmeyip ne yapacağız ? Kolayı var, bir koltukta iki değil birçok karpuz taşımayı seven birisi Erdoğan. O nedenle kendisini sadece AKP Genel Başkanı olarak tanımlamak yeterli olacaktır diye düşünüyorum. 

Peki ne yapmış yine AKP Genel Başkanı? Yine küfretmiş! Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Evet yanlış okumadınız Erdoğan yine hakaret etmiş, küfretmiş. Zaten bu yazı yazılırken ortalık yıkılıyordu. Sosyal medya artık durmuyor, korku duvarları aşıldı. Grup toplantısında konuştu Erdoğan yine. Bitmez tükenmez bir hınç ile yine Gezi eylemcilerini hedef aldı. Bu defa “sürtük” dedi onlara. Bir bu eksikti. Aslında şaşırdık mı, elbette şaşırmadık. Sürtük sadece bunlardan birisiydi. Erdoğan’ın günah galerisine girilse nelerle karışacağız bilmiyorum artık, belki de küfür galerisi. Sürtük ne anlama geliyor, burada bunu yazmak istemiyorum. İşte sürtük kelimesi duyunca ne anlıyorsanız o anlama geliyor. Ben üşendim siz üşenmezseniz Türk Dili Kurumu sözlüğüne bakın. Aslında üşenmedim de, bakmak istemedim. Canım sıkıldı. Sürtük!

“Ulan ahlaksızlar’, ‘adiler’, ‘cibilliyetsiz’, ‘zürriyetsiz’, ‘tezek’, ‘çamur’, ‘mankafa’, ‘alçak’, ‘affedersin Ermeni’, ‘şerefsiz’, ‘edepsiz’, ‘yalaka’, ‘geri zekâlı’, ‘vampir’, ‘dönek, ‘virüs, ‘soysuz’, ‘rezil’, ‘çakal’, ‘ölü sevici’, ‘terbiyesiz herif” “‘Alçaklar, zalimler’, ‘kadın mı kız mı bilemediğim’, ‘mert değil namertsin’, ‘artistlik yapma’, ‘ananı da al git’, ‘haşhaşiler’, ‘nebbaşlar’, ‘mezarlık soyguncusu’, ‘sapıklar’, ‘niye kaçıyorsun ulan İsrail dölü? ’, ‘haddini bil edepsiz kadın’, ‘aydın müsveddeleri, karanlıksınız’… Ve Gezi direnişçileri için kullandığı kelimeler: Çapulcular, işgalciler, teröristler, eşkıyalar, vandallar, edepsizler, provokatörler, alçaklar… Ve sürtük!

Evet yanlış okumadınız bunların hepsi Erdoğan’ın ağzından döküldü. Erdoğan kendi vatandaşına daha doğrusu kendisine oy vermeyen vatandaşa hiç de çekinmeden hakaretler yağdırabiliyor. Böyle bir adam işte! Bakmayın siz böyle rahat yazdığıma inanın sinirden patlıyorum. Aslında bugün biraz farklı konulara, Suriye konusuna değinecektim ama olmadı. Elim gitmedi, dikkatim dağıldı. Sürtük!

Sosyal medya çığ gibi, dedim ya artık korku davarları aşıldı. #sürtük etiketi, twitter’da hızla yükselerek TT listesinde 1. sıraya yerleşti. Herkes isyan ediyor artık. Sürtük!

“Sürtük kelimesinin bir anlamı da çok gezen kadın! Siz sokağa çıkan, hakkını arayan, sesini yükselten aktif kadınlardan nefret ediyorsunuz! Evde oturan, itaat eden pasif kadın istiyorsunuz! Ama o “sürtükler” sizin burnunuzu “sürtecek” göreceksiniz!” (Hayri Kozanoğlu)

“Ülke vatandaşlarına #sürtük diye küfür eden bir cumhurbaşkanı... Hiç şüphesiz tarihte on binlerce kişiye hakaret davası açıp halka küfür eden kibir abidesi olarak anılacak. “ (Timur Soykan) 

“İktidarı bırakmamak ve gerekirse bunu cebren yapmak için yaslanması gerekenleri zinde tutmak uğruna yurttaşlara ‘sürtük’ diyen bir ‘lider’ artık. Dünkü kuru-sulu ve bugünkü sürtük tabirleri, geriye ancak külhanbeyi ağzıyla sürdürülebilecek bir ‘davası’ kaldığını gösteriyor sanki.” (Hakkı Özdal) 

“Daha kötü bir dil olabilir mi? Diye düşünürken her gün daha kötüsünü duyuyoruz. Bir devlet insanı vatandaşlarına "sürtük" der mi? “ (Levent Özeren) 

“Sürtük mü? Cumhurbaşkanı, ülkesinin kadınlarına sürtük mü diyor? Doğru mu duydum, doğru mu okudum?” (Ahmet Ümit)

Bu kadar yeter…. Sosyal medyadaki öfkeyi görmeniz için biraz dolanmanız yeterli. Ben fazlasını yapmak istemiyorum zira tansiyonum çıkacak. Genel Başkan yüzünden bir de tansiyon hastası olmak istemiyorum. Şaka bir yana Türkiye’nin en büyük milli güvenlik sorunu haline geldi Erdoğan. Ülkenin başında kaldığı her gün bu milletin evlatları için kan ve göz yaşından başka bir şey getirmiyor. Kuşkusuz ümitsizliğe düşmemek gerekiyor. Erdoğan’ın dilinin bu kadar sertleşmesi ve bayağılaşmasının tek nedeni var: Erdoğan artık siyasi kariyerine nokta koymak zorunda olduğunu görüyor. Ancak görüp de kestiremediği bir şey var. Görevini devrettikten sonra diğer selefleri gibi ömrümü emekli bir Cumhurbaşkanı olarak devam ettirip ettiremeyeceğini inanın kestiremiyor. Ve korkuyor… Erdoğan Sincan’a, Silivri’ye düşmekten korkuyor. Ve korku kendisine hatalar yaptırıyor. Ve korku ağzını bozduruyor. Sürtük!