Muş'un Malazgirt ilçesinde düzenlenen silahlı saldırı sonucu kaldırıldığı hastanede şehit olan Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız için resmi tören düzenlendi.
Muş merkeze getirilen şehit Binbaşı Kulaksız'ın cenazesi, Muş Devlet Hastanesi'nde yapılan otopsinin ardından İl Jandarma Komutanlığı'na getirildi. Eşi ve çocuğunun asker selamı vererek karşılaması duygulandırdı. İl Jandarma Komutanlığı bahçesinde düzenlenen törene Elazığ 8'nci Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar, Tunceli Bölge Komutanı, Bingöl 49'ncu Komando Tugay Komutanı, Muş Valisi Vedat Büyükersoy, Bitlis, Bingöl ve Van valileri, İl Jandarma Komutanı Jandarma Pilot Kurmay Albay Osman Nuri Çevik, şehidin eşi Sibel Kulaksız ve kızı İrem katıldı.
Şehit naaşının getirilişinin ardından saygı duruşu ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Pilot Kurmay Albay Osman Nuri Çevik'in açılış konuşmasıyla tören başladı. Muş Valisi Vedat Büyükersoy konuşmasında şehit Binbaşı Kulaksız'a Allah'tan rahmet, ailesine ve yaralı eşine başsağlığı diledi. Şehitlik mertebesinin en yüksek mertebe olduğunu ifade eden Vali Büyükersoy, şunları söyledi: "Bu topraklar Çanakkale ya da Sarıkamış'ta canlarını verenlerle bugün Binbaşı Aslan kardeşimiz aynı makamdadır. Dinimizde şehitlik rütbesi rütbelerin en üstünüdür. Arslan binbaşımız rütbelerin en yücesine, şehitlik rütbesine ulaştı. Arslan binbaşımız görevini yaparken herkesi kucakladı. Burada hizmet ederken gönlünde insan sevgisi vardı. Kendini kalleşçe şehit eden eşkıyaya karşı Malazgirt halkını, işyerlerini, çocuğunun okulunu yakmasın, Kürt kardeşimin kızını ve oğlunu eşkıya bir hiç uğruna dağa kaçırmasın diye gecesini gündüzüne katarak çalıştı. Peki ya onu şehit edenler. Ne yaptıklarını biliyorlar mı? Kime hizmet ediyorlar, kimin maşaları, ne uğruna şeytanca cinayetler işliyorlar?"
Şehit Kulaksız'ın cenazesi, İl Müftüsü Recep Uzun'un okuduğu duanın ardından, memleketi Amsaya'ya götürülmek üzere yola çıkarıldı. Tabuta sarılan eşi Sibel Kulaksız, salâvatlar eşliğinde "Benim Aslan'ım şehit oldu. Peygamber Efendimiz'in yanına gitti. Ne güzel bir mertebeye ulaştı. Benim aslanım adı gibi Peygamberimiz'in yanında şimdi." diyerek, gözyaşlarına boğuldu. CİHAN