Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ikinci duruşmasında savcının mütalaası okundu. Savcı, tüm sanıkların suç ortağı olduğun belirtti. Savcı, "Aile polisleri yanlış yönlendirdi. Sanıklar eylemlerini müşterek fail olarak işledi. Suçlular ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalı. Nevzat ve Salim dahil tüm sanıklar suç ortağı. 'İyi hal'e yer yok. Narin'i boğmak suretiyle ölümüne sebep oldular." dedi.

Savcı mütalaasında, aile bireylerinin Narin Güran olayını saklamak ve gizlemek için organize bir şekilde hareket ettiğini dikkati çekerek, sanıkların iştirak halinde suç ortakları olduğunu belirtti. Elde edilen veriler ve dosya kapsamındaki delillere bakıldığında sanıkların olay günü Arif Güran'ın evinde olduğunun belirlendiğini aktaran savcı, Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında iştirak halinde çocuğu öldürmek suçundan ağırlaştırıpmış müebbet hapis cezası istedi. Savcı, TCK'nın ilgili maddeleri gereği sanıkların cezalarında iyi hal indirimine gidilmemesini istedi.

Erdinç duruşma salonunda mahkeme başkanının "Herkes saygılı olacak. Güran ailesi, ilk duruşmada yaptığı gibi saygısızlık yaparsa, komple dışarı çıkarılacak" dediğini aktardı.

Bugünkü duruşmada dinlenen ilk tanık, Salim Güran’ın çalışanı olan 15 yaşındaki R.A. oldu.

R.A. ifadesinde, "Tavşantepe’ye bir kere gittim. Babam ve Salim Güran ile gittim. Salim Güran ile tarlada buluştuk. İlk olay günü, saat sabah 8-9 civarıydı. Salim, yaklaşık bir saat yanımızda kaldı, sonra gitti. Babam da işçileri almaya gitti. Saat 13.30 gibi gitti, ben orada kaldım. Saat 3-4 gibi Salim Güran yanıma geldi. “Baban nerede?” dedi, sonra babamı aradı ve “İşçileri dağıt, gel” dedi. Biraz oturduk, çay yaptık. Saat kaçtı bilmiyorum, ama yine babamı aradı ve “Neredesin?” dedi. Salim Güran ile birlikte çay içtik. Çay soğuduğunda babam geldi." dedi.

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesinin Tavşantepe Köyünde 21 Ağustos günü kuran kursundan çıktıktan sonra eve dönüş yolunda kaybolan ve cesedi 8 Eylül’de köyün yakınlarından geçen derede bir çuval içinde bulunan Narin Güran cinayetiyle ilgili davanın ikinci duruşması 8. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşmada tutuklu sanıklar Narin’in amcası Salim, annesi Yüksel, ağabeyi Enes ile küçük kızı çuval içine koyup dereye gizleyen itirafçı Nevzat Bahtiyar hazır bulundu.

R.A.'ya Salim Güran'la olan konuşmasının ses kaydı dinletildi. R.A., “Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti” sözleri için ifadesini okumadan imzaladığını söyledi.

Mahkeme Başkanı, tanık R.A.'ya, "O ifadeyi tutuklandıktan sonra ağlayarak söyledi, ifade tutanağında değil." diyerek itiraz etti.

Salim Güran'ın ayaklarının ıslak olup olmadığı sorusuna, "Hatırlamıyorum, dikkat etmedim" yanıtını verdi.  R.A. gözaltında ağladığını, bir kere dövüldüğünü iddia etti.

Çoban, Ahmet Akgün'ün ifadesine başlandı.  "Narin’in öldürüldüğü gün Dara-2 kameralarında çobanlık yaptığını görüyoruz. Narin’i gördün mü?" sorusuna çoban Akgün, "Hayır." yanıtını verdi. Akgün, "Seni niye çağırmışlar?" sorusuna ilişkin de "Yabancı arabayı sordular. Köyden ben sabah gidiyorum akşam geliyorum." ifadesini kullandı.

Akgün de kendisini bir kişinin dövdüğünü öne sürerek ağlamaya başladı. Ağlayan Akgün'ün yanına mahkeme başkanı geldi ve sakinleştirdi, "Sana burada kimse bir şey yapamaz" dedi. Bunun üzerine Akgün de "Şerefim namusum üzerine yemin ederim ben bir şey görmedim" diye konuştu.

Akgün, Enes Güran'ın kendisini de eve kız getirdiğini de görmediğini belirtti. Kendisine karışan kimsenin olmadığını, tehdit de edilmediğini söyledi.

Akgün Nevzat'ın kardeşiyle küs olduğunu dile getirdi. Savcı kürsüden indi. Çobanın yanına gelip bir fotoğraf gösterdi. Güranların avukatları “Biz de görseydik” dedi.  Savcı “Fotoğraf olay günü mü” diye sordu. Çoban da "Yok bu fotoğraf eski" dedi. "Seni arka tarafa kim götürdü?" sorusuna, "Kurtuluş, Ömer, Erhan da geldi. (bir isim daha söyledi) Zoruma gitti bana tokat attı. (Yine ağlıyor)" yanıtını verdi.

Savcının, "Senin üzüldüğünü anlıyoruz ama biz de Narin için üzülüyoruz. Konuşman lazım." sözleri üzerine "Savcım ben de çok üzülüyorum. 10 gün yemek yemedim." diye konuştu.

"Enes kelimesini çok duyuyoruz. Kürtçe bilmesek de Türkçe biliyoruz. Enes kelimesi geçiyor. Enes’i duyuyorum. Açar videoyu yanına gelirim. Enes’i neden soruyorlar?" sorusuna da "Ben ne diyeceğim. Ben bir şey bilmedim valla. " yanıtını verdi.

Erhan Güran, “Biz çocuğu kaybolan bir aileydik. Çoban saat 18:00 gibi köye gelirken çağırdım. Sen bişey gördün mü? diye sordum. Bunun üzerine Ahmet kaçınca peşinden gittim. Kapıyı açamayınca duvardan atladı. Bu şüpheli hareketleri nedeniyle jandarmaya bilgi verdim. Bir gün sonra evime çağırdım. Ahmet’in şüpheli hareketleri nedeniyle eve çağırıp soru sorduk. Ahmet bişey biliyor mu? bilmiyor mu? diye sorduk”

Enes’in bir kızla görüldüğü iddiaları sorusuna Erhan Güran, “O söylenen kız benim kızım. Kızımın Enes ile ahırda olduğu söylendi. Ama benim kızım çarşıda alışveriş yaparken görüntüsü var. Yeter artık namusumuzla uğraşmasınlar” dedi.

Amca Güran, “Bizi kızımızı öldürmekle artık itham etmesinler”

İtirafçı Nevzat Bahtiyar, geçen celsede söylediklerinin dışında söyleyecek bir şeyinin olmadığını ve Narin'i kendisinin öldürmediğini dile getirdi.

Narin babası Arif Güran ifadesinde, "Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, “Belki bildiği vardır” diye çadırımı çağırdım. Bu adam da saat 18:00’de köye geldiği için, İsa da Narin’i saat 18:00’de köyde gördüm dediği için Ahmet’i çağırdık." diye konuştu.

"Enes neden yoktu?" sorusuna ise baba Güran, "Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim." yanıtını verdi. Arif Güran, "Havalimanı kamerası bozukmuş. Bütün arıza benim kızımın mı başına geldi?" diye sordu.

Enes, neden toplantıda yoktu sorusuna “Bilinçli bir toplantı değildi, Enes’in ise nerede olduğunu bilmiyorum” dedi.

Avukat Nahit Eren,  "Karakol kaydınızda Salim’in ilişkileri soruluyor, önce yok diyorsunuz, savcılıkta var diyorsunuz." sözlerine Nevzat Bahtiyar, "Yok." yanıtını verdi.

Avukat Eren'in, "Dara 2’yi bizde inceledik. Sen baz verilerine göre battaniyeyi senden Salim nasıl aldı?" sorusuna ise, "Arabanın içine koydum, o sırada Salim geldi, battaniyeyi benden aldı, sonra arabayla aşağıya gitti, yönünü bilmiyorum." yanıtını verdi. Bahtiyar, Narin'in çantasını dere yatağında açmadığını söyledi.

Avukat Onur Akdağ, duruşma salonunda görüntüsünün çekildiği için mahkeme başkanına şikayette bulundu. Hedef gösterildiğini belirtti. Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz tarafından çekildiğini söyledi. Ali Eryılmaz, duruşma salonundan önce fotoğraf çekildiğini belirtti. Avukat Onur Akdağ’a tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, fotoğrafın saati itibarıyla bir sorun olmadığını belirtti.

Duruşma esnasında hakkında ağırlaştırılmış müebbet istenen anne itirafçı hakkında beddua okudu. Narin'in katilini istediğini söyledi ve Nevzat Bahtiyar'a beddua okudu.  Ağabey Enes Güran söylemek istediği bir şey olmadığını belirtti.

Nevzat Bahtiyar, "Ben pişman oldum, Narin’in yerini değiştirmek istedim ama fırsat bulamadım." dedi.

Tutuklu amca Salim Güran, "Dara 2 sokağındaki kamera kediyi bile görüyor. Necmettin Kaya orada çalışıyor." diye konuştu.

Savcı, mütalaasına ekleyeceği bir şey olmadığını belirtti. Duruşmaya saat 15.30'a kadar ara verildi.

Savcı, "Aile polisleri yanlış yönlendirdi. Sanıklar eylemlerini müşterek fail olarak işledi. Suçlular ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalı. Nevzat ve Salim dahil tüm sanıklar suç ortağı. 'İyi hal'e yer yok. Narin'i boğmak suretiyle ölümüne sebep oldular." dedi.

Baba Arif Güran’a savcının mütalaasının ardından söz verildi.  Arif Güran, olay günü amcasının oğluyla birlikte davetiye dağıtmak amacıyla Batman’da olduğunu söyledi. Köyden komşunun kendisini aradığını ve kızının kaybolduğunu söyledi.

Narin kendisi için ne kadar önemliyse annesi için de önemli ve değerli olduğunu belirten Güran, bir anneyi şu an evladıyla sınadıklarını dile getirdi.

Sorguda, görmemesi gereken bir şey gördüğü için Narin’in öldürüldüğünü kendisine sorulduğunu belirten Arif Güran, "Bana bu olayı senin, Baran’ın ve ağabeyin Erhan’ın dışında herkesin bildiğini söylediler.  Ben de kesinlikle böyle bir şeyin olamayacağını söyledim." ifadesini kullandı.

Baba Güran, Salim’in kızına kesinlikle kötülük yapacağına inanmadığını, Narin’i Salim’in öldürmediğini söyledi.

Duruşmada baba Arif Güran'ın konuştuğu sırada ağabey Enes dışarı çıkmak istedi. Mütalaada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının duyulmasıyla izleyici olarak gelen Hüseyin Güran ayağa kalkarak "Bize iftira edenlerin anasını avradını sinkaf edeyim" deyince salonda tansiyon bir anda yükseldi. Salona çevik kuvvet polisleri çağrıldı. Mahkeme başkanı yaşanan bu gerginlik üzerine salonu boşalttı. Duruşmaya ara verildi.

Ağabey Enes savcının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını duyunca sinir krizi geçirip kafasını duvara vurmaya çalıştı. Salondan çıkarılırken jandarmalar engel oldu.

Duruşma salonunda Salim Güran’ın işçisi R.A. ile köyde çobanlık yapan Ahmet Akgün ile Narin’in amcası Erhan Güran’da tanık olarak hazır edildi. Amca Erhan Güran’ın evine ait silinen güvenlik kamera görüntülerinin bir kısmının geri getirildiği görüntülerde, Güran ailesinin ileri gelenlerinin toplantı yaptıkları, bu toplantıda köyün çobanı Ahmet Akgün’ü döverek şiddet uyguladıkları tespit edilmişti. Bu görüntülerdeki Kürtçe konuşmalar ise çözümü yapılması için Ulusal Kriminal Büroya gönderilmişti. Salı günü mahkemeye gönderilen bu raporda, çoban Ahmet Akgün’e, “Savcı sana ne sorarsa ben bir şey görmedim” diyeceksin şeklinde telkinde bulundukları belirlendiği için Erhan Güran’ın evinni bahçesindeki bu görüntülerde çobana neden böyle bir telkinde bulunduklarını mahkeme heyeti soracak. Ardından da çobana kimlerin kendisine şiddet uyguladığı ve niçin dövüldüğü sorulacak. Yine geçen duruşma tanıklık yapmaktan vazgeçtiği için ifadesi alınamayan amca Salim Güran’ın işçisi Ramazan Atasoy’un da bugün tanık olarak ifadesi alınacak.

ADLİYE ÇEVRESİNDE GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ

Duruşmanın 3 gün devam edeceği ve dinlenen tanıklar ve taraf avukatlarının savunmalarının ardından mahkemenin nihai kararını açıklayacağı öğrenilirken, duruşmaya Türkiye’nin farklı illerindeki barolardan başkan ve avukatlar ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri de izleyici olarak katıldı. Adliye çevresinde ise olası provokasyon girişimlerine karşı dün akşamdan itibaren Emniyet Müdürlüğü tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı. Adliye dışına çelik bariyerler ve üst arama kabinleri kuruldu. Duruşma devam ediyor.

7 Kasım’da görülen ilk duruşmada 6’sı tutuklu 22 tanık dinlenmişti. Duruşmadan sonra mahkeme 17 ara karar almış ve ilgili kurumlarla dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için yazışma yapmıştı. Bu eksiklikler arasında cinayet günü ve saatinde tutuklu 4 sanığın aynı evde bir arada olduklarını gösteren daraltılmış HTS kaydı ve baz çakışmalarıyla ilgili rapor yetersiz görülmüş ve mahkeme ek rapor aldırmıştı. Bu raporda duruşma öncesi mahkemeye ulaştırıldı. Yine Narin’in kaybolduğu köyü hakim tepeden gören jandarmaya ait Dara-2 Askeri Üs Bölgesindeki Şahin Göz kamerasının kayıt alma özelliğinin olup olmadığı jandarmaya sorulmuş ve gelen cevapta  Şahin Göz kamerasının kayıt alma özelliğinin bulunmadığı, harekete duyarlı olduğu ve bir nevi fotokapan gibi hareket olması halinde kayıt aldığı bilgisi verilmişti. Dosyadaki tüm eksikliklerin giderilmiş olması nedeniyle mahkeme heyetinin seri yargılama ile kararını açıklaması bekleniyor. Ancak karar aşamasına gelinmiş olmasına rağmen bu duruşmada sürpriz bir itiraf çıkmadığı taktirde katilin veya katillerin kim olduğu halen bilinmezken, küçük kızın neden öldürüldüğüne dair sis perdesi de halen aralanmış değil.