Nazmi Bilgin: Gazeteciye terörist gözüyle bakan bir zihniyetle ülke yönetilemez

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin gazeteci Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyı şiddetle kınadı. Bilgin, "Faillerin, vandalların yakalanması sorunu çözmez. Asli failler, azmettiriciler belirlenmeli ve kim olurlarsa olsunlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdırlar. Medyaya, gazeteciye terörist gözüyle bakan bir zihniyetle ülke yönetilemez." dedi.

Türkiye'de gazetelere ve gazetecilere yapılan saldırılara tolerans gösterilmesi, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere malum bazı kesimlerin sessiz kalmasının bu vahim sonucu oluşturduğunu kaydeden Bilgin, Türk medyasının 'çok ciddi sıkıntılarla dolu' bir dönemden geçtiğini kaydetti. Siyasi erk sahiplerinin de katkılarıyla basındaki ayrışma ve karşıtlaşmanın örneği görülmemiş boyutlara ulaştığını vurgulayan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, bu durumun devam ettirilebilir olmadığını söyledi. Star Medya Grubu'nun avlusunda bomba bulunmasının, İcra Kurulu Başkanına yönelik suikast girişiminin kınandığını hatırlatan Bilgin, Doğan Medya Grubuna yönelik saldırıların da tüm basınca ve iktidarı ve muhalefetiyle siyasilerce de kınanması gerekirken aksine durumun saldırganları cesaretlendirdiğini vurguladı.

BİLGİN'DEN ELEŞTİRİYE TAHAMMÜL ÇAĞRISI

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Hürriyet gazetesine art arda yapılan saldırılardan sonra aldığı tehditler üzerine Ahmet Hakan'ın emniyete yaptığı 'Koruma talebinin' de yerine getirilmemesinin bu vahim sonucu doğurduğunun altını çizdi. Hakan'ın saldırıdan fiziki hasarla kurtulmasının teselli verici olmasına rağmen, hedef haline getirilen gazetecilerin başına neler geldiğinin yakın tarihte birçok acı örneği olduğuna dikkat çekti. "Basına yönelik baskı ve değersizleştirme gayretkeşlikleri ve sosyal medyada linç kampanyalarının basın ve ifade özgürlüğüne yönelmesi demokratik yönetim açısından endişe vericidir" diyen Bilgin, "İktidarda veya kamuoyu önünde olanların eleştiriye tahammül etmeleri ve bunların ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir" dedi.

'ÖZGÜRLÜK ADINA TÜRK BASINI ŞEHİTLER VERMİŞTİR'

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, "Toplumları çürüten yolsuzluklarla topyekûn mücadele edilebilmesi açısından; kamuoyu oluşturmak ve bireyleri bilinçlendirmek için basının çekinmeden bu tür olayların üzerine gitmesi, gidebilmesi gerekir. Basın özgürlüğü, dolayısıyla, bir hak olmaktan öte, aynı zamanda medyanın başlıca görevidir." dedi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı basının bir kısmını ötekileştirerek ülkede demokrasinin varlığını savunmanın mümkün olmadığını kaydederek, "Medyaya, gazeteciye terörist gözüyle bakan bir zihniyetle ülke yönetilemez. Özgürlük ve demokrasi adına Türk basını şehitler vermiştir. Bu bile gerçekleri savunmayı engelleyememiştir, engellemeyecektir." dedi.

'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ, ANAYASAL HUKUK KORUMASI ALTINA ALINMIŞTIR'

Basın özgürlüğü sadece basın mensupları veya basının bir bölümü için değil, haber alma hürriyeti çerçevesinde herkes için önemli olması gerektiğini vurgulayan Bilgin demokrasilerde bilinçli tercih yapılabilmesinin ön şartı olan basın ve haber alma özgürlüğünün aynı zamanda şeffaf yönetimin, hesap verilebilirliğinin de şartı olduğunu hatırlattı. Bilgin, medyanın haberleri toplayıp yayınlayarak, sorunlar karşısında vaziyet alarak, eleştirerek veya başka bir yolla görüşlerin oluşmasına katkıda bulunarak son derece önemli bir kamusal görevi yerine getirdiğini vurguladı. Bilgin, "İşte bu sebeplerle basın özgürlüğü, gerek Türkiye'de gerekse dünyada anayasal ve uluslararası hukuk koruması altına alınmıştır," dedi.

'DEMOKRASİYİ SİNDİREMEYENLER TARİHİN KARANLIK DEHLİZİNDE ÇÜRÜYECEK'

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, "Bugün de aynı kutsal ideallerin savunucusu gazeteciler medyanın hiçbir havuzuna girmeden yandaş, candaş olmadan varlığını sürdürecektir. Ancak demokrasiyi, basın özgürlüğünü içine sindiremeyenler tarihin karanlık dehlizlerinde çürüyecektir" dedi. CİHAN
01 Ekim 2015 13:22
DİĞER HABERLER