''Bunu yapanın sadece tek bir kişi olduğunu sanıyordum, oysa tek kişi değilmiş, yani Türkiye'de bir huzursuzluk, memnuniyetsizlik var, sanırım hükümet devrilirse başlarına bişey gelecek diye çekiniyorlar. ''
Eş durumundan oturum almak zordur Sayın Bakanım...
Geçenlerde kimi bakanların ve bürokratların yavaş yavaş yurt dışında ev bakındıklarını, satın alanların olduğu gibi, ev gezenlerin de olduğunu yazmıştım. Bu çabalar esasında ülke ülke değişiyor, çünkü Avrupa Birliği de olsa her ülkenin kendisine göre şartları var.
Almanya ve Fransa'da istediğin kadar yüksek fiyata ev alsanız da vatandaşlık almak o kadar kolay değil ama oturum alabiliyorsunuz. Ancak kimi ülkeler vatandaşlık verebiliyor. İngiltere'yle yapılan bir Ankara Antlaşması var, ona göre belli bir sermayeyle iş kurup, oturum alabiliyorsunuz. Buna benzer bir anlaşma Almanya'yla da var, iş kurarak önce 3 yıllık, devam ettiği sürece de devamlı oturum alınıyor.
Bir de Mehmet Şimşek, Merve Kavakçı ve Tansu Çiller gibi olanlar var, onların zaten başka vatandaşlıkları da var. Çiller ve Kavakçı aynı zamanda Amerikan vatandaşı, Şimşek de İngiliz. Bunlar istedikleri zaman ve istedikleri sürece, vizesiz vatandaşı oldukları ülkelerde yaşayabiliyorlar.
Türkiye dışında yaşamanın bir yolu daha var, eşlerin aynı zamanda başka bir ülkede oturum izni yada vatandaşlığı varsa eşlerine de oturum izni veriliyor. Bu durumda olan esasında yaşadı ama bunun da sorunları var. Şimdi bu durumda olanlar için ben bildiğim uyarıları yapayım da sonra Ahmet Nesin sadece eleştiriyor demesinler.
Mesela eşiniz Alman vatandaşıysa onunla beraber Almanya'da oturma hakkınız var ama bunun da bitakım kriterleri var. (Bu durum oturum yada iltica durumunda da aynı, eşiniz ilticaysa eş durumundan iltica etmeden o ülkeye gidebiliyorsunuz). O sırada siz de Almanya'dasınız ve eş durumundan oturum için başvuracaksınız, önce Türkiye'ye geri gitmek ve en az 6 ay beklemek zorundasınız. Bunun çeşitli nedenleri var, birincisi burası medeni bir ülke olduğundan o evde 2 kişinin yaşabilmesinin uygun olup olmadığını anlamak için eve bilirkişi gelecek ve karar verecek. Sizin o sırada orada olmamanız gerekiyor, çünkü ev 2 kişiye uygun değilse, yazık değil mi size, gayri medeni bir evde kalmanız engelleniyor.
İkinci neden son yıllarda başladı, madem ki artık yaşamınızı Almanya'da yada başka bir ülkede sürdüreceksiniz, en azından asgari dil bilmeniz gerekiyor ve onu Türkiye'de almanız gerekiyor. Bu da en az 6 ay sürüyor, belli bir kategoriyi yakalamanız gerekiyor.
Tabii şu an bakan olduklarından yeşil yada diplomatik pasaportları var ve sorun yaşamıyorlar ama sonrasında yeşil pasaportları devam etse de kalış süreleri 3 ay, yani 3 ay sonra ülkelerine geri dönmek ve 3 ay kalmak zorundalar. Türkiye'ye dönmek her durumda da çok mu önemli diye sorabilirsiniz, ben o kadarını bilemem, sorunları yoksa neden Almanya'da ya da başka biyerde oturmak isteyebilir diye düşünürüm sadece. Yani bu gibi durumlarda gidip de gelememek, yargılanıp da hapse girmek olabilir mi acaba?
Tabii demokrasilerde çare tükenmez, bir yol da iltica etmek, siyasi iltica talebinde bulunabilirler. Bunun için gerekçeler sunmak zorundalar, doğru yada yanlış gözaltı, tutuklanma talebi, terörist olduğuna dair bir dosya olmalı, yargılanıyor olmalı.
İlk yazımda iş kurarak Almanya'da kalmanın olası olduğunu yazmışken ve de onlardan birinin böyle bir çabası varken, neden şimdi diğer olasılıkları gösteriyorum derseniz, sonuna kadar haklısınız ama ben de haklıyım, çünkü o zaman bunu yapanın sadece tek bir kişi olduğunu sanıyordum, oysa tek kişi değilmiş, yani Türkiye'de bir huzursuzluk, memnuniyetsizlik var, sanırım hükümet devrilirse başlarına bişey gelecek diye çekiniyorlar. Ama iltica durumunun bir sorunu var, biraz parayla gelebilirsiniz ama ilticaya bikaç trilyonla pek gelemezsiniz, onu kaldırmaz, inandırıcı olamazsınız.
Bir sorun da yeni çıktı, İçişleri bakanı Süleyman Soylu, Avrupa ve Almanya'da oturanlar için "Avrupa'da, Almanya'da öyle terör örgütünün toplantılarına katılıp da ondan sonra gelip Antalya'da, Bodrum'da, Muğla'da tatil yapanlar var ya, onlar için de tedbir aldık şimdi. Hadi gelsinler bakalım havalimanlarından içeri girsinler. Gözaltına alıp yallah, öyle kolay değil. Dışarıda hainlik yapıp, içeride, Türkiye'de keyfini, sefasını sürmek bundan sonra kolay değil." dedi.
Almanya şimdi bu durumda aynı tavrı alabilir mi acaba, "Kendi ülkelerinde faşizm toplantılarına katılanlar, ülkemize gelip demokrasi arayamazlar" diyebilir mi? Ne bileyim, kafam karıştı, Süleyman Soylu bunu neden dedi ki!..