Erkek Milli Takımlar Teknik Altyapı Koordinatörü Nihat İziç, Samsun'da gerçekleşen Uluslararası Yıldız Erkekler Basketbol Turnuvası'nda mücadele veren U15 ve U16 milli takımlarla ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Samsun'da gerçekleştirilen turnuvanın Türk basketbolu adına büyük önem arzettiğini belirten Nihat İziç, "Uluslararası Yıldız Erkekler Basketbol Turnuvası'nın önemi büyük. Sürmekte olan turnuva 2000 ve 2001 jenerasyonlarının gelişimi için azami önem taşıyor." dedi.

İziç, Avrupa Şampiyonası'na kadar millilerin tüm eksiklerini gidermek için çalışacaklarının da altını çizdiği açıklamasında rakiplerin gücüne de dikkat çekti. Basketbol Federasyonu'nun resmi internet sitesinden Şansın Tokyay'a açıklamalarda bulunan Nihat İziç'in röportajının detayları ise şöyle:

U15 ve U16 takımlarımızın Uluslararası Yıldız Erkekler Basketbol Turnuvası'nda süren mücadelelerini sizin gözünüzden dinleyebilir miyiz?
U15, altı aydan az bir zaman önce kurulan bir takım ve kısa süredir beraber çalışıyorlar. Bu turnuva bize ileriye dönük bir fikir kazandırmak adına da çok kıymetli oldu. Oyuncuların kapasitelerini iyice görüp hazırlıklarımızı ona göre yapmak noktasında bize yardımcı olacak maçlar oynuyoruz. U16 takımımızın ise beraber çalıştığı ikinci senedeyiz. Avrupa Şampiyonası öncesi öbür takımlara karşı ne durumdayız ve nelerin üzerine daha çok kafa yormamız lazım, bunları U16 takımımız için de tartıyoruz. Bu turnuvada ortaya konan basketbolu analiz etmek bizim için çok yararlı olacak. Genel olarak biraz kısa bir takım olduğumuzu söylemek lazım. Oyun kurucu pozisyonunda birkaç tane yetenekli çocuk var ama maalesef uzun oyuncular yönünden çok kuvvetli değiliz. Genelde hep benzer sıkıntılar yaşıyoruz çünkü uzun oyuncuların çok sabırlı olmaları ve kendilerine itina ile yatırım yapmaları gerekiyor. Yine de turnuvanın sonuna kadar daha vakit var, oyuncuların tüm maçlarda gösterdikleri performanslara göre değerlendirmelerimizi yapacağız. Eksiklerimizi masaya yatıracağız ve Avrupa Şampiyonası'na kadar hepsini telafi etmek için elimizden geleni yapacağız.

Turnuvanın geride kalan dört gününde milli takımlarımızın fiziksel dezavantaj yönünde sıkıntı yaşadığını gördük...
Evet ama bu durum biraz da 2000 jenerasyonu ile alakalı. Daha önceki jenerasyonlarımızda böyle bir sıkıntı yaşamıyorduk, hatta bizim uzunlarımız Avrupa'nın uzun oyuncuları arasında yer alıyordu. 2000 jenerasyonu ise daha kısa bir yapıda. 2001 jenerasyonu nispeten daha uzun, bence U15 takımımız ileride 2.10 boyuna gelecek olan oyunculara sahip.

"DEZAVANTAJLARIMIZI AVANTAJA ÇEVİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Bir dezavantajdan bahsettik, peki takımlarımızın güçlü yönlerinden de biraz bahsedebilir miyiz?
Biz sahip olduğumuz oyunculara göre bir sistem kurmaya çalışıyoruz. Örneğin uzun oyuncularımızın performansında eksiklik hissediyorsak, kısa oyunculara odaklı bir oyun yapısını benimseme yoluna gidiyoruz. Daha agresif, baskılı bir basketbol oynamaya çalışıyoruz ve dezavantaj gibi görünen bir özelliğimizi avantaja çevirmek için çabalıyoruz. Takımlarımızın güçlerini kendi içlerindeki özelliklere göre yarattıklarını ifade edebilirim. Tabii ki bahsettiğim basit bir şey değil; bunu yapmak için bir hayli çalışmak gerekiyor. Bu noktada hazırlık maçlarının önemini de vurgulamak isterim. Biz de Avrupa Şampiyonası'ndan önce planlarımızı millilerimizi en yüksek form grafiğine sokacak şekilde yapıyoruz.

Avrupa Şampiyonası'ndan önce kadro değişecek mi yoksa millilerimizi Uluslararası Yıldız Erkekler Basketbol Turnuvası'nda izlediğimiz ekip olarak mı göreceğiz?
Kadro fazla değişmeyecek. Belki bir iki isim farklılaşabilir, o da sakatlıklardan dolayı olabilecek bir hadise. Kadromuzun şu anda izlediğiniz hali, aksilikler yaşanmaması halinde son halidir.

Bu turnuvada oynanan maçların Avrupa Şampiyonası için takımı nasıl beslediğinizi düşünüyorsunuz? Örneğin geride kalan maçlardan birinde Avrupa Şampiyonası'nda rakibimiz olan Almanya ile oynadık…
Almanya ile karşı karşıya gelmemiz, onların durumunu görmek açısından tabii ki önemli oldu. Onlara karşı mücadeleyi kaybettik ama bana sorarsanız o mücadeleden çıkarılacak çok sayıda iyi sonuç var. Almanya'ya karşı çok daha sert bir savunma yapmamız gerektiğini de gördük. Oyuncular almaları gereken dersleri Avrupa Şampiyonası'na kadar alırlarsa yazın şampiyonada her şey yolunda gidecektir. Örneğin Almanya karşısında çok düşük bir yüzde ile serbest atış kullandık. Bazen turnikeler, çok basit şutlar kaçırdık. Bunlar maç kazanmak istiyorsanız olmaması gereken şeyler ve üzerine çalışıp hatalarımızı tekrarlamamak için elimizden geleni yapmalıyız. Avrupa Şampiyonası'nda rakiplerimiz çok güçlü; Almanya, Hırvatistan ve ev sahibi Polonya. Gruptan çıkmak ve şampiyonada yolumuza devam etmek için çok iyi hazırlanmamız ve tüm eksik yönlerimizi geliştirmemiz gerekiyor.

U15 ve U16 takımlarımızda forma giymekte olan oyuncuların arasında birkaç sene içinde yıldızı parlayan sporcular olacaktır… Sizin nazarınızda öne çıkan isimler var mı?
Bu jenerasyonlar, bizim en iyi jenerasyonlarımızdan değil. Yine de mutlaka birkaç tane oyuncu daha parlak görünüyor. Bu noktada şunu söylemek istiyorum ki ben genç sporculara yıldız oyuncu muamelesi yapılmasına karşıyım ve bu konuda savaş veriyorum. Onlara erken vakitlerde "yıldız" etiketi yapıştırmanın performanslarında düşüşlere neden olduğuna inanıyorum. O zaman onlara antrenman yaptırmak, eksiklerini düzeltmek anlamında sıkıntıya düşünüyoruz. Bu sebeple yeteneği ya da çok çalışması ile öne çıkan isimleri dile getirmekten yana değilim. Milli formayı taşıyan sporcularımız iyi çalışırlarsa, hem kendi kulüplerinde hem de milli takımlarda antrenmanlarına sahip oldukları enerjiyi verirlerse ileride yıldız oyuncu olabilecekleri de tabii ki doğrudur.
CİHAN