Bu seçim döneminin en trajik sahnesi Cumhurbaşkanı’nın meydana Kur’an’la çıkması ve kendisini eleştiren Kılıçdaroğlu’na “Ben Kur’an’la büyüdüm, Kur’an’la yaşıyorum ama senin nezdinde Kur’an’ın yeri belli.” demesi oldu.
(...)
Seçim döneminin en çılgın haberi, Cumhurbaşkanı’nın “Aslan yattığı yerden belli olur” diye tanımladığı Aksaray üzerindeki hava sahasında irtifanın bin 676 metre olmasıydı. Hava muhalefeti durumunda uçak alçalmak istese dahi aslan yatağına halel gelir diye Kule buna izin vermiyordu. Meydanlardaki en anlamlı çıkışı “Davutoğlu’nu Erdoğan’a ezdirmeyiz” diyen Selahattin Demirtaş yaparken, en doğru saptamayı “Türkiye, besmeleyle soygun yapanları ilk kez gördü” sözleriyle Devlet Bahçeli dillendirdi.
Mantık kurallarını en sarsan yorum Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu arasındaki Pennysilvania polemiğinde yapıldı. “Sayın Başbakan’ımızın sözleri mutlaka doğrudur. Sayın 11. Cumhurbaşkanı’mızın sözleri de mutlaka doğrudur” diyen Bülent Arınç sayesinde şişler de kebaplar da kömüre döndü. Nasrettin Hoca yaşasaydı herhalde “Sen de doğrusun Arınç” derdi.
(...)