New York Times gazetesinde "Türkiye Halkı Otokrasiye Direniyor. Sessizlikten Daha Fazlasını Hak Ediyorlar" başlığıyla bir makale yayımlandı. Yayımlanan yazıda İBB operasyonlarıyla başlayan süreç ve iktidarın tutum değerlendirildi.
ABD merkezli New York Times gazetesinde bugün yayımlanan makalede, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan sürece dair geniş bir değerlendirme yer aldı.
Makalede, "Dünyanın geri kalanı Türkiye'nin otoriterliğe ve aşırıcılığa kaymasını engelleyemeyebilir ancak kesinlikle denemelidir. İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından yüz binlerce Türk, son yılların en büyük protesto gösterileriyle sokakları doldurdu, bunu yapmak cesaret gerektiriyordu. Onların cesareti küresel sessizlikten daha fazlasını hak ediyor" denildi.
"Türkiye Halkı Otokrasiye Direniyor. Sessizlikten Daha Fazlasını Hak Ediyorlar" başlığıyla yer alan makalede, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve sonrasında yaşanan protestolar hatırlatılarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "yönetimini yıllar içinde otoriterleştiği, yargı bağımsızlığını zayıflattığı ve muhalefeti bastırdığı" yazıldı.
"ERDOĞAN GÜCÜNÜ ARTTIRMAK İÇİN YÖNETİMİN YAPISINI DEĞİŞTİRDİ"
Avrupa, Asya ve Orta Doğu'nun kesişme noktasında yer alan Türkiye'nin NATO'daki en büyük ikinci orduya sahip önemli bir ABD müttefiki olduğuna dikkat çekilden makalede, şunlar kaydedildi:
"Ancak Türkiye, son on yıldır otokrasiye doğru kayıyor. Sayın Erdoğan, gücünü arttırmak için yönetim yapısını değiştirdi, mahkemeleri kontrolü altına aldı, seçimleri manipüle etti, profesörleri tasfiye etti, medya kuruluşlarını kapattı, gazetecileri ve protestocuları tutukladı. Geçtiğimiz ay Sayın Erdoğan, demokrasiye yönelik saldırılarını yeni bir boyuta taşıdı.
Hükümetine yönelik memnuniyetsizliğin artmasıyla birlikte, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki muhtemel rakibi, İstanbul'un halk tarafından sevilen Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ve İmamoğlu'nun yaklaşık 100 çalışma arkadaşını şüpheli suçlamalarla gözaltına aldı. Tutuklamalar, Türkiye'yi, Rusya'nın son yirmi yılda kat ettiği, demokratik yollarla seçilmiş bir liderin makamının yetkilerini otokrasiye dönüştürmek için kullandığı yola soktu. Sayın İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nden buraya, ‘Bu demokrasinin yavaş yavaş erozyona uğramasından daha fazlasıdır. Bu, Cumhuriyeti’mizin kurumsal temellerinin kasıtlı olarak ortadan kaldırılmasıdır’ diye yazdı."
SESSİZLİĞE DİKKAT ÇEKİLDİ
Dünyanın geri kalanından gelen tepkilerin "zayıf" olduğu belirtilen makalede, İmamoğlu'nun tutuklanmasından kısa süre sonra ABD Başkanı Donald Trump’ın, Erdoğan için "Ben onu severim, o da beni sever" dediği hatırlatıldı ve şunlar kaydedildi:
"Pek çok Avrupalı lider, sessiz kaldı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sadece 'tutuklamanın derin endişe verici' olduğunu söyledi. Türkiye'nin stratejik önemi ve Sayın Erdoğan'ın iktidarı elinde tuttuğu düşünüldüğünde kolay cevaplar yok. Ancak dünya demokrasileri, dengeyi yanlış kuruyor. Türkiye halkını desteklemek ve Sayın Erdoğan'a baskı yapmak için daha fazlasını yapabilirler."
"İMAMOĞLU MUHTEMELEN KAZANACAK"
"Türkiye’deki seçmenlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarını artık benimsemedikleri" belirtilen makalede, "Anketlere ve siyasi analistlere göre, bugün seçim yapılsa İmamoğlu muhtemelen kazanacaktır. Kendisini sosyal demokrat olarak tanımlayan 54 yaşındaki İmamoğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1919 yılında bir direniş grubu olarak kurduğu ve daha sonra modern Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk iktidar partisi haline gelen Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir üyesi. Parti, Türkiye için laik bir hükümet taahhüt ediyor" denildi.
Makalede, İmamoğlu'nun, 2019'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği ancak Erdoğan'ın partisinin seçimi iptal ettiği belirtilerek, İmamoğlu'nun ikinci seçimi daha net biçimde kazandığını vurguladı.