Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, görülmesine devam edildi.
Duruşmayı izleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Facia kamuoyundan düştükten sonra şimdi Soma'da baskı var, şantaj var, kirli ilişkiler var, para var, tehdit var, adaletin önüne geçmek için firmanın yaptığı her şey var" dedi. Özel sendika ve maden şirketinin, işçilerin tazminatlarını 24 taksitte ödeme konusunda anlaştıklarını, bunun kamuoyundan gizlendiğini öne sürdü.
Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kasıtla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Duruşmada, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in yanı sıra tutuksuz sanıkların bir bölümü hazır bulundu. Ölen madencilerin aileleri de, ara karar duruşması için, mahkeme salonuna geldi.
Geçen 13 Ekim'de başlayan duruşmalar, 7 gün sürdü. Mahkeme, bu süre içerisinde, faciaya tanıklık eden, U 3 bölgesindeki bantçıları, tamir tarama ekiplerini, dinamit patlatıcıları ile kül ekibini dinledi. Bu işçiler, facianın hemen öncesi ile sonrasında yaşananları anlattı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı ile sanıkların, avukatlarının ve mağdur avukatlarının kendilerine yönelttikleri soruları cevaplandırdı.
ÖZEL'DEN TAZMİNATLARIN 24'E BÖLÜNDÜĞÜNÜ GÖSTEREN BELGE
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu, 8 sanığın tutukluklarının devam edip etmeyeceğine karar verilecek bugünkü duruşmayı CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel de izledi. Bir süre duruşma salonunda kalan Özel daha sonra dışarıya çıkıp bazı açıklamalar yaptı.
Özgür Özel, işten çıkartılan 2 bin 832 işçinin tazminatlarının ödenmesi konusunda bir belgeyi de paylaştı. İşçilerin alacaklarıyla ilgili hem sendika hem de Enerji Bakanlığı nezdinde araştırma yaptığını söyleyen Özgür Özel, buralardan yanıt alamayınca bilgi edinme hakkı çerçevesinde TMSF'ye başvurduğunu, gelen cevapla da bazı ilişkilerin ve pazarlıkların ortaya çıktığını anlattı.
Maden- İş Sendikası yönetiminin, işçilere ödemelerle ilgili bir protokol olmadığını, tazminatların ödenmesi için girişimlerde bulunduğunu söylediğini kaydeden Özgür Özel, şöyle dedi:
"Benim temmuz ayında 15 soruluk başvuruma verilen cevaplardan birisi çok önemli. Sendika ile şirketin, nasıl kirli pazarlıklar içerisinde olduğunu ortaya koydu. Üyesi olan işçilerin haklarını savunması gereken sendikanın, 'yok' dediği protokolü TMSF açıkladı. TMSF'den gelen yanıta göre ilk ödemesi 7 Haziran seçimlerinden önce rüşvet gibi dağıtılan tazminatların, 24 taksite bölündüğü ortaya çıktı. Bunun ilk taksitini alan işçilerin geriye kalan 23 taksiti ise ne zaman alacakları belli değil. Seçimlerin üzerinden kaç ay geçti, halen paralarını alamıyorlar. Yani şirket, 34 milyon 195 bin 720 lirayı, 23 taksitte ödeyecek ama bu taksitlerin ödemesi ne zaman belli değil."
SOMA'DA ARTIK BASKI VAR
Soma'da ilk günkü duyarlılığın kaybolması, vatandaşların ilgisini azaltmasıyla baskının başladığını söyleyen Özgür Özel, "Soma davası unutulmayacak, unutturmayacağız, unutursak yüreğimiz kurusun söylemleri, çok yankı buluyordu. Soma'da ilk günlere göre değişiklikler var. Önceleri büyük bir acı ve gözyaşı vardı. Suçluların cezalandırılmasıyla ilgili bir talep vardı. Bir daha Somaların yaşanmaması için ne gerekiyorsa yapacağız söylemleri vardı" dedi.
Konunun, kamuoyundan düştükten sonra her şeyin değiştiğini anlatan Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi Soma'da baskı var, şantaj var, kirli ilişkiler var, para var, tehdit var, adaletin önüne geçmek için firmanın yaptığı her şey var. Mahkemede izledik, çok ciddi bir fişleme yaptılar. Televizyona konuşanları, maden şirketlerini eleştirenleri, eylemlere katılanları, oturma eylemi yapanları teker teker fişlediler. O kişileri işe almıyorlar, eğer tanıksa 'ifadeni ver gel işe başla' diyorlar. Halen işyerinde çalışıyorsa, duruşmadan önce biri yere çekip, 'ifadeni dikkatli ver, işinden olursun' diyorlar. Tanıklar, ifadelerini değiştirmeye, kafalarını önlerine eğip şikayetçi olmamaya başladılar."
"MADEN LOBİSİ BASKININ DOZUNU ARTTIRDI"
Önümüzdeki günlerde mahkemeyi ve kamuoyunu etkilemeye yönelik bazı bilimsel makaleler ile yazıların yayımlanmasının da planlandığını içeriden duyum olarak aldığını ifade eden Özgür Özel, "Soma'da maden lobisi baskının dozunu arttırdı. Kesenin de ağzını açtı. Önümüzdeki günlerde bilimsel makalelerde, köşe yazılarında, Soma A.Ş.'nin ileride işine yaracak ifadeler yazılacak. Bunun içeriden bilgisini adım. Maden mühendislerini mahkeme kararına rağmen içeriye sokmadılar. Suçüstü olabilir diye. Ancak içeride, yandaş olan profesörler, cirit atıyorlar. Firmayı aklayacak raporların hazırlandığını, yayınlatılmasıyla kamuoyu yaratılması, mahkemenin baskı altına alınması gündemde" dedi.
CAN GÜRKAN ELEKTRONİK KELEPÇELİ TAHLİYE İSTEDİ
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ilk olarak üye hakim Esra Dokur, önceki ara karar sonrasında yapılan işlemleri okudu. Ardından söz alan mağdur avukatları, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, bilirkişi heyetinin mahkemede dinlenmesini, tanık olanak dinlenen dinamitçi Sezai Gezgin'in anlattığı 2007 yılında yaşanan olayın belgelerinin getirtilmesini ve bazı iş müfettişlerinin raporlarının dosyaya konulmasını talep etti.
CUMHURİYET SAVCISI, TUTUKLULUĞUN DEVAMINI İSTEDİ
Mağdur avukatlarından sonra söz alan duruşma savcısı Oğuz Köktan'da, avukatların taleplerinden, bilirkişilerin dinlenmesinin, müfettiş raporlarının istenmesinin yerinde olduğunu ifade edip ayrıca tutuklu sanıkların, tutukluluklarının da devamına karar verilmesini istedi.
TUTUKLU SANIKLARA TEK TEK SÖZ ALDI
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı daha sonra tutuklu sanıklardan taleplerini aldı. Söz alan tutuksuzu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kendisinin iflas gibi kolay bir yolu seçmeyip halen 3 bin kişiye istihdam sağlamak içini mücadele ettiğini söyledi. Olaydan sonra sosyal medyada ve medyada linç edildiklerini anlatan Can Gürkan, “Bu işin nerelere gideceğini biliyordum. Ama hiçbiri yere gitmedim, gitmem de. Tutuklu bulunduğum süre içerisinde, 3 bin kişi daha işsiz kalmasını diye mücadele ediyorum. Olaydan sonra 2 bin 800 kişi işsiz kaldı. Onlar büyük mağduriyet yaşadı. Onların mağduriyetinin giderilmesi için de talimatları verdim. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Kolay olanı yapar iflas eder sadece hukuk mücadelesi verirdim. Ben zor yolu seçtim. ABD'de iyi biri eğitim aldım. Arkadaşlarım gibi üst düzey şirketlerde yöneticilik yapmak yerine buraya gelip yine zor olanı seçtim. İstanbul'daki inşaatlarımızda hiç iş kazası olmadı. Gece yarısı bile gider inşaatları denetlerdim. Kim ne derse desin bizim içini iş güvenliği, çok önemlidir" dedi.
OCAK ŞİRKETE DEVREDİLMEMELİYDİ
Önceki ifadelerinde olduğu gibi yine bilirkişi raporunu eleştiren ve sonuçtan iddianameye gidildiğini savunan Can Gürkan, ocağın da savcılık incelemesinden sonra kendilerine devredilmemesi gerektiğini, yöneticilerine bunu teslim almamalarını söylediğini, ama bunun şirketlerine verildiğini savundu. Olaydan önce 7 bin kişi istihdam yaratmanın mutluluğunu yaşadıklarını da kaydeden Can Gürkan, “Ben finans uzmanıyım. Hiçbir çaba göstermeden paradan para da kazanabilirdim. Ben işi babamdan devraldığım zaman bana vasiyeti vardı. 'Bu işyerlerini satmayacaksın ve olabildiğince de iş yaratacaksın' dedi. Ben şimdi bu olayı yaşadık ve halen neden yargılandığımı bilmediğim için kendimi savunamıyorum. Biz maddi ve manevi olarak bu olayın sonuçlarını yaşayacağız ama değil 301 kişinin, 1 kişinin bile ölümünü göre alamam. Bu nasıl bir suçlamadır" dedi. Bilirkişiler içinde de "Eğer bilim adamlarıysa, bilimsel olacaklar, adil olacaklar, vicdanlı olacaklar" diyen Can Gürkan, “Bilirkişiler gelip buraya, bu raporun hesabını verecekler" dedi.
EN AĞIR ŞARTLARDA TAHLİYEMİ İSTİYORUM
Yargıda vicdana aradıklarını da söyleyen Can Gürkan, “Çalıştırdığım insanlara karşı sorumluluğum var. Benim işimin başında olmam lazım. En azından bir telefona ihtiyacım var. Bilgisayar başında olmam lazım" dedi. Can Gürkan daha sonra da tahliyesini istediğini, eğer uygun görülmemesi durumunda denetimli serbestlikten yararlandırılmasını ama onun da uygun görülmemesi durumunda, ev hapsi ya da elektronik kelepçe gibi şartları içinde bulunduran ağır şartlarla tahliye edilmeyi talep etti.
OCAK KAYYIMA DEVREDİLMELİ
Tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru da, olaydan sonra verilen ifadeleri tek tek okuduklarını buna rağmen olayını neden yaşandığını bulamadıklarını söyleyip “Yangın çıktığı söylenen yerde kibrit çöpü kadar kömür yanmadı. Ocağa hemen el konulmalı. Siz keşif yapıncaya kadar kayyım el koysun. Mahkeme keşif yapana kadar da, böyle kalmalı. Çünkü o ocakta halen çalışmalar devam ediyor" dedi.
BİLİRKİŞİ DİNLENSİN
Taleplerini söyleyen tutuklu sanıklardan İşletme Müdürü Akın çelik ise, bilirkişi heyetinin raporunun yanlış olduğunu bu nedenle mahkemede dinlenmeleri gerektiğini söyledi. Delillerin tam toplanmamasından dolayı da ocağa el konulmasını isteyen Akın Çelik, “Burada verilen ifadeler sonrasında bilirkişi raporunun geçersiz olduğuna inanıyorum. Bu sondajlarla da ortaya çıkacaktır. Ocakta ne olacağı belli olmadığı içinde el konulmalı ve gerekli araştırmalar yapılmalıdır. Maddi gerçeklerini ortaya çıkmasını istiyoruz. Bunun için de, çelişkili ifade veren çalışanlar tekrar dinlenmeli" dedi.
Tutuklu sanıklardan Mehmet Ali Günay Çelik, çalışma arkadaşlarını öldürdükleri gibi suçtan zan altında bulunduklarını, aldıkları maaşlarını ölmeye değmeyeceğini söyleyip, “Kusuru bulunanlar yargılansın eğer bensem kusurlu ben de ceza alayım. Bizim de çocuklarımız ailemiz var. Yaşamlarımız bozuldu" dedi. Yasin Kurnaz da, gerekirse elektronik kelepçeyle tahliye edilmesini istedi. Diğer tutuklular, Ertan Ersoy, İsmail Adalı, Hilmi Kazık da, kaçma şüphelerinin olmadığını bu nedenle tahliyelerini istedi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, talepleri aldıktan sonra duruşmaya ara verdi.
DHA