Erzincan'da 2009 yılından İrtica ile Mücadele Eylem Planını uygulamaya koydukları iddiasıyla dönemin 3'üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ve yine o dönem Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olan CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner'in de aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın açılmasında aktif rol oynadığı gerekçesiyle, dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Murat Günbeyi hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Murat Günbeyi hakkında yakalama kararı çıkardı.
Erzincan Ergenekon davasının tek şikayetçisi Ahmet Demir, Erzurum'da bir süre önce tutuklanmıştı. Erzincan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'i makamında gözaltına alan TEM eski Şube Müdürü Murat Günbeyi, 2011 Genel Seçimlerinde Erzurum'dan AK Parti'den aday adayı olmuş, son olarak atandığı Kilis Emniyet Müdürlüğünde 3 ay süreli sağlık raporu almıştı. İlhan Cihaner, 6 yıl kadar önce Erzincan’dan Adana’ya düz savcı olarak atanması üzerine basın mensuplarına "Bunların hesabını sorulacağı zaman gelecek" demişti.
Murat Günbeyi, Erzurum Özel Yetkili Savcılığı tarafından Erzincan'da yürütülen Ergenekon soruşturması kapsamında operasyonların başındaki isim olarak dikkat çekmiş, bir çok kişiyi gözaltına aldıktan sonra Özel Yetkili Savcı Osman Şanal ile birlikte 16 Şubat 2010 tarihinde eski Başsavcı İlhan Cihaner'i makamında gözaltına alan ekipte yer almıştı. Günbeyi, verdiği bir röportajda yaptıkları operasyonları şöyle anlatmıştı: "Cihaner’in sadece İsmailağa cemaatine yönelik değil, tüm cemaatlere yönelik bir operasyon yapma planı vardı. İsmailağa cemaati bu planın ilk basamağı idi. Cihaner’in kendisinin bana (yani Müdürlüğümüze) yazdığı yazılar var. “Menzil grubu, Süleymancılar ve Gülen cemaatine yönelik çalışma yapalım, bu cemaatlerin Erzincan’daki önde gelenlerini tespit edelim” diye. 138 nolu soruşturma dosyası, açın bakın. Ama bunlar kamuoyunda bilinmiyor ve henüz konuşulmadı. Ve Cihaner bu cemaatlere yönelik çalışmayı nasıl yapıyor; yalan yanlış ve hukuksuz metotlar ile. Cemaate yakın insanların telefonlarını dinlemek için mahkemeden izin isterken onları Hizbullah, İBDA-C gibi terör örgütü mensubu diye gösteriyor. Böyle hukuk, böyle savcılık anlayışı ve soruşturma mantığı olur mu?"