''Ekonominin temeli olan üretimi doğrudan etkileyen bu duruma ‘Hükümranlık riski' denir. hükümranlık riskinin eninde sonunda yatırımın temel faktörlerini bozacağı ve ülkeye yatırılan paraları riske atacağı düşünülür.''
Ülke içinde can güvenliğinin sekteye uğraması sermayenin fiyatını yani faizi arttırır. Artan sermaye fiyatları girişimcinin yatırım yapma iştahını azaltır. Girişimci fabrika kurmayınca, işçiye de ihtiyaç olmaz. Dolayısıyla hammaddelerin de bir anlamı kalmaz.
Bu yazdığımız zincir hiç ekonomi bilgisi gerektirmeyecek kadar basittir. Ancak tüm bu basitliğe karşın, günümüzde de modern iktisadın gelişmiş ve karmaşık kuramlarının zeminini oluşturur.
İşte ekonominin temeli olan üretimi doğrudan etkileyen bu duruma ‘Hükümranlık riski' denir. hükümranlık riskinin eninde sonunda yatırımın temel faktörlerini bozacağı ve ülkeye yatırılan paraları riske atacağı düşünülür.
Bir ülkenin hükümranlık riskine etki eden gelişmeler de şu şekilde sıralanır: Politik ve etnik gerilim-çatışmalar, askeri darbe olasılığı, uluslararası ambargolar, hükümet krizleri, savaşlar, yönetim biçimi.
Şimdi oturup kendimize soralım. Bu risklerden hangisi Türkiye için geçerlidir? Hangisinin önümüzdeki günlerde olması söz konusudur. Ve hangisi hiç olmaz?