Mazlumder eski Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kitaplarının NT mağazalarından toplatılma kararına tepki gösterdi.
Gergerlioğlu, "Bu olayda işin hukuki boyutu yok. Bir kişiye yönelik, kin, nefret, öfke ve intikam amacı var. Bir kişinin kitabının kaldırılması, kayyım atanmasındaki amacı apaçık ortaya koyuyor. Son derece üzücü. 2015 Türkiye'sinde utanç verici gelişmeler. Temennimiz insanlar, bu çıldırmış ruh halini görürler. İlk önce zihinlerinde sonra da yargıda yargılarlar." dedi.
Hukuki hiçbir dayanak olmadan Kaynak Holding'e atanan kayyımlar, skandal bir karara daha imza attı. Görevi gereği sadece idari işlerden sorumlu olan kayyım İmran Okumuş, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kitaplarını hiçbir gerekçe göstermeden NT mağazalarından toplatma kararı aldı. Bu duruma çeşitli kesimlerden tepki gelmeye devam ediyor.
"2015 TÜRKİYE'SİNDE UTANÇ VERİCİ GELİŞMELER"
Mazlumder eski Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkiye'de çok vahim gelişmeler yaşandığını söyledi. Gergerlioğlu, şöyle konuştu: "İfade özgürlüğü anlamında vahim gelişmeler oluyor. He geçen gün geriye gidiyoruz. Bu durum, AB ilerleme raporlarına da bu yansıyor ve geriye gidişimiz maalesef devam ediyor. Hiçbir şekilde hükümet yetkilileri veya Cumhurbaşkanı tarafından umursanmıyor. Bir taraftan da AB'ye giriş hızlandırılması için hazırlıklar var. Bu nasıl tavır, bu nasıl bir anlayış, anlamak mümkün değil. AB yetkilisi zaten Ahmet Davutoğlu'na da basın özgürlüğü alanında 'sizinle aynı düşünmüyoruz' dedi. Açık bir şekilde Türkiye'de basın özgürlüğünün önemli ihlallere uğradığını, ifade özgürlüğünün önemli ihlallere uğradığını vurguladı. Bu olayda hukuken kayyım atıyoruz diyorlar. Aslında bu olay, işin hukuki boyutunun olmayıp bir kişiye yönelik, kinin, nefretin, öfkenin, intikamın asıl amaç olduğunu gösteriyor. Özellikle yönetim değiştikten sonra bir kişinin kitaplarını kaldırmanız, aslında kayyım atanmasındaki amacın ne olduğunu apaçık şekilde gözler önüne seriyor. Son derece üzücü hadiseler. 2015'in Türkiye'sinde utanç verici gelişmeler bunlar."
"MAALESEF, GÖRÜNEN PERVASIZCA DEVAM EDECEK"
Her kesime baskının devam ettiğini belirten Gergerlioğlu, "Maalesef görünen, artarak, pervasızca devam edeceği yönünde. Çünkü, 'ne yapıyorsun?' diyen bir yargı da yok. Çünkü yargı da siyasetin emrinde. Böyle bir ortamda gerçekten karamsarlaşmamak için bir neden yok. Ama yine insan hakları savunucusu olarak neyin doğru olduğunu apaçık söylemekle görevliyiz. Umut ediyoruz ki aklı selim hakim olur. Gerçekten bir basiret hakim olur. İnsanlar bu çıldırmış ruh halini görürler, anlarlar ve ilk önce zihinlerinde daha sonra yargıda yargılarlar." diye konuştu.
Kitapların toplatılması için bir yargı kararının olmadığının altını çizen Ömer Faruk Gergerlioğlu, şöyle devam etti: "Kitaplar şu ana kadar yargısal açıdan tehlikeli kitap, hukuk dışı bir kitap olarak kabul edilen, bu konuda karar verilen kitaplar değil. Tamamen keyfi bir şekilde bu kitaplar kaldırılıyor. Yani toplatılması gereken kitaplar kapsamına giren bir yönü yok. Yeni yönetimin kendi keyfine göre aldığı bir karar. Bunun arkasında hangi niyetin yattığını gösteriyor. Türkiye'de aslında dindarlar bilhassa yasaklama mevzusundan çok çekti. Farklı ideoloji sahipleri de çok çekti. Düşüncesine katılmasanız da kitap her insan için bir değerdir. O düşünceye katılmayabilirsiniz, o kişiye düşman olabilirsiniz ama insanın gelişimi için kitap son derece önemli değer. İnsan kendini ancak kitapla geliştirebilir. Farklı düşünceleri ancak bu şekilde öğrenebilir. Şu ana kadar Fethullah Gülen'in kitaplarıyla ilgili benim bildiğim bir yasaklama, hukuki yasaklama yok. Ama bu tavır, olayın ne kadar keyfi olduğunu göstermesi açısından manidar."
"GEÇMİŞTE MAĞDURİYET YAŞAYANLAR, ŞİMDİ BAŞKALARINA YAŞATIYOR"
Mazlumder eski başkanı, geçmişte birçok mağduriyet yaşayan kesimin şimdi başkalarına mağduriyet yaşattığına vurgu yaptı. Gergerlioğlu, şöyle konuştu: "Bu da son derece üzücü bir durum. Kısa süre önce dindarlar, her kesim, her grup, İslami camialar büyük mağduriyetler yaşadı ve iki laflarından birisi hukuk insan hakları ve özgürlüktü. Ama şu anda insan hakları, hukuk ve özgürlük, siyasete kurban edilmiş durumda. Bu aslında bizim ne kadar bu konuları içselleştiremediğimizi gösteriyor. Bir Müslüman olarak hangi kurumda olursak olalım. İster gerçekten tamamen hakim olalım, isterse tamamen yenik durumda olalım, hukuktan ayrılmamamız gerektiğini gösteriyor. Mazlum olduğunuz zaman da zulüm edebilirsiniz, haksızlık yapabilirsiniz, güçlü zaman da zulüm edebilirsiniz. İki durumda da haksızlıktan kaçınmak gerekiyor. İnsan haklarına özgürlüklere adalete sığınmak gerekiyor. Bu önemli bir çifte standart. Şu anda bizi çok üzen, maalesef İslama uzak olan kimseler nezdinde bizim yüzümüzü kızartan hadiseler. Çünkü Müslümanın yaptığı her hareket örnek bir harekettir. Sırf İslam adı altında, Müslüman adı altında, çifte standartlı, bir Müslüman yakışmayacak hal ve hareketler içinde olursanız... Sizi Müslüman gibi görenlerin en başta İslamdan uzaklaşmasına neden olur. Bu son derece örnek hali. Her ne şartta olursa olsun sevmediğiniz birisi olabilir. Ama Allah (c.c) en başta, 'Adaletten ayrılmayın' diyor. Burada önemli imtihan kaybı var. Biz bir daha bu tür mağduriyetlere düştüğümüz zaman ağlamayalım. Çünkü dün biz maalesef bu imtihanı kaybetmiştik. O zaman ağlamayalım."
"TÜRKİYE'DE MANEN BÜYÜK KOPUŞLAR YAŞANIYOR"
Ömer Gergerlioğlu, Türkiye'de büyük kopuşların yaşandığına dikkat çekerek, şunları aktardı: "Türkiye'de birçok mesele var. Kürt meselesi var, Alevi meselesi var. Hepsinde aslında yavaş yavaş imtihan ediliyoruz. Türk dindarlar da bakıyorsunuz büyük imtihanlar kaybediyor. Kürt meselesinde adaletli davranmıyorlar. Önemli imtihanlar kaybediyor. Başkasının hakkı, hukuku, özgürlüğü anlamında, İslami camia gerçekten çok büyük kayıplar içerisinde. Çok büyük tepkiler alıyor. Türkiye'de maalesef farklı kesimler arasında manen kopuşlar yaşanıyor. Manen Türkiye toplumunda büyük kopuşlar yaşanıyor. İnsanlar gerçekten büyük hayal kırıklıkları yaşıyor. Bunun en çok farklı birçok kesimden dindarlar adına bunu duyuyorum. 3-4 sene önce farklı kesimler dindarlar hakkında olumlu düşünürken şu anda çok olumsuz kırılmış bir durumdalar. Manen kopmuş durumdalar. Bunlar en başta İslam adına, Müslümanlar adına son derece önemli eksiler."