Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, ''Hz. Ömer Dicle'nin kenarında kaybolan 2 koyun için benden hesap sorun diyorken 700 şehit için kimden hesap sorulacak.

Cumhurbaşkanı, Putin'e mektup gönderdi, Türkiye Cumhuriyeti adına özür diledi. Sen kimsin ya Türkiye adına özür dileyecek. Önce aslan gibi kükrediler, şimdi kedi gibi miyavlıyorlar'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle:

''Bugün eğer terör kısa sürede 700 şehit getiriyorsa sorun var demektir. 14 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? Bizim can ve mal güvenliğimizden sorumlu olan siyasi iktidarı sorgulamamız lazım.

Hz. Ömer Dicle'nin kenarında kaybolan 2 koyun için benden hesap sorun diyorken 700 şehit  için kimden hesap sorulacak.

Bakın o diktatör bozuntusu diyor ki 'terörle mücadele etmek için en az teröristler kadar onurlu ve gururlu olmak zorundayız."

Bütün gazilerimizin şehitlerimizin gururu var onuru var, ama teröristlerin onurunu konuşanların ne onuru ne de gururu var. Efendim bu gafmış. Bu zat, cama bakıyor, promterdan bakıyor okuyor. Önce bir tarafa bakıyor sonra başka tarafa bakıyor.

Sadece benim değil ülkesini seven herkesin buna yazıklar olsun demeli. Arkasından gazeteler tek tek arandı, bunu haber yapmayın diye! Havuz medyasını anladım da bu merkez medyasına ne demeli! Attığınız her geri adım boynunuza yular olarak gelecektir.

Bursa'da bir kız mezuniyette Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni okuyor disipline veriyorlar. O okulun müdürüne sesleniyorum; Atatürk olmasaydı sen o okula müdürü olamazdın müdür. Kızımızın anlından öpüyorum.

Dış politikada ebedi dostluklar ve düşmanlıklar yoktur. Dış politkacının boğazında 9 düğüm vardır. Bir ülkenin daimi çıkarları vardır. Dış politikanın milli olması gerekir. Ama bunlar bu alandan da çıktılar. Dış politikayı kendi çıkarları için kullanarak iç politika malzemesi yaptılar. Putin'e mektup gönderdi, Türkiye Cumhuriyeti adına özür diledi. Sen kimsin ya Türkiye adına özür dileyecek. Rusya'dan özür dileyemezsin, böyle bir gücün yoktur.

Sınırımızı ihlal eden kim, Ruslar. Erdoğan 22 Haziran 2015'te CNN Internatıonal'e verdiği röportaşda "özür dileyecek olan Rusya'dır" demişti. Önce aslan gibi kükrediler, şimdi kedi gibi miyavlıyorlar. Sen bu ülkenin onurunu gururunu ayaklar altına aldın.

31 Mayıs 2010. Mavi Marmara gemisi Türkiye'den ayrılıyor. Kıbrıs'a gideceğiz diye ayrılıyorlar. Sonra AKP'li vekillere haber geldi son anda binmediler! Uluslararası sularda İsrail gemiyi bastı 10 vatandaşımız katletti. Korsan bir devlete yakışır bir uygulama ile karşı karşıya kaldık! Dış politika iç politikaya malzeme edilmemeli dedik. İsrail halkını bir düşman ilan ettiler.

Ne oldu? 8 Eylül 2011. Erdoğan: Gazze'ye yardım gemilerine Türk Silahlı Kuvvetler donanması eşlik edecek. Yapıldı mı? Yapılmadı. Eğer sen donanma eşliğinde yardım gemisini göndereceğim diyorsan verdiğin sözde durusun!

23 Mart 2013. Nisan'da Gazze'ye gideceğim. Nisan'da gidemedi tarih kesinleşti Mayıs'ta Gazze'ye gideceğim. Kerry, Erdoğan'a Gazze'ye gitme dedi. 14 Mayıs'ta bir açıklama yapıyor; Kerry'nin demeci hiç şık değil. Şimdi 28 Haziran 2016. Gazze'ye gitti mi, gidemez! Dış politikada arkasından duramayacağın söz söylersen tükürdüğünü sana yalatırlar!

Dediler ki Mavi Marmara gelsin Aşdot Limanı'na yanaşsın. İnsani yardımı Gazzze'ye biz götürelim dediler. Hayır olmaz dediler ve ilişkileri kesti. Türkiye 3 şartım var dedi. Özür, tazminat ve abluka kalkacak dedi. Biz de destekledik. Hiç itiraz etmedik. Şu ana kadar yazılı resmi bir özür Türkiye'ye ulaşmış değil. Netanyahu telefonla Obama'nın yanında benden özür diledi diyor ama Putin'e yazılı mektup gönderiyor.

Bir vakıf aracılığıyla tazminat vakıf aracılığıyla ödenecek. Askerlerimiz hakkındaki davalardan vazgeçeceksin ki ben sana 20 milyon doları vereyim diyor. Ne anlama geliyor biliyor musunuz: 10 adamı öldürdüm, bedelini de ödedim sus anlamına geliyor. Hangi ahlak inanç bunu kabul eder.

Netanyahu ne söylüyor: Bu anlaşmada şu anda yargılanan askerler ve gelecekte yargılanabilecek askerlerimizin ve sivillerimizle ilgili davaların hepsi ortadan kalkacak. Bu anlaşma Meclis'te imza altına alınacak diyor. AKP'li vekillere sesleniyorum; sizde nohut kadar vicdan varsa bu anlaşmaya hangi vicdanla evet diyeceksiniz.

Gazze'nin yüzde 80'i yardımla geçiniyor. Yüzde 50 işsizlik var. 2002'den beri Gazze'ye yardım yapılır. Abluka için ne dediler; 3 Ocak 2016. Erdoğan'ın açıklaması: İsrail'e muhtacız. Bütün vatandaşlarımızın vicdanına sesleniyorum. Hala bunlara oy mu vereceksiniz! Hala vicdanınızı sorgulamayacaksınız. Binlerce şehidimizin kanı gözyaşı var! Ne demek muhtacız. Sözde Ortadoğu lideriydik. Dünya lideriydi Reis. İşte adama böyle yalatırlar. Ömer Çelik; 3 şartı açıklıyor. 4 Haziran Erdoğan; Gazze'ye ambargo kalkarsa anlaşırız. Ambargo şartlarının hafiletilmesi de şartlardan birisiymiş. Sen ne anlarsın Dışişlerinden. Sen düşük profilli birisin. Sen havuz işlerini bilirsin. Mavi Marmara'da da aynısını yapsaydın; önce Aşdot'a gitseydi, hiç bir vatandaşımız da ölmeyecekti."