'Onu öldürttüm, şu an konuşan dublörü'

'Onu öldürttüm, şu an konuşan dublörü'
"JİTEMCİ Abdulkerim Kırca için Aygan'ı öldürttüm. İsveç'te yaşayan onun dublörü."

Türkiye Gazetesi'nden Melik Duvaklı'nın Ergenekon davası sanığı Arif Doğan'la röportajının 2. bölümünde de ilginç itiraflar yer alıyor. İşte röportajın bir bölümü...

Hakkınızda kaç tane dava var?

Bilmiyorum.

JİTEM'le ilgili açılmış dava var mı?

Kontrgerilla'dan yargılanıyorum dedim ya Diyarbakır 6. Ağır Ceza'da.

İfade verdiniz mi?

İstinabe (istek üzerine başka ilde savcı tarafından alınan ifade) yoluyla birkaç kez verdim. Silivri'ye de gidiyorum. Çağlayan'a da gidiyorum.

1990'da siz JİTEM'den ayrıldınız. Sizce JİTEM sizin ayrılmanızdan sonraki eylemlerinden dolayı mı bu kadar toplum içerisinde eleştiri konusu oldu?

JİTEM'den ayrılmadım ben, dondurdum. Resmi göreve çağrılma oldu.

O süreçten sonra devam etti ama JİTEM.

Yok canım.

Niye, mesela Abdulkerim Kırca nerede görevliydi?

Kırca benim emrimdeyken JİTEM'ciydi. Bir tek o. Öbürlerini bırak. Gerçek JİTEM'ci rahmetli Abdulkerim Kırca. Onun için o şeyi öldürtürdüm ya ben.

Kimi?

Abdulkadir Aygan.

Adam İsveç'te yaşıyor şu anda.

Yok canım.

Peki konuşan kim?

Dublörü konuşuyor. Erkekse gelsin benim gibi yargılansın.

Siz zaten yargılanmıyorsunuz ki.

Sen deli misin ya?

Hakkınızda çok dava var da gerçek bir yargılama yok ama.

Niye yok ya?

Mesela JİTEM'le ilgili Diyarbakır'da sayısını dahi bilmediğiniz dava var. Bir kere gitmediniz Diyarbakır'a.

Burada istinabe yoluyla ifade verdim dedim ya.

Onun da ifadesini oradan aldılar.

Ya benim derimi yüzerler ya. Diyarbakır benim derimi yüzer ya, sen deli misin? Bırak ya o aldıkları adam Abdulkadir Aygan değil. Bana mı yutturacak? Aygan'ı zaten itirafçı olarak alan benim.

JİTEM'in zaten taktiği bu. Adamı ölü gösterip sonra operasyonel faaliyetlerde kullandı.

Kim?

Aygan öyle söylüyor.

Ya yalan söylüyor, Kars'tan ben getirttim.

Aziz Turan isminde kimlik verilmedi mi bu adama?

Verilebilir.

Çatışmada öldü gösterip Aziz Turan ismiyle kimlik verdiniz.

Ya sen beni dinliyor musun? Ben sana kesin çizgilerle Abdulkadir Aygan JİTEM'ci değildir diyorum.

Kendiniz dediniz ben onu Kars'tan getirttim.

Evet, itirafçı olarak geldi.

Ne yaptı peki?

Sonra k… çıktı. Ben değil Cem istemişti.

SUİKASTIN PERDE ARKASI -  Eşref Paşa anlaşmıştı Kerkük'ü alıyorduk

1993'te şüpheli bir uçak kazasında ölen dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis Paşa ile aranız nasıldı?

Benim hiçbir diyaloğum yoktu.

Ona bağlı değil miydiniz?

Ona bağlıyım da JİTEM'de onunla ilgim yoktu. Ondan sonra zaten donmaya geçtim. Beni Jandarma Genel Komutanlığı Okullar Komutanlığı Destek Kıtaları Komutanlığına getirdi.

Kızağa mı çekmiş oldular?

Hayır, beni düşündüler. Üç tane mermi yedim ben. Bir de Meclis'te gensoru verildi, kontrgerilla ile ilgili.

Eşref Paşa, bu JİTEM gibi yapıları destekliyor muydu, karşı mıydı?

Onu hiç bilmiyorum. Benim değerlendirmem var. Oğlu beni şikayet etti.

Oğlu, ses kaydından dolayı sizden şikayetçi oldu. (Arif Doğan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydında “Ben destek vermezsem n…h öldürürlerdi” ifadeleri yer alıyor.)

İyi de kardeşim, ses kaydının hepsi düştü.

Mahkeme kararıyla dinlenmediği için, delil olmadı.

Olur mu öyle şey. Resmen beni çağırdılar. İfade verdim Zekeriya (Öz) Bey'e.

Sizce suikast mıydı uçağın düşmesi yoksa kaza mıydı?

Bunun katlinde, uçağının düşmesinde yabancı ülkelerin ve Türkiye içerisindeki şer güçlerin parmağı var.

Türkiye'deki işbirlikçiler kim peki?

PKK'lılar.

Eşref Paşa'nın uçağını da PKK mı düşürdü?

PKK düşürdü demiyorum, parmağı var diyorum.

Nasıl?

Müşterek çalışma var bunlarda. Eşref Paşa işlerine gelmedi. Eşref Paşa çok güzel anlaşmayı sağlamıştı. Kerkük'ü bile alıyorduk. İşlerine gelmedi.

Doğu'da hata yaptık aşiretleri erken böldük

Açılım meselesine nasıl bakıyorsunuz?

Yani bu açılım, PKK gitmiş değil. PKK gider, KKK gelir, o bıraktıkları silahları, gömülü silahları alır yine de devletle savaşır.

Sizce bu artık bitmez mi?

Bitmez, bu denli tedbirlerle bitmez. Oyunu kurallarına göre oynayacaklar. Bir defa herkes kendi evinin kapısının önünü süpürecek. Artı, biz bir hata daha yaptık, Doğu Güneydoğu'da.

Nedir o hata?

Halkı dejenerasyona uğrattık. Halkın bir aşiret yapısı vardı. Evet biz aşiret devleti değiliz. Ama erken böldük, parçaladık aşiretleri. Kurda kuzuyu teslim ettik. Kime? PKK'ya. Devleti bekleyen aşiretleri şimdi biz bekliyoruz. Hudutları aşiretler tutuyordu. Böyle asker de ölmüyordu. Irak hududunu aşiretler sınır taşlarına göre bölmüşlerdi. Bunların hepsinin sorumluları belli. Buradan kuş uçsa bunların haberi olur.

Şimdi niye korumuyor?

Adamın 10 bin askeri vardı, şimdi devletin bir alayı bekliyor o adamı.

Ama, PKK'lılar çekilecek

Sorunu çözmez. Biz bu filmi çok gördük. Ben istihbaratçıyım. Ben o adamın silah bırakarak barış yapacağına inanır mıyım? Deli olma ya. Allah'ını seversen deli olma.

28 Nisan 2013 10:34
DİĞER HABERLER