Orta Asya'dan Türk tarihiyle ilgili yeni ipuçları

Orta Asya'dan Türk tarihiyle ilgili yeni ipuçları
Orta Asya tarihinin önemli taş kalıntılarından biri sayılan “Tamgalı Say” görenleri taş devrine götürüyor.
Orta Asya tarihinin önemli taş kalıntılarından biri sayılan Kazakistan'daki “Tamgalı Say” görenleri taş devrine götürüyor. Yazılı Vadi anlamına gelen “Tamgalı Say” veya Damgalı Taş manasına gelen “Tamgalı Tas” tarihin en eski yaşam alanlarından biri olarak bilinmekte. Kazakistan’ın Almatı şehrinin 160 kilometre kuzeyinde yer alan bu tarihi hazine üzerindeki tartışmalar ise hala devam ediyor.

'ESERLER HAKKINDA KESİN BİLGİ YOK'

Bölgede 1950’li yıllarda başlayan bilimsel çalışmalar halen devam etmekle birlikte kayalar üzerine çizilen birbirinden farklı resimler hakkında, çok farklı yorum ve değerlendirmeler yapılmakta. Türk bilim adamları Tamgalı Say’daki bu eşsiz resimlerin Türk kültürünün bir parçası olduğunu iddia ederken, bazı tarihçilere göre bu resimlerin hangi döneme ve kültüre ait oldukları konusunda net bir bilgi yok. Tamgalı Say ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Kazak arkeolog Rinat Şaripov, bilim adamları arasında yapılan bu tartışmaların daha uzun süre devam edeceğini kanaatinde.

Tamgalı Say’daki taş eserlerin Kazakistan’da bulunan en önemli ve değerli tarihi kalıntılardan biri olduğuna dikkat çeken Şaripov, bu açık hava müzesinin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer aldığını hatırlattı.

'3 BİN RESİM VAR BAZILARI BRONZ TAŞ DEVRİNDEN'

Bronz çağından itibaren buradaki taşların üzerine resimler çizilmeye başlandığını ifade eden arkeolog Şaripov, sözlerine şöyle devam etti: “Buradaki en eski resimler bronz dönemine takabül etmekte. Taşlar üzerine çizilmiş yaklaşık 3 bin resim bulunmakta.
Tamgalı Say’ın en önemli özelliklerinden biri de buranın binlerce yıl bir ibadethane olarak kullanılmasıdır. Kutsal yer olarak kullanılan buralarda yaşayan insanların zaman zaman Gök Tanrı’ya kurbanlar keserek toplu merasimler düzenliyorlardı.” şeklinde konuştu.

ORTAK ÇİZİM “GÜNEŞ ADAM” RESİMLERİ

Tamgalı Say’da yaklaşık olarak 3 bin resim olduğuna dikkat çeken Arkeolog Rinat Şaripov, buradaki resimlerden ortak resim olanının Kün Bastı “Güneş Adam” resimleri olduğunu söyledi. Anıt resimler arasında yer alan bu “Güneş Adam” resimlerinden alanın farklı yerlerinde 12 tane çizildiğine vurgu yapan Arkeolog, “Güneş Adam” resimleri hakkında bir çok tartışmanın olduğunu ifade ederek; bu resimlerin kaya resimleri üzerine çizilen ortak figür olduğunu hatırlattı.

TÜRKLERİN EN ESKİ DANSI “HALAY” MIYDI

Bölgedeki kayalar üzerinde bulunan “Güneş Adam” resimlerinin yanı sıra halay çeken insan resimleri en ilginç olan resimlerden biri. Arkeolog Rinat Şaripov bu resimlerde bulunan ve el ele tutuşarak eğlenen insanların 12 kişiden oluştuğunu ve bu sayının yılın 12 ayına işaret ettiğini belirtti. Halay çekerek eğlenen insanların resmedildiği kayada, dünyaya gelen bir çocuğun kutlamasından bir anı olduğuna vurgu yapan Şaripov, bu eğlencenin o zamanki yaşayan Türklerin en çok tercih ettiği bir oyun olduğunu iddia etti. Bölgede eğlence yapan insan resimlerin yanı sıra; dağ keçileri, at, sığır, kurt, öküz ve farklı av hayvanları resimleri de bulunuyor. Şaripov, eski Türklerde özellikle sığıra büyük önem verildiğinin altını çizdi. Kayalar üzerine çizilen sığır ve öküz resimlerinin “dünya öküzün boynuzunda” sözünün adeta bir kanıtı olduğunun altını çizen arkeolog Şaripov, bu hayvanların çok eski zamanlardan beri tarımda kullanıldığını kayd etti.

'BRONZ ÇAĞINDAN KALMA SOYLULARA AİT ANIT MEZARLAR'

Öte yandan Tamgalı Say’ın hemen girişinde yer alan anıt mezarlar ise önemli eserler arasında sayılmakta. Bronz çağından kalma bu anıt mezarların ise o dönemin soylularına ait mezarlar olduğunu söyleyen Rinat Şaripov, bazı tarihçiler tarafından mezarların farklı kültürlere ait olduğunun iddia edildiğini aktardı.

CHA
18 Ekim 2014 15:00
DİĞER HABERLER