“Dünya tarihinde bir ilk oldu. İlk defa seçimlerde oy çalmak yerine sandıklara fazladan oy eklendi ve bu devletin eliyle yapıldı."
"Hayır çıkmazsa firmamı kapatacağım" diyen AKAM Koordinatörü Kemal Özkiraz, “Dünya tarihinde bir ilk oldu. İlk defa seçimlerde oy çalmak yerine sandıklara fazladan oy eklendi ve bu devletin eliyle yapıldı. Biz sandıktan çıkan değil giren iradeyi tanıyoruz” dedi.
Muhalefetin şaibeli gördüğü ve sonuçlarını reddettiği referanduma ilişkin tartışmalar gündemdeki yerini koruyor. “Hayır çıkmazsa firmamı kapatacağım” sözünde duran Avrasya Kamuoyu Araştırmalar Merkezi (AKAM) ve Koordinatörü Kemal Özkiraz, “Seçim sonuçlarını kabul ettiğim için değil, böyle bir ülkede anket yapmak olanaksız hale geldiği için yapıyorum” diye konuştu.
'ŞİRKETİ KAPATMA' DİYENLER ÇOK
Şirketi kapatma sözünü yerine getireceğini belirten Özkiraz, “Ancak bizim müşterilerimiz paydaşlarımız var. Onlar kesinlikle kapatılmamızı istemiyorlar. Bunun iki sebebi var. Birincisi diyorlar ki bizim elimizdeki verilere göre gerçekten sandığa giren oylara göre sen bu işi bildin ve bu yüzden kapatmanı gerektirecek bir başarısızlık söz konusu değil. İkincisi sen şirketi kapatırsan çalınan iradeye meşruluk kazandırmış olacaksın” şeklinde konuştu. Özkiraz, kapatma eğiliminin sürdüğünü belirtirken, bunu da “sonucu kabullenmek” üzerinden yapmadığını belirtti.
‘EN FAZLA URFA’DA YANILDIK, EN FAZLA HİLE DE URFA’DAN’
Urfa’da yanıldıklarını anlatan Özkiraz, şöyle devam etti: “Kesinlikle sonucu kabullenmek üzerinden değil tam tersi sonuca meydan okumak üzerinden bu kararı aldım. Çünkü biz seçim sonuçlarını bildik. Bizim örneklemlerimiz daha önceki röportajlarımız da söylemiştik hepsi 26 il üzerinden. Bu 26 ilin 23’ünde resmi sonuçlara göre de bildik, tesadüfe bakın ki hepsi de hata payı eksi olmak üzere hata payı içerisin de hepsini bildik. Zaten aradaki fark da daha çok o şehirlerden değil de bizim bilemediğimiz Kürt şehirlerinden kaynaklanıyor. Biz en çok Urfa’da yanılmışız en çok seçim hilesi iddiası Urfa’dan geliyor, viral olmuş fotolar videolar Urfa’dan geliyor. Bazı sandıklarda katılım oranı yüzde 123’lere kadar çıkıyor. Yani sandığın 100 kayıtlı seçmeni var, ama 123 kişi oy kullanmış. Dediğim gibi bizim şirketi kapatma isteğimiz başarısızlıkla alakalı değil. Sonucunu bildiğimiz bir seçim var, dört ay boyunca verilmiş bir emek var, ama bu emeğimizi ve bilgimizi de tersine çeviren bir güç var ortada. Şuan da mühürsüz oy pusulaları tartışması bu seçim için değil bundan sonraki seçimler için önemli. Bundan sonraki seçimlerin sonuçlarını hiçbir zaman bilemeyiz mühürsüz oylar kabul edildikten sonra, bu yüzdende anket yapmanın bir anlamı kalmıyor.”
Eğer itirazlar kabul edilmez, “hileye dayalı” seçim sistemi devam ederse, hiç bir firmanın seçmenin nabzını tutamayacağının altını çizen Özkiraz, bundan sonra anket yapacak şirketlerinden, “çıkarılmak istenen sonuca ilişkin muhtemelen sufle alacaklarını” söyledi. Anket firmalarının bir yanıyla müşterilerine doğru veriler sunduklarını ancak kamuoyuna açıkladıkları verilerde “manipülasyon” yapıldığını belirten Özkiraz, “İktidar ile çalışan firmalar bence onlara gerçek sonuçları verdiler ki siyasi parti onun üzerinde politika geliştirebilsin” diye konuştu.
‘SANDIKTAN ÇIKAN İRADEYİ TANIYORUZ’
Sandığa giren irade ile sandıktan çıkan iradenin aynı olmadığını belirten ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Sandıktan çıkan iradeyi tanımıyorlar” sözüne atıfta bulunan Özkiraz, “Evet doğru söylüyor biz sandıktan çıkan iradeyi tanımıyoruz, biz sandığa giren iradeyi tanıyoruz, sandığa giren iradeden eminiz” dedi. Bundan sonra sandık ve seçim güvenliğinin kalmadığını dile getiren Özkiraz şöyle konuştu:
BUNDAN SONRA HİÇ BİR SEÇİMİN GÜVENLİĞİ YOK
“Bundan sonra hiçbir seçimin güvenliği kalmaz ve sandığa giren ile çıkan arasındaki farkın birinci sebebi mühürsüz oylar. İkincisi sandık başında ve tutanaklarında karşılaştırma yaptığımızda 300 bine yakın bir uyumsuzluk olduğu söyleniyor. YSK verilerine ulaşabilenler böyle söylüyor. Bu doğrudan seçim sonucunu etkileyebilecek rakamlar. Muhalefetin Anayasa Mahkemesi ile veya YSK’ya başvurularla bir sonuç alabileceğini düşünmüyorum. Ancak bence AİHM’den sonuç alınabilir. Eğer AİHM bu başvuruyu kabul eder ise yani kendini yetkili görürse vereceği kararın seçimin iptalinden başka bir sonuçla sonuçlanması mümkün değil. AİHM böyle bir karar verirse yani seçimi iptal edin derse Türk hükümeti ne yapacak.
SANDIKLARA DIŞARIDAN OY EKLENDİ
Dünya tarihinde bir ilk oldu. İlk defa seçimlerde oy çalmak yerine sandıklara fazladan oy eklendi. Ve bu devletin kendi eliyle yapıldı. Devletin tüm aygıtları birbirleriyle organize bir şekilde çalışarak bu işi yaptılar. AKP bu işi planladı, içişleri bakanlığı polisler ile baskı kurdu sandık başlarında, daha sonra sandıklarda bir miktar mühürsüz oy kullanıldı. İtirazın önü açıldı. Mühürsüz oylar kabul edildikten sonra dışarıdan sandıklara oy eklendi. Yani bu sadece vatandaşın kullandığı oylar olsa seçim sonucu yine değişmezdi ancak bunlar sandıklara fazladan oy eklediler. Mühürsüz oylardaki evet neredeyse yüzde yüz bu sonucu doğrudan etkileyen bir durum ve bence planlanmış bir durum.”
‘MUHALİF SEÇMEN SANDIĞA OLAN İNANCINI YİTİRDİ’
Özkiraz, çıkarılan seçim sonuçlarının üstüne yatılacağını ve bununda muhalif seçmende, “ben oy veriyorum ama bunu değiştirebilen güç var, ben oy veriyorum ancak benim attığım oy sandıktan çıkmıyor, o zaman oy vermenin anlamı yok” düşüncesinin gelişeceğini ve seçime olan inancını yitireceğini belirtti. Özkiraz, bununda Türkiye’yi tek sesliliğe iteceğini dile getirerek, “Bunu da Tayyip Erdoğan ve AKP’den bağımsız olarak söylüyorum bundan sonra iktidara kim gelirse gelsin diktatöryal eğilimler artacaktır. Çünkü liderlerin veya siyasetçilerin kendilerini dizginlemesinin motivasyonu üç beş yıl sonra halka hesap verecek olmasıdır, halktan oy isteyecek olmasıdır. Halka ihtiyacı kalmadığı zaman Dünya’nın en kaliteli insanlarının dahi diktatöryal eğilimleri artabilir” diye belirtti.
Büyük anket şirketlerinin yüzde 20 oranında yanılma paylarının olamayacağını belirten Özkiraz, bunda büyük soru işaretleri olduğunu söyledi. Özkiraz, bundan sonra siyasal iletişim alanında çalışma yürüteceğini söyledi.