İntihar etmeye çalıştığı iddia edilen gizli tanık Meşe'ymiş! Özel: Odunların adını karıştırmışım. CHP Lideri Özgür Özel, Sultanbeyli mitinginde gizli tanık Çınar’ın intihar girişiminde bulunduğunu söylemişti. Savcılık videodaki kişinin Çınar olmadığını açıkladı. Özel bugün “isimleri karıştırdığını” belirterek intihar teşebbüsünde bulunan kişinin Meşe olduğunu söyledi ve Meşe’nin ifadelerinin iddianameden çıkarıldığını ifade etti. Şimdi gözler savcılığın açıklamasında.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün (12 Kasım) İstanbul Sultanbeyli'deki mitinginde İBB soruşturmasındaki gizli tanık Çınar'ın canına kıymaya çalıştığını iddia etti.
Çınar'ın verilen sözlerin tutulmadığı gerekçesi ile kavga ettiği ve Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde kendini atmaya çalıştığını söyledi. Özel, Çınar'ın ifadelerinin de kopyala yapıştır yapılarak İlke ismi ile birine 'söyletildiği'ni de öne sürdü.
Özel'in söylediği intihar girişiminin videosunu da CHP Grup Başkanvekili Murat Emir paylaştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bunun doğru olmadığını söyledi. Savcılık, videodaki kişinin ne Çınar ne de İlke olduğunu söyledi.
MEĞER İNTİHAR ETMEYE ÇALIŞAN MEŞE İMİŞÖzgür Özel de bugün bomba bir açıklama yaptı. Meğer Özgür Özel'in intihar girişiminde bulunan sanık Çınar değil Meşe imiş.
Özel, mitinde prompter veya kağıda bakmadığı için 'isimleri' karıştırdığını açıkladı.
Özel, "Odunların adını karıştırdım" dedi. Özel, bahsettiği intihar teşebbüsünde bulunan şahsın, Çınar değil Meşe olduğunu dile getirdi.
İBB iddianamesinde 'Gizli Tanık' ayrıntısı: Meşe’nin ifadeleri silindi, beyanları İlke’ye yazıldıİBB iddianamesinde 'Gizli Tanık' ayrıntısı: Meşe’nin ifadeleri silindi, beyanları İlke’ye yazıldı
Özel, "Dün akşam nota bakmadan konuşurken dilim sürçmüş Meşe diyeceğime Çınar demişim. Allah’ın bir lütfu. Çınar desem susup oturacaklar" dedi.
Özel, Meşe'ye sözler verildiğini öne sürdü:
"Meşe’ye bir sözler vermişler. Meşe yedinci kata girememeye başlayınca, sözler tutulmayınca… Oralara da geleceğiz çok yakında. Meşe artık gizli tanık olabilecek özelliği kaybetmiş. ‘Konuşurum’ demiş, ‘Doğrusunu anlatırım. Beni kandırdınız’ demiş. Beyefendiler iddianameyi yaparken Meşe’nin ifadelerini çıkarmışlar, iddianamede şimdi Ekrem Başkan’a ve arkadaşlara sorulan Meşe ifadelerinin hiçbiri yok, Meşe yok. Yerine İlke’yi koymuşlar. 31 Mart’ta İlke yoktu"
Şimdi de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'Meşe' ile ilgili gelebilecek açıklamasına çevrildi.
ÖZGÜR ÖZEL'İN İLK AÇIKLAMASI NEYDİ? SAVCILIK NE DEMİŞTİ?CHP Lideri Özgür Özel, dünkü mitinginde şunları ifade etmişti:
"Dün iddianame çıktı ve onlarca arkadaşımızın suçlamalarında, sadece ve sadece gizli tanıdığın söyledikleri ya da iftiracıların söyledikleri var. Üzerinde çok konuşacağımız bir bombayı buradan ifade edeyim. İlk başlarda bir Çınar vardı. Her iftirayı o atardı. Her yerde ‘Çınar’ın dediğine göre, Çınar’ın dediğine göre.’ Sonra bu Çınar’la araları bozulmuş. Bu Çınar’ın söylediği sözler, bu Çınar’a verilen vaatler, bu Çınar’ın attığı yalanlar birbiriyle örtüşmemiş. Bu Çınar’ı yedinci kata almamaya başlamışlar. Bu Çınar altıncı katta intihara kalkışmış. Buradan bütün adliye muhabirlerinin bildiği, herkesin adliyede bildiği gerçek. O yaşanan intihara kalkışma olaydaki kişi Çınar’ın ta kendisidir. Şimdi o Çınar’ın aylar önce söylediği ifadeleri Çınar’dan almışlar, İlke’ye söylettirmişler. İlke diye yeni bir gizli tanığa. Yalan olduğu buradan belli. Kumpas olduğu buradan belli. Bir soruşturmada gizli tanığın sekiz ay önce söylediklerini, diyor ki o, ‘Madem böyle, ben bunları mahkemede değiştireceğim.’ Onun söylediklerini alıp, İlke denen gizli tanığa veriyorlar. Burası adaletini arandığı değil, bir kumpasın kurgulandığı iddianameye dönüşmüştür. Hepsinin farkındayız, sonuna kadar da peşindeyiz"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da şu açıklamayı yapmıştı: Cumhuriyet Başsavcılığınca İmamoğlu suç örgütüne ilişkin yürütülmekte olan soruşturmayla ilgili olarak;
12/11/2025 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel başkanı Özgür ÖZEL’in partisinin düzenlediği bir miting sırasında “soruşturmayla ilgili Çınar Kod isimli bir gizli tanığın ifadesinin alındığını, sonrasında tanığa verilen vaatler, sözlerin tanığın yalanlarıyla örtüşmediğini, tanığın yedinci kata alınmamaya başlandığını, Çınar kod isimli tanığın adliyemizin altıncı katında intihara kalkıştığını, bu tanığın aylar önce söylediği ifadelerin kendisinden alınıp İlke kod isimli başka bir gizli tanığa söyletildiğini” beyan ettiği, yine aynı tarihte partinin grup başkan vekili Murat Emir tarafından sosyal medya hesabında Özgür Özel’in sarf ettiği sözlere ilişkin Adliyemiz içerisinde meydana gelen bir intihar girişimi vakasına ilişkin video paylaşıldığı anlaşılmıştır.
Konuyla ilgili yapılan araştırma sonucunda; Sosyal medya hesabında paylaşılan videodaki olayın 26..08.2025 tarihinde gerçekleşen bir vatandaşımızın intihar girişimine ilişkin olduğu, olaya güvenlik görevlilerimizce müdahale edilerek şahsın ikna edilmek suretiyle intihardan vazgeçirildiği, şahsın suç örgütüne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ifadeleri alınan Çınar ve İlke kod isimli, haklarında tanık koruma prosedürü uygulanan şahıslardan her ikisi de olmadığı, ayrıca soruşturma kapsamında İlke kod isimli tanığın ifade tarihinin 18/11/2024, Çınar kod isimli tanığın ifade tarihinin ise bahsedilen ifadeye çok yakın bir tarih olan 21/11/2024 olduğu, yine anlaşılacağı gibi İlke kod isimli tanığın ifadesinin Çınar kod isimli tanıktan alındığı, sonuç olarak yapılan açıklamaların dezenformasyon ve yalan niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Özgür Özel de bugün Meşe yerine yanlışıkla Çınar dediğini tam olarak şu sözlerle anlattı: "Son suçüstü dün akşam gerçekleşen bir mesele. Hani Tayyip Bey bazen diyor ya ‘Bu Allah’ın bir lütfu.’ Bana bu nazarı da Nuri Aslan değirdi, ‘Efendim 69 miting oldu, önünde notlar var. Notlara bakmadan konuşuyor, nasıl böyle konuşuyor? Genel Başkan nasıl konuşuyor?’ Dün akşam nota bakmadan konuşurken dilim sürçmüş Meşe diyeceğime Çınar demişim. Allah’ın bir lütfu. Çınar desem susup oturacaklar.
Meşe deyince; ‘Meşe diye bir şahit vardı, yalancı şahit vardı. Sizin gizli tanık dediğiniz, mahkemede bile yüzünü buzlayacağınız, adını gizleyeceğiniz Meşe diye bir tanık vardı’ diyeceğime Çınar demişim.
Odunların adını karıştırmışım. Meşe diyeceğime Çınar deyince hemen bir açıklama yaptılar. ‘Efendim Çınar diye bir gizli tanığın beyanını geri çektiği, sonra intihara giriştiği, yedinci kata çıkamadığı söylendi. Böyle bir şey yok.’ Ben ‘Çınar’ın ifadelerini İlke’ye yüklediniz’ derken açıklama yaptılar Allah’ıma bir şükür. ‘İlke, 18 Kasım 2024’te ifade vermiştir’ diyor. Şimdi öyle bir suçüstü ile karşı karşıyayız ki bütün İstanbullular, aziz milletim. 19 Mart tarihinde üç gizli tanık vardı; Meşe, Ladin, Çınar. Bugün 15 gizli tanık var. Ama 19 Mart’ta Ekrem Başkan alındığında, ilk arkadaşlarımız alındığında onlara söylenen ifadelerde dön - dolaş ‘Meşe, Ladin, Çınar.’ Özellikle de Ekrem Başkan’a dünya kadar Meşe ifadesi. O gün İlke diye biri var mı? Yok. O gün, Meşe var. Bu Meşe’ye bir sözler vermişler. Meşe yedinci kata girememeye başlayınca, sözler tutulmayınca… Oralara da geleceğiz çok yakında. Meşe artık gizli tanık olabilecek özelliği kaybetmiş. ‘Konuşurum’ demiş, ‘Doğrusunu anlatırım. Beni kandırdınız’ demiş. Beyefendiler iddianameyi yaparken Meşe’nin ifadelerini çıkarmışlar, iddianamede şimdi Ekrem Başkan’a ve arkadaşlara sorulan Meşe ifadelerinin hiçbiri yok, Meşe yok. Yerine İlke’yi koymuşlar. 31 Mart’ta İlke yoktu.”
“Şimdi diyor ki ‘18 Kasım 2024’te İlke ifade verdi. Meşe’nin çektiği ifadeleri İlke’ye şarj etmişler. O yalanları ‘İlke’ diye yazmışlar, nasıl bir suçüstü yakalanmışlar. İşte ispatı; satır satır, sayfa sayfa. Düşünün ki Ekrem Başkan’a şöyle soruyorlar, gizli tanık Meşe 17 Mart’taki ifadesinde şöyle söylemiş: ‘Reklam İstanbul isimli şirketin asıl yatırımcısının Murat Ongun ve Serdal Taşkın olduğuna dair elimde ses kaydı var’ demiş. Kim? Meşe. Bunu bizim arkadaşlara; Serdal’a, Murat Ongun’a, Ekrem Başkan’a sormuşlar. İddianamede Meşe diye biri yok, bu iddianameyi İlke diye bir gizli tanığın verdiğini söylüyorlar. Satırı satırına aynı. Meşe ne dediyse, iddianamenin 203’üncü sayfasında ‘İlke bunu söyledi’ diye tekrarlıyorlar. ‘Bu ihale işlerinin hak edişini Barış Kırıç yönetir, Murat Ongun yanındadır.’ Meşe gitmiş, yerine İlke gelmiş. Yine aynı sayfada, aynı ‘kopyala - yapıştır’la ‘Emrah Bağdatlı üzerinden para dağıtımı yaparlar, ben bunu biliyorum demiş’ Meşe. Meşe ile anlaşamamış, gitmişler şimdi oraya İlke yazmışlar. Şimdi en çarpıcılarından biri; Gazetecilere atılan iftiralar Meşe’nindi ya. Gazetecilere ‘Size para veriliyor, ona göre yazıyorsunuz’ diye Meşe söylemişti. Meşe şimdi bunu öyle söylemeyeceğini söyleyecek diye, apar topar atılınca yerine İlke yazmışlar. Şimdi soruyorum vatandaşlarımıza, 19 Mart günü ifadeler varken o gün söylenen cümle, o gün olmayan İlke’ye bugün yazılıp Meşe çıkarılıyorsa ifade Meşe’nin midir, İlke’nin midir, yoksa bu bir iftiradır. Gizli tanık vazgeçince gizli tanık değiştirilmiştir. Noktasına, virgülüne kadar aynı ifade. Arada sekiz ay fark var. O gün İlke diye biri yok. Bugün İlke diye biri var. Şimdi Hakimler, Savcılar Kurulu’na başvuruyu arkadaşlar hazırlıyor. Bunu mahkemede savunuruz. Hakimin gözünün önüne koyarız. Çünkü bizim elimize 19-20-21 Mart’ta, ‘Bunları Meşe söyledi’ var. Şimdi Meşe yok. Yerine İlke var. Demek ki sözün gerçekliği değil iftiraya aranan biri sahip, o gün o bulunmuş, bugün arıza çıkarmış. Yerine yepyeni bir isim konmuş. Ne yapacaklarmış bir de bunu buzlayacaklarmış, ‘İnan ki bu gizli tanık doğru söylüyor’ diyeceklermiş. HSK’dan bu işe el koymasını isteyeceğiz"