Katıldığı TV yayınında gündemi PKK'nın silah bırakma ve fesih açıklaması ile devam eden İmralı sürecini değerlendiren Özgür Özel "Çözümün yeri Meclis'tir" dedi.
CHP Lideri Özgür Özel Soma faciasının 11. yıl dönümünde facianın meydana geldiği Manisa Soma'da NOW TV'nin canlı yayın konuğu oldu.
301 işçinin hayatını kaybettiği facianın yıl dönümünde gündemdeki konulara değinen Özel, 'Unutursak yüreğimiz kurusun' diyenler Soma'yı unuttular, terk etiler" ifadelerini kullandı.
Gündeme dair değerlendirmelerini de paylaşan Özgür Özel, PKK'nın silah bırakması ve feshi ile devam eden İmralı sürecini yorumladı.
ÖZGÜR ÖZEL: ÇÖZÜMÜN YERİ MECLİS'TİR
Halktv'de yer alan habere göre Özel'in açıklamaları şu şekilde:
"Bizim bugün söylediğimiz şu; hiç kimse dışlanmadan bu işin yürütülmesi lazım, bunun için yer Meclistir. Komisyon kurulmalı, bu komisyon yasal düzenlemeleri yapmalı.
"Toplumsal mutabakat aranacaksa o Meclis’te kurulacak masaya komisyonlara mutlaka başka şehit aileleri bu süreçten zarar görmüşlerin katılıp bu insanların olurunun alınması lazım.
"Demiştim ki ‘şehit ailelerinin gözünün içine bakamayacağımız bir işin içinde olmamamız lazım.’ Sırrı Süreyya Önder de ‘Bazen şehidin anasının gözüne bugün bakamazsın ama yarın öbür gün diğer çocuğu yaşadığı zaman o senin gözünün içine bakar gelir sarılır’ demişti."
"Bugün bu iş toplumsal mutabakatla çözülsün, bundan bütün Türkiye karlı çıkar. Burada yanlış hesap şu; iktidar medyasında kendince bir bayram havası var, meseleyi kendilerince meselenin kahramanları var. Yav kardeşim bu mesele başarıya ulaştıktan sonra millet kimi takdir edecekse eder ama algı operasyonlarıyla yanlış yapılmasın. Elbette ki bundan önce müzakereler yapılmıştır bundan daha normal bir şey yok ama bugün silahların bırakılacağı ilan edildiği ilk günden ilk düğmeyi yanlış iliklemenin peşindeyiz. Bunlar yanlış!"
"Bizim çizdiğimiz çerçeve şu. Meclis başkanının inisiyatif alması doğru olur mutlaka bir hazırlık komisyonu davet edilerek, herkesin sandalyesi olsun görüşleri alınmalı. Bizim 10 kişilik bir komisyonumuz var.
"CHP VE MİLLETE RAĞMEN HİÇBİR ŞEY OLMAZ TÜRKİYE'DE"
"Ben Sırrı Bey'e sorduğumda 'Gizli bir anlaşma bir anayasa pazarlığı bize soracağınıza küfredin' demişti. Rahmetlinin net bir kefaretinin olduğu yerde bir şey söyleyemem ama olursa yarın biz orada olmayız.
"Biz diyoruz ki mevcut Anayasa'ya uymayanla anayasa yapılmaz. İkincisi efendim bir yerlerde karar verilmiş derin devlet varmış düğmeye basmışlar, devlet bey ne derse devlet onu yaparmış falan. ben bu kadar inorganik bir siyasetçinin parçası değilim. Ben kimsenin düğmeye basmasıyla 180 derece yön değiştirecek bir siyasetçi değilim. Onu yapmak yerine siyaseti bırakırım, onu yapmak yerine her şeyden vazgeçerim ama doğru bildiğimden vazgeçmem. Biz kumanda edilen, bir düğmeye basmakla 180 derece dönen siyasetçilerden değiliz. Bugün Devlet Bahçeli öyle bir siyasetçidir. "
"Biz millete karşı samimi duygular besliyoruz organik siyaset yapıyoruz. Siyasette ufak tefek tutum değişiklikleri olur. Ak dediğinize kara demek başka bir şeydir. Bu tutarsızlıklar geleceğe dair de güvencesiz durumu ortaya koyar. Bir bakıyorsunuz Türkiye’nin dış politikası dış güvenliği kimin elinde? Bugün bu yaptıklarını bir başka düğmeye basıp da savruluş yaşatmayacaklarını nereden bileceksiniz? Türkiye böyle bir şey yaşayabilir. Onun için biz kendimize bakıyoruz."
"Affetsinler ama Türkiye'nin ikinci partisi ile dördüncü, beşinci partisinin bütün yetkileri ellerinde bulundurdukları bu çarpık düzen içinde ettikleri sözün, Türkiye'nin geleceği açısından temel perspektif olmasını doğru bulmuyorum. Onları gösterdikleri kadar siklet merkezi de görmüyorum. Türkiye'nin birinci partisi CHP'dir. Yurtdışındaki bütün muhataplar biliyorlar ki; hapırsalar da köpürseler de, Trump onu istese Putin bunu desteklese de, Türkiye'nin iç dinamikleri milletle kurduğumuz ilişkinin kendisi ile Türkiye'nin iktidar partisi CHP olacak. CHP ve millete rağmen hiçbir şey olmaz Türkiye'de."
"DEM ŞEYTANDI ŞİMDİ ŞEYTAN DEĞİŞTİRİYORLAR"
"Atatürk'ün partisinin genel başkanıyım. İç cephe ve dış cephe savaş terimleridir. Savaştan çıkmış ve barışa ulaşmış bir ülkenin 'Yurtta barış, cihanda barış'a bakması lazım."
"Şimdi MHP için eskiden DEM şeytandı şimdi şeytan değiştiriyorlar bize döndüler. İyiliğin partisi değil, iyilik örgütlemeye alışmamış onlara bir düşman lazım. Biz dostluğu örgütlüyoruz dost lazım bize. Onlara düşman lazım. Böyle bir siyaset ile muhataplık zor."
"Biz bu partiler yokken de vardık onlar var yine varız onlar gider yine biz kalırız."
"LOZAN VE SOYKIRIM" AÇIKLAMALARINA ÇOK SERT ÇIKTI
"Erdoğan'a ve Bahçeli'ye sorulması lazım. Süreci onlar götürüyorlar. MİT takip ediyor. Cuma gününden beri yapılacak açıklamaları müzakere ediyorlar. Lozan'a nasıl bir önem atfettiğimizi hatırlattık. Kimse 45 yıl boyunca terör yapmış olan askerini, anayasal düzenini hedef almış olan bir terör örgütünün bildirisine ben kendimi muhatap kalacak değilim.
Bu bildirinin iki tane muhatabı var. Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan. O bildiri MİT'in onayı olmaksızın açıklanabilecek bir bildiri değil. Cumadan itibaren, kongrenin bittiğinden itibaren kelimeleri müzakere ediyorlar. Neredeyse 2 yıllık bir geçmişi var.
Kelime kelime müzakere edilen bir süreçte Türkiye Cumhuriyeti ile soykırım yan yana getirilebiliyorsa, Lozan'a laf edilebiliyorsa bunu muhataplık ilişkisi içinde olacak.
Biz o tapu senedini Lozan'dan söke söke almış partiyiz. O tapu senedi kendilerine emanet hükümet ellerindeyken terör örgütü ile yaptıkları görüşmelerin sonunda metne bunun girmesine ses çıkarmayanlara soralım."
"Millet o açıklamayı Abdullah Öcalan’ın kurduğu ve kongresini yapan o açıklamayı devletin satır satır bildiğini, o bilmeden ilan edilmeyeceğini bu millet biliyor. O açıklamanın altında Abdullah Öcalan’ın parafı varsa Devlet Bahçeli ve Erdoğan’ın imzası var."
"Bundan sonra yeni bir anayasa süreci işletemezler. Cumhuriyet Halk Partisi tutumunu çok net olarak ortaya koyuyor. Bize rağmen burada bir anayasa süreci işletemezler. Biz buradayız hem barışın güvencesiyiz hem Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün güvencesiyiz."