Hükümet ile HDP arasındaki ‘özyönetim krizi' tırmanıyor. HDP, 2001 yılında imzaladığı sözleşmeyi gerekçe göstererek “özyönetim kararını” Birleşmiş Milletler'e taşıyor. Türkiye kendisini Anayasa'nın ilk üç maddesiyle savunacak. Buna karşılık Türkiye de kendisini Başkanlık sistemi ile birlikte tartışma konusu edilen, Anayasa'nın ilk üç maddesi ile savunacak.
Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberine göre, AK Parti hükümeti ile HDP arasındaki "özyönetim krizi" büyüyor. HDP, Türkiye'nin 2001 yılında imzaladığı "ikiz sözleşmeleri" gerekçe göstererek "özyönetim kararını" Birleşmiş Milletler'e (BM) taşımaya hazırlanıyor. Türkiye ise HDP ve PKK'nın özyönetim planını uluslararası platforma taşıma planına karşılık, savunma stratejisi oluşturdu. Stratejiye göre, Türkiye kendini ikiz sözleşmelerde yer alan "Bütün halklar kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir" hükmüne karşı, "Anayasa'nın ilk üç maddesi, üniter devlet anlayışı ve parlamenter sistem, özyönetim taleplerine karşılık Türkiye'nin kozu olacak. Türkiye'nin özyönetim stratejisinin ayrıntıları şöyle:
İKİZ SÖZLEŞME ZOR DURUMDA BIRAKTI
Abdullah Öcalan'ın 1999 yılında Türkiye'ye teslim edilmesinin ardından, Türkiye ikiz sözleşme olarak bilinen iki uluslararası sözleşme imzaladı. Söz konusu "BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme" ile "BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme" başlıklarını taşıyan iki ayrı sözleşme 2001 yılında dönemin ANAP, DSP ve MHP hükümeti tarafından imzalandı. Sözleşme, birinci AK Parti Hükümeti döneminde yürürlüğe girdi. Her iki sözleşmenin de ilk üç maddesi özerklik hükümlerinden oluşurken özellikle birinci maddesinde "Bütün halklar kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptirler" ifadesi yer aldı. "Özyönetim tartışmaları" ile birlikte, 15 yıl önce Türkiye'nin imzaladığı ikiz sözleşmeler yeniden gündeme geldi. HDP, Türkiye'nin onayladığı ikiz sözleşmelerdeki hükümleri gerekçe göstererek, özyönetim ve özerklik tartışmalarını uluslararası platforma taşımayı planlıyor. Bölgeden de bu yönde birçok açıklama yapıldı.
TÜRKİYE STRATEJİ GELİŞTİRDİ
Hükümet ise özyönetim planı ve taleplerine karşı kendisini nasıl savunacağına yönelik bir dizi hazırlık yaptı. Özyönetim iddialarına karşı strateji geliştirdi. Bu çerçevede, ikiz sözleşmede yer alan hükümler tek tek incelendi. Ayrıca, Anayasa'da yer alan tüm maddeler de bu gözle yeniden değerlendirildi. Ve bu doğrultuda bir savunma stratejisi oluşturuldu. Türkiye kendisini bu strateji ile savunacak.
STRATEJİNİN TEMELİ İLK ÜÇ MADDE
Stratejinin temelini ise, Anayasa'nın değiştirilmesi teklif bile edilemeyen ilk üç maddesi oluşturuyor. Anayasa'da yer alan "Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü" hüküm altına alan maddeler, savunmanın temelini oluşturacak. Ayrıca, Türkiye'nin üniter yapısı ve parlamenter sistemi de, uluslararası platformda özyönetim taleplerine karşılık kullanılacak. Türkiye, Anayasa ve yasalarda yer alan hükümlere göre, özyönetim taleplerinin karşılanmasının mümkün olmadığını dile getirecek. Yine, Türkiye'de son yıllarda Kürt kökenli vatandaşların haklarının korunması konusunda atılan adımlarla ilgili de ayrı bir dosya hazırlandı. Söz konusu dosyalarda uluslararası kuruluşlara gönderilecek. Türkiye, hukuki olarak her yönden haklı olduğunu belgeleriyle kanıtlayacak.
İKİZ SÖZLEŞMENİN İLK ÜÇ MADDESİ ŞÖYLE:
1 - Bütün halklar kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptirler. Bu hak gereğince halklar, kendi siyasi statülerini özgürce karşılaştırırlar ve ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerini özgürce sağlarlar.
2 - Bütün halklar, kendi amaçları doğrultusunda, karşılıklı yarar ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine halel getirmemek kaydıyla. Kendi doğal zenginlik ve kaynaklarından özgürce yararlanabilirler. Bir halk, hiçbir durumda, kendi varlığını sürdürmesi için gerekli olan kaynaklardan yoksun bırakılamaz.
3 - Özerk olmayan ve vesayet altında bulunan ülkelerin yönetilmesinden sorumlu olan devletler de dâhil, bu Sözleşme'ye taraf devletler, Birleşmiş Milletler Şartı'nın hükümleri uyarınca, halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkının gerçekleştirilmesini kolaylaştıracaklar ve bu hakka saygı göstereceklerdir.
Taraf