Paha biçilemeyen kitaplar saklanmak değil, görünmek istiyor
-Yüz yaşını geride bırakan İzmir Milli Kütüphane,
nem ve ısı kontrollü özel odalarında sakladığı 5 bin
kadar tarih ve kültür hazinesinin bekçiliğini yapıyor
-Eserler arasınd
İZMİR (A.A) - Senem Yazıcı - Kuruluşunun 100. yılını geçen yıl
çeşitli etkinliklerle kutlayan İzmir Milli Kütüphane, tarihi binasının ısı ve nem
kontrollü özel bölümlerinde 5 binden fazla el yazması ve taş baskı paha
biçilemeyen kitaba ev sahipliği yapıyor.
Basılan tüm eserlerin toplandığı "Derleme Kanunu"na tabi, İstanbul ve Ankara
dışındaki tek kütüphane olan İzmir Milli Kütüphane, 850 binden fazla kitabı
bünyesinde barındırıyor. Her yıl 50 bin yeni kitabın katıldığı kütüphanenin
arşivi ise, 5 bin kadar tarih ve kültür hazinesinin bekçiliğini yapıyor.
Isı ve nem kontrollü odalarda muhafaza edilen eserler arasında ilk sırayı
Osmanlı öncesi Türk tarihini anlatan en kapsamlı kitap olarak kabul edilen
"Düsturname-i Enveri" alıyor. 500 yaşını geride bırakan ve iki nüsha olarak
kaleme alınan bu paha biçilemeyen yazmanın diğer kopyası ise, kaçırıldığı
Fransada Ulusal Kütüphanede sergileniyor.
Kütüphanenin paha biçilmezleri arasında manevi ve tarihi değeri kadar,
olağanüstü bir hat sanatı örneği olmasıyla da dikkat çeken, 1252 yılından kalma
Kuran-ı Kerim öne çıkıyor.
Çok sayıda el yazması Kuran bulunan arşivin nadide parçalarından biri de
yağmalanan Girit Kütüphanesinden Giritte yaşayan bir Türk tarafından güçlükle
kaçırılan Kuran-ı Kerim.
Özel arşivde ilk matbaa olan Gutenberg matbaası ile İbrahim Müteferrika
matbaasında basılan onlarca taş baskı, Victor Hugo ve Lamartine gibi yazarların
eserlerinin ilk baskıları saklandıkları yerden kurtulup kitap dostlarının
karşısına çıkmayı bekliyor.
-Kitap Müzesi projesi-
İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, mevcut tarihi binalarını bir kitap müzesine dönüştürerek, Milli
Kütüphaneye yeni ve modern bir bina kazandırmak istediklerini söyledi.
Cumhuriyet dönemi mimarisinin en güzel örnekleri arasında yer alan, mimar
Tahsin Servetin eseri mevcut binaların artık ihtiyacı karşılamadığını dile
getiren Puğ, şöyle konuştu:
"1934 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla milli unvanı alan kütüphane,
devletten yardım almayan bir sivil toplum kuruluşu ve 100 yıldır ayakta. Buradaki
bazı kitaplara paha biçilmesi mümkün değildir. Burada binaların temeli atılmış,
araya Dünya Savaşı girmiş, Kurtuluş Savaşı girmiş, İzmir bu ortamda bile binaları
tamamlamıştır. Şimdi biz istiyoruz ki, 21. yüzyılda da İzmirliler aynı özveriyi
göstersin, birkaç yüzyıl daha İzmire aynı gururu yaşatacak modern bir kütüphane
binası İzmire kazandırılsın."
Kentin çocuklara, engellilere, araştırmacılara rahat ve modern hizmet
sunacak yeni bir binaya kavuşması durumunda, mevcut binada tüm kitapseverleri,
varlığını bilmedikleri hazinelerle buluşturmak istediklerini ifade eden Puğ,
"Hayal değil, bunlar başarılabilecek şeyler. 100 yıl önce bunları başaran
İzmirli, 21. yüzyılda da gelişmiş olanaklarla bunu rahatça başarabilir.
Hayalimiz, yeni bir binaya kavuşmak ve mevcut binamızı bu paha biçilmez eserlerin
kentle buluşacağı bir kitap müzesine dönüştürmek" dedi.
Puğ, Kitap Müzesi sayesinde başta öğrenciler olmak üzere tüm ziyaretçilere
el yazmasından modern baskıya kitabın yolculuğunu anlatabileceklerini belirterek
"Paha biçilmez eserleri halkımızla kucaklaştırmış olacağız. Değerini bilmediğiniz
şey sizin değildir" diye konuştu.
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı