Pak Eğitim İş: MEB hukuksuzluğu dayatırsa binlerce dava açacağız

Pak Eğitim İş Genel Başkanı Abdullah Kayışkıran, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) dershaneleri kapatmayı öngören yasayı iptal etmesiyle, dershanelerin serbest hale geldiğini belirtti. Buna rağmen Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) aksi bir tutum içersinde olduğunu kaydeden Kayışkıran, "Bütün bu hukuki gerçeklere rağmen, hangi düzeyde olursa olsun, herhangi bir Milli Eğitim Bakanlığı yetkilisi, dershanelerin faaliyetlerini ve üyelerimizin çalışmasını engelleyici bir tutum içerisine girer veya hukuken yapması gereken işlemleri yapmaz, yavaşlatır ya da geciktirir ise bunu yapanlara karşı idari mahkemelerde dava açacağız." dedi.

Pak Eğitim İş Genel Başkanı Abdullah Kayışkıran, Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından dershanelerin hukuki statüleriyle ilgili açıklama yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'yasal boşluk oluştuğu iddiasıyla yeni bir yönetmelik hazırladığını' ifade eden Kayışkıran, "Ancak, bu yönetmelik, halen faaliyetlerine devam eden dershanelere ilişkin hiçbir düzenleme içermemektedir. Mevcut dershaneler, yasalar çerçevesinde alınmış ve halen geçerli olan ruhsatları bulunan ve fiili olarak da yasal faaliyetlerini sürdüren öğretim kurumlarıdır. MEB'in yayınladığı yönetmelikte sadece 'özel öğretim kursları'nın uyacağı şartlar ve esaslar yer almaktadır. Yani Milli Eğitim Bakanlığı bu yönetmelikle dershanelere ilişkin bir düzenleme yapmamakta, birtakım yeni kurslar ihdas etmektedir. Söz konusu yönetmeliğin hiçbir maddesinde 'dershane' ifadesi geçmemektedir. Bu nedenle yönetmelik 'dershane yönetmeliği' olarak adlandırılamayacağı gibi, hukuken de dönüşüm başvurusu bulunmayan dershanelere ilişkin hiçbir bağlayıcı hüküm içermemektedir. Çünkü yönetmelikte, özel kursa dönüşmek istemeyen dershanelerin halen yasal olarak kullandıkları ruhsatlarının iptaline ilişkin hiçbir düzenleme bulunmamaktadır." diye vurguladı.

"YENİ YÖNETMELİĞE DAYANILARAK DERSHANELER ÜZERİNDE İŞLEM YAPILAMAZ"

"Ortada ne dershaneleri ne de üyemiz olan dershane çalışanlarını kaygılandıracak bir durum söz konusu." diyen Kayışkıran, MEB yetkililerine ve dershane yetkililerine şöyle seslendi: "Yeni yönetmeliğe dayanılarak, dershaneler üzerinde hiçbir işlem yapılamaz. Yapılırsa hukuk dışı bir işlem yapılmış olur. Bütün bu hukuki gerçeklere rağmen, hangi düzeyde olursa olsun, herhangi bir Milli Eğitim Bakanlığı yetkilisi, dershanelerin faaliyetlerini ve üyelerimizin çalışmasını engelleyici bir tutum içerisine girer veya hukuken yapması gereken işlemleri yapmaz, yavaşlatır ya da geciktirir ise bunu yapanlara karşı idari mahkemelerde dava açacağız.

AYM'nin iptal ettiği kanunda, dershanelerin 1 Eylül'de kapanması öngörülüyordu. Ancak Yüksek Mahkeme, verdiği kararla bu tarihi de iptal etti. Doğal olarak dershanelerin bu tarihten sonra da faaliyetlerini sürdürmeleri önünde hiçbir hukuki engel yoktur. Ancak Bakanlık buna rağmen AYM kararını tanımayarak, üyelerimizin işini kaybetmesine neden olacak herhangi bir hukuksuzluğu dayatmaya kalkışırsa, binlerce davaya muhatap olacaktır.

Buradan Bakanlık yetkililerine sesleniyoruz: Bugüne kadar dayattığınız hukuksuzluklarla milli eğitim sistemini bir kaosa, kargaşaya sürüklediniz. İnsanların eğitim alma hürriyetini, teşebbüs hürriyetini hiçe saydınız. Sizin yüzünüzden yüzlerce müesese kapısına kilit vurdu, binlerce eğitim emekçisi işsiz kaldı. Şu ana kadar bizim yaklaşık 6 bin üyemiz işini kaybetti. Keyfi ve hukuk tanımaz tavrınızla bu ülkeye böyle ağır bedeller ödetmeye hakkınız yok.

Bu süreçte şu ana kadar zarar görenler, önce valilik ve il milli eğitim müdürlüklerine bir dilekçe ile başvurarak maddi, manevi tazminat talep ediyorlar. Taleplerin karşılanmaması halinde, bu başvurular 60 gün içinde davalara dönüşecek. AYM açık, net ve herkesi bağlayıcı bir karar vermiştir: Dershaneler kapatılamaz. Şimdi siz kalkıp yasa ile kapatamadığınız dershaneleri, içerisinde 'dershane' kelimesinin dahi geçmediği bir yönetmelikle kapatmaya kalkışırsanız, açıkça suç işlemiş olursunuz. Suç işleyen de bedelini öder. Gelin hiç değilse, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası insanların işiyle, aşıyla, eğitimiyle oynamaktan vazgeçin. Vazgeçmezseniz, hukuk önünde on binlerce eğitim emekçisine hesap vereceksiniz. Bizim dava dilekçelerimiz hazır. Üyelerimize yönelik en ufak bir hukuksuz muamelede bulunulması halinde, idari mahkemelerde binlerce dava açacağız. Kayba uğrayanlar, maddi manevi tazminat davaları açacak.

Üyelerimize ve çalıştıkları kurumlara bir çağrıda bulunuyoruz: AYM'nin dershaneleri kapatmayı amaçlayan yasayı iptal etmesiyle birlikte yeniden serbest hale gelen eğitim faaliyetlerinizi engelleyecek, aksatacak, zorlaştıracak herhangi bir muamele veya baskı ve engelleme ile karşılaşırsanız, durumu mutlaka Sendikamıza iletin. Pak Eğitim İşçileri Sendikası olarak biz üyelerimizin işine, aşına, hakkına, hukukuna sahip çıkacak ve her türlü hukuki desteği sağlayacağız." CİHAN
12 Ağustos 2015 15:47
DİĞER HABERLER