Japon hükümetinin açıkladığı verilere göre temmuz ayından bu yana intihar vakalarında büyük bir sıçrama görülüyor.

Ağustos ayı verilerine göre Japonya’da bin 854 kişi hayatına son verdi. Bu sayının geçen yıla kıyasla gösterdiği artış oranı yüzde 15,4 oldu. Benzer bir eğilim eylül ayı için de kaydedildi.

 

Polis kayıtlarından elde edilen bu verilere bakıldığında intihar eden kadın oranında yüzde 40’lık bir artış göze çarpıyor. Ayrıca 59 öğrencinin intihar etmesi, ilkokuldan liseye kadar eğitim çağındaki öğrencilerin inihar sayısının ikiye katladığına işaret ediyor.

Japonya’daki eğilim ayrıca salgın dolayısıyla aile içi şiddet vakalarında da büyük artış yaşandığını ortaya koyuyor.

Japonya, 37 Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülke arasında yedinci en yüksek intihar oranına sahip. Japan Times gazetesinin aktardığı bilgilere göre ülkede 1997 Asya finans krizi sonrasında artan intihar oranı 2003’te 34 bin vakayı aşarak zirve yaptı.

Japonya’da intihar olaylarının başka ülkelere kıyasla daha sıklıkla yaşanmasında kültürel yaklaşımın etkisi olduğu düşünülüyor. Uzmanlar bu yaklaşımın akıl sağlığı ile ilgili yaşanan sorunları ve intiharı konuşmak tabu olarak görülmesinden daha öte anlamları olduğu görüşünde.

2006’da yürürlüğe giren İntiharı Önleme Yasası ile intiharı önleme kampanyaları hazırlamak ve intihardan ölenlerin yakınlarına yardımcı olmak amacıyla fon kuruldu.

Yasa ile alınan tedbirler sayesinde ülkedeki intihar oranı istikrarlı biçimde düşmeye başladı. Bunda ekonomik durumda yaşanan iyileşme de etkili oldu. Yine de 20 yaş altında yaşanan ntihar olaylarında yeterli düşüş görülmedi. 2019 yılında kaydedilen 20 yaş altı intihar olayı 659 olarak kayda geçti.

Tokyo İntiharı Önleme Merkezi’nden uzmanlar Kovid-19 salgını nedeniyle “kara bulutların” oluşmaya başlayabileceği uyarısında bulunuyor. Kyoto Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma salgının yol açtığı ekonomik sorunların önümüzdeki yıllarda görülebilecek intihar olaylarında 140 bin ila 270 bin düzeyinde bir artışa neden olabileceğine işaret ediyor.

Ekonomik faktörlerin yanı sıra herkesten izole olma ve umudunu kaybetme hissi de insanların endişelerini körüklüyor ve bu durumdan bir çıkış yolu bulmakta zorlanıyor.