Patara Kazı Başkanı: Öyle bin 800 yıl falan beklemek gerekmiyor

Aspendos Antik Tiyatrosu'nun restorasyonunda 'mutfak mermeri' kullanıldığı iddiaları üzerine akademisyenler ve arkeologlar tarafından inceleme yapıldı. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, restorasyonda kullanılan taşların özünde mermer olmadığını, bunların 'doğal taş' olduğunu söyledi. Işık, "Yeni bir taş kesildiğinde bembeyaz ortaya çıkar. Bu kısa bir süre içerisinde düzelecektir. Öyle bin 800 yıl falan beklemek gerekmiyor. Gelecek sene yaz aylarında bu görüntünün daha yakın hale döndüğünü göreceksiniz." dedi.

Yaklaşık 2 bin yıllık geçmişe sahip Aspendos Antik Tiyatrosu'nun restorasyonuyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Restorasyon çalışmasının ardından antik tiyatroda farklı renk tonlarının ortaya çıkması çalışmalarda 'mutfak mermeri' kullanıldığı şeklinde yorumlara ve eleştirilere neden olmuştu. Bu tartışmaların üzerine Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Abdullah Kocapınar, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bakır, Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, Myra Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik ve Alman Arkeoloji Enstitüsü Üyesi Restoratör Dr. Martin Beckmann, Aspendos'ta inceleme yaptı.

Burada soruları cevaplandıran Prof. Dr. Havva İşkan Işık, 'bembeyaz' diye tenkit edilen taşların özünde mermer olmadığını söyledi. Burada uygulanan taşların 'doğal taş' olduğunu anlatan Işık, "Yeni bir taş kesildiğinde bembeyaz ortaya çıkar. Bu kısa bir süre içerisinde düzelecektir. Öyle bin 800 yıl falan beklemek gerekmiyor. Gelecek sene yaz aylarında bu görüntünün daha yakın hale döndüğünü göreceksiniz. Burada görünen gri ve siyah doku zaten bu taşın orijinali değil." diye konuştu.

BİN 800 YIL SONRA AYNI RENK OLUR

İncelemeye katılan Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bakır da Aspendos'un bin 800 yıldan fazla bir geçmişe sahip olduğuna dikkat çekerek, bugüne kadar çeşitli müdahalelerin yapıldığını söyledi. Her seferinde bir kısım taşların ilave edildiğine değinen Bakır, yapının ömrünü uzatmak için bugün de bir takım müdahaleler yapıldığını savundu. Oturma sıralarındaki taşların yok olmasından dolayı oradaki su girişleri nedeniyle zeminde ciddi problemler olduğunu anlatan Bakır, şunları kaydetti: "Yapıldığı dönemden itibaren kanalizasyon sistemleri tıkandığı için su problemleri oluyordu. Bunları gidermek için görünmeyen bir çalışma yapıldı. Şu anda yapı öncelikle sağlamlaştırıldı. Sadece yok olan taşlarının yerine restorasyon anayasası olarak kabul edilen Venedik Tüzüğü'ndeki gibi 'uyumlu ama farklı' taşlar uygulandı. En uygun taşı seçmeye çalıştık. Ve labarutuvar deneyleri yaptırdık. Sonuçta buradaki taş cinsinin buraya en yakın bir değerlendirme olarak yapıldı. Bunun uygulanmasına karar verildi."

1960'lı yıllarda yapılan restorasyonda mermerler kullanıldığını anlatan Bakır, "Marmara mermeri dediğimiz, hamamda bile kullanılan mermer kullanılmış. Bugün bizim kullandığımız mermerler doğal taşlar. Geçmişte ne kullanılmışsa biz bugünde aynısını kullanıyoruz. Biz bugünün ocaktan çıkartılmış taşı kullanıyoruz. Daha genç bir taşı kullanıyoruz. Aynı önceki özelliğe sahip zaman içerisinde ona daha da yaklaşacağı, her halikurda ondan ayrılabilen bir taş olarak kullanıyoruz. Yine bin 800 yıl yaşarsa aynısına gelir." dedi.

İncelemeye katılan Prof. Dr. Nevzat Çevik de, restorasyon çalışmalarında bir çok doğrunun olduğuna dikkat çekti. Aspendos'ta başka bir taş uygulansa dahi onun da tartışılacağını belirten Çevik, esas olanın yapının ruhuna en uygun şekilde onu yaşatmak olduğunu ifade etti. CİHAN
30 Eylül 2015 16:55
DİĞER HABERLER