PKK'nın kaçırdığı polis memuru Yabalak'ın eşi: Bizim evde bayram yok

PKK'nın kaçırdığı polis memuru Yabalak'ın eşi: Bizim evde bayram yok
İnsan Hakları Derneği (İHD) ile MAZLUMDER, terör örgütü PKK tarafından çeşitli tarihlerde kaçırılan asker ve polislerin aileleriyle birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal'ın yanı sıra, PKK tarafından kaçırılan polis memurları Vedat Kaya, Sedat Yabalak, Er Sedat Sorgun ile Astsubay Semih Özbey'in yakınları katıldı. Ailelerin konuşması duygusal anların yaşanmasına sebep oldu.

'GÖZYAŞLARIM KURUDU, ELİM AYAĞIM TİTRİYOR'

Polis memuru Sedat Yabalak'ın eşi Burcu Yabalak, eşinin 28 Temmuz'da Diyarbakır-Lice yolunda kendi yanında ve çocuklarının yanında götürüldüğünü ifade etti. "O gün bugündür, 2 aydır feryat ediyorum, ağlıyorum. Ayakta eridim, ayaklarımın artık gücü yok." diyerek gözyaşlarına boğulan Yabalak, şöyle devam etti: "Çalmadığım hiçbir kapı kalmadı. Bayan olarak 3 çocuğumu bırakıp Urfa'dan buraya geldim. Lütfen, ne olur benimle aynı gözyaşı döken insanların sesine kulak verin. Benim için dil, din, ırk hiçbir şey fark etmiyor. Ben anneyim ve eşim... 3-4 gün sonra bayram var. Ben çocukluğumdan beri bayram demek yeni kıyafetler ve şeker demek, çikolata demek. Çocuklarıma bunların hiçbirini alamadım. Bizim evde bayram yok. Duygu sömürüsü yapmıyorum, timsah gözyaşı dökmüyorum, beni anlayın. Yalvarıyorum ne olursun beni duyun. Eşimi geri istiyorum, hiçbir suçumuz yok, günahı yok; hiç kimsenin suçu, günahı yok. Ölümü hiç kimse hak etmiyor, herkes yaşamayı hak ediyor. Bilmiyorum 2-3 aydır hiçbir çocuğu parkta gördünüz mü? Ben kapalı bir evin içinde, camlarım dahi kapalı çocuklarımı parka dahi götüremiyorum. Bu çocukların günahı ne, bizim günahımız ne? Anneler adına konuşuyorum; yazık. Gözyaşlarım kurudu, elim ayağım titriyor."

"ÇOCUKLARIM BAYRAMLIK GİYMEYİ, ŞEKER YEMEYİ HAK EDİYOR"

Devlet yetkilileriyle de görüştüğünü dile getiren Yabalak, "Zaman gerek, inşallah olacak diyorlar. Dua ediyoruz; tabi ki müminin silahı duadır, bizi ayakta tutan dua, Allah'a yalvarıyoruz. Ben savaş istemiyorum kesinlikle. Eşim kaçırıldığı için demiyorum, dünyanın hiçbir yerinde savaş istemiyorum. Savaş hiçbir yere yakışmıyor. Eşimin ve diğer insanların biran evvel ailelerine geri bırakılmasını istiyorum. Ölüm olmasın, ansızın bir ölümü hak etmiyor, yaşamayı hak ediyor. Benim çocuklarım da bayramlık giymeyi, şeker yemeyi, çikolata yemeyi hak ediyor." diye konuştu.

'HİÇ KİMSENİN NE ANNESİ NE BABASI AĞLASIN'

Er Sedat Sorgun'un dayısı Muhammed Yaprak da 13 Ağustos'ta yeğeninin alıkonulduğunu söyledi. Dünyada veya Türkiye'de herhangi bir gözyaşı istemediklerini vurgulayan Yaprak, "Hiç kimsenin ne annesi ne babası ağlasın, onları serbest bıraksınlar. Fazla bir şey de söylenmiyor." dedi.

"HANIMIM KANSER HASTASI, İKİ BAYRAMI BİR ARADA YAŞATIN"

Astsubay Semih Özbey'in babası Gürsel Özbey ise "Bugüne kadar bir karıncayı dahi incitmiş insan değilim. Oğlum 22 yaşında 3 aylık daha göreve başladı. Alıkoyanlara şunu söylüyorum; ne dağdakinin ne şehirdekinin hiç kimsenin ölümünden kimse bir menfaat sağlayamaz. Herkese sesleniyorum Allah rızası için barış, barış, barış. Barışın, huzurun olmadığı hiçbir yerde bir başarı elde edemezsiniz. Çocuğumun güvenliğinden korkuyorum, canından korkuyorum. Benim hanımım kanser hastası, lütfen sesimizi duyun, Allah rızası için çocuklarımızı, herkesi rahatlatın, çocuklarımızı serbest bırakın. İki bayramı bir arada yaşatın bize. Bayramda anne-baba çocuğunu bekler ama biz kimi bekleyeceğiz, bilmiyoruz. Allah rızası için çocuklarımızı bırakın." şeklinde konuştu. Özbey, konuşurken gözyaşlarına boğuldu.

"41 GÜNDÜR NE UYKU UYUDUK, NE DE HİÇBİR ŞEYİN TADINI ALABİLDİK"

Abdullah Çoban da kuzeni Er Sedat Sorgun'un 13 Ağustos'ta alıkonulduğunu ve ailenin yaşadığının anlatılamaz olduğunu vurguladı. Bu durumların olmasını istemediklerini, yaşam hakkının kutsal olduğunu dile getiren Çoban, barış, huzur içinde bir arada yaşamak istediklerini söyledi. Devlete ve PKK'ya da seslenen Çoban, çatışmasızlık ortamına dönülmesini istedi. Savaş değil barış istediklerini söyleyen Çoban, çocukların serbest bırakılarak çifte bayram yaşatılmasını istedi.

Er Sedat Sorgun'un yengesi Elvan Çoban da, "Hiçbir ana ağlamasın, hiçbir yürek yanmasın. Biz 41 gündür ne uyku uyuduk nede hiçbir şeyin tadını alabildik. Bunu hiçbir anne yaşamasın ne dağdaki ne şehirdeki. Ne olur artık buna son verin, evlatlarımızı bize geri döndürün. Sizin de anneleriniz var, yüreklerini yakmayın, bizim de yüreklerimizi yakmayın. Biz barış istiyoruz, herkes bu dünyaya sığar. Hep beraber olalım, Rabbim bizi yarattığında ayrım yapmadı, biz de yapmayalım, kardeş ve barış içinde olalım. Bunu büyükler de duysun. Bizim sesimizi de yavrularımız duysun, onları unutmuyoruz, çok özledik, bunu herkes böyle bilsin." diyerek gözyaşlarına boğuldu.

1 YAŞINDAKİ KIZININ FOTOĞRAFINI GÖSTERİP GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Polis memuru Sedat Yabalak'ın eşi Burcu Yabalak, cep telefonundan 1 yaşındaki kızının fotoğrafını göstererek "Babası kızıma, 'benim videolarımı izlesin, unutmasın' diye söylemiş; haberini aldım. Babası seni hiç unutmadı Zeynep. Baba diyerek duvardaki fotoğraflar elinden hiç düşmüyor. Bize günah, benim çocuğumun suçu ne?" ifadelerini kullandı. CİHAN
22 Eylül 2015 13:32
DİĞER HABERLER