CHP, Diyarbakır ve Mardin'de yaptığı incelemeler sonucu hazırladığı raporda, "PKK terörünün boyut değiştirerek bugünkü evreye geçmesinde, AKP hükümetlerinin uyguladığı politikaların büyük bir payı bulunmaktadır." değerlendirmesine yer verdi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki bazı yerleşim bölgelerinde meydana gelen terör olayları ve uygulanan sokağa çıkma yasakları sebebiyle CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Levent Gök'ün başkanlığında, İstanbul Milletvekili Ali Özcan, Burdur Milletvekili Mehmet Göker, Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu ve Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş'tan oluşan bir heyet kuruldu. 9 Şubat 2016 tarihinde Diyarbakır, 10 Şubat 2016 tarihinde de Mardin'e ziyarette bulunan heyet, Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı gibi isimlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, esnaf ve halkla birebir görüşmeler yapıldı.
CHP'nin 'Diyarbakır-Mardin Değerlendirme Raporu'nun sonuç ve değerlendirme bölümünde, il ve ilçelerle ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının hukuk dışı bir uygulama olduğuna dikkat çekildi. Sözü edilen yasa ve ilgili maddenin vali ve kaymakamlara bu yetkiyi vermediğinin vurgulandığı raporda, vali ve kaymakamların aldıkları bu sokağa çıkma yasaklarıyla vatandaşların yaşam hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, konut dokunulmazlığı, haberleşme hakkı, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, özel yaşam ve aile yaşamına saygı hakkı gibi temel hak ve özgürlüklerini sınırlandırmakta olduğu kaydedildi.
Sokağa çıkma yasaklarının haftalarca sürdürülmüş olmasına, darbe ve sıkıyönetim dönemleri de dâhil Türkiye tarihinde şimdiye kadar rastlanmadığının belirtildiği raporda, "PKK terörünün boyut değiştirerek bugünkü evreye geçmesinde, AKP hükümetlerinin uyguladığı politikaların büyük bir payı bulunmaktadır. AKP hükümetinin TBMM'ye bilgi vermeksizin yürüttüğü gizli pazarlık sürecinde PKK'nın bugünkü eylemleri için cephane yığınağı yapmasına, hendek kazmasına, dağdan şehre inmesine zemin hazırlamıştır. Yapılan gözlemler, PKK'nın bu günkü mevzileri kazanabilmek, saldırılarını yerleşim birimlerine taşımak için, AKP hükümetinin ve kamu görevlilerinin bilgisinde, gösterilen hoşgörüden yararlanarak uzun süre hazırlık yaptığını göstermektedir." denildi. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu başta olmak üzere AK Parti yöneticilerinin açıklamalarına yer verildi.
SUR'DA 4 BİN AİLE (25 BİN VATANDAŞ) GÖÇ ETTİ
CHP'nin raporunda, sokağa çıkma yasaklarının etkileri de anlatıldı. Sokağa çıkma yasağı uygulanan Sur ilçesinin, 6 mahallesindeki yaşam alanlarının yüzde 80'inin enkaz, geri kalan yüzde 20'sinin ise kullanılamaz halde olduğunun belirtildiği raporda, şu görüşler dile getirildi:
"Sur'dan yaklaşık 4 bin ailenin (20.000 – 25.000 yurttaş) göç etmek zorunda kaldığı tahmin edilmektedir. Sur'da kültür mirasımız ciddi anlamda hasar görmüştür. Paşa Hamamı, Kurşunlu Camii, Surp Dragos Kilisesi, Çardaklı Hamamı, Dört Ayaklı Minare, Keldani Kilisesi gibi eserler hasar gören yerlerin başında gelmektedir. Sur dışında Güneydoğu'da uzun süreli sokağa çıkma yasağı uygulanan ilçelerden çevre ilçelere ve Türkiye'nin diğer bölgelerine yaklaşık 200 bin kişinin göç ettiği hesaplanmaktadır. On binlerce yurttaşımız adeta kendi ülkesinde mülteci konumuna gelmiştir.
Sur ilçesi bölge halkının deyimiyle, 'yoksulun da yoksulunun' yaşadığı bir ilçedir. Buradan göç eden aileler diğer ilçelerde ev kiralamak zorunda kaldığı için komşu ilçelerde de ev kiraları hızla yükselmiştir. Normal bir dönemde 300 TL olan, oldukça düşük standarttaki bir konutun kirası operasyonlarda sonra 700-800 liraya çıkmıştır. Devlet tarafından yapıldığı söylenen 1.000 TL'lik yardımın çok az aileye ulaştırıldığından şikâyet eden yurttaşlar ağır bir barınma sorunuyla karşı karşıya bulunmaktadır.
Sur, Diyarbakır'ın toptancı esnafının bulunduğu bir bölgedir. Bölgede kayıtlı ve kayıt dışı 11 bin esnaf bulunmakta ve yine kayıtlı ve kayıt dışı olarak 100.000 kişi istihdam edilmektedir. Sokağa çıkma yasakları bu bölgedeki esnafın dükkânını kapatmasına yol açmış, 100.000 civarında yurttaş bu nedenle işine gidememiştir.
Esnaf, vergi, sigorta, kredi taksitleri ile çek-senede bağlanmış borçlarını vadesinde ödeyemez hale gelmiştir. Birçok esnafın kredi sicili bozulmuştur. Devletin, ilçe esnafı için kullandırmayı vaat ettiği 30.000 liralık kredi için aranan koşulları da 80 gündür dükkanını açamayan esnafın hiç birinin sağlayamayacağı konuşulmaktadır. Sur'da şu anda kapalı durumda olan iş yerlerinin büyük bir bölümünün yeniden açılmayacağı ifade edilmektedir.
20'NİN ÜZERİNDE OTEL KAPALI
TÜİK'in verilerine Türkiye genelinde 2014 yılında ortalama yüzde 10 civarında seyreden resmi işsizlik oranı, Diyarbakır özelinde yüzde 17,4, Mardin için ise yüzde 24 olarak hesaplanmaktadır. Son gelişmeler işsizlik oranını bu bölgede çok daha yüksek düzeye çıkarmıştır. Diyarbakır'ın 5 yıldızlı otelleri de dâhil Sur ilçesinde 20'nin üzerinde otel kapalı durumdadır. Normal dönemlerde yüzde 80-85'lerde bir doluluk oranına ulaşan Diyarbakır'daki otellerin kapalı olmaları nedeniyle doluluk oranlarının sıfıra indiği belirtilmektedir.
Mardin'de de son yıllarda artan turizm talebine bağlı olarak 5.600'e kadar çıkan yatak kapasitesinde, son olaylardan sonra doluluk oranının yüzde 10'a kadar indiği belirtilmektedir. Son yıllarda yıllık ortalama 1 milyona yakın yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Mardin'e son aylarda tek bir turistin gelmediği belirtiliyor.
İldeki altı otelin bu koşullara direnemeyip kapandığı, 700 yurttaşımızın bu nedenle işsiz kaldığı ifade edilmektedir. Bölgede yaşananlar bu illerin dış ticaret hacmini büyük ölçüde azaltmıştır. Örneğin Diyarbakır'ın 2015 yılı Ocak ayında 15,1 milyon dolar olan ihracat yüzde 22 oranında azalarak 2016 yılı Ocak ayında 11,8 milyon dolara inmiştir. Mardin'in ihracatı yine aynı aylar itibariyle yüzde 17 azalarak 63,4 milyon dolardan 52,5 milyon dolara gerilemiştir.
Bu gelişmeler bölgedeki istihdam olanaklarını oldukça sınırlandırmakta ve istihdam oranını aşağı çekmektedir. Diyarbakır'da çalışabilir yaştaki her 100 kişiden sadece 35'i, Mardin'de ise 28'i çalışabilmektedir. 2014 yılı nüfusuna göre bakıldığında Diyarbakır'da 45 kişi çalışıp kendisiyle birlikte 100 kişiye, Mardin'de ise 46 kişi çalışıp kendisiyle birlikte 100 kişiye bakmaktadır. Bu düşük istihdam oranları nedeniyle, istihdam olanaklarında yaşanan daralma çok büyük bir nüfusun olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır."
Cihan CİHAN