Diyarbakır'ın Kulp İlçesi Şenyayla Bölgesi'nde PKK'lılar tarafından kaçırılan ve 19 ay sonra serbest bırakılan Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu ile 40 gün PKK'lıların elinde kaldıktan sonra kaçan er Aykut Çelik'le ilgili soruşturma tamamlandı.
Olayın sanıkları PKK'lılar Eşref Işık ve Diren Yaşa'ya 1'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 42'şer yıl hapis cezası istendi. Kaymakam Kenan Erenoğlu, soruşturmayı yürüten savcıya örgütün elinde geçirdiği 19 aylık süreyle ilgili ayrıntılı bilgi verdi.
"ARAZİDE 1 AY YÜRÜTEREK IRAK'A GÖTÜRDÜLER"
PKK'lıların kaçırılan kamu görevlilerine kod isim verdiğini belirten Kaymakam Erenoğlu şunları anlattı:
"Bana 'Bekir' kod adı verildi. Lice'den kaçırılan Uzman Çavuş Zihni Koç'a 'Erbil', Astsubay Abdullah Söpçeler'e ise 'Dersim' kod adını vermişlerdi. Bizi arazide 1 ay yürüterek Irak'a götürdüler. Irak'ta yoğunlaşma merkezi adı verilen cezaevinde 18 ay kaldık. Üzerimizde her türlü psikolojik taktik denendi. Bize her gün aynı yemeği veriyorlardı. Devletin bizi unuttuğunu söyleyerek, devlete isyan ettirmeye çalışıyorlardı. Hatta daha ileri giderek katılım imasında da bulundular."
'ERZAK GELMEYİNCE OTLARI YEDİK'
PKK kampında sıkıntılı günler geçirdiklerini vurgulayan Kaymakam Erenoğlu ifadesine şöyle devam etti:
"Ağır fiziki koşullar altında sabrımızı zorladılar. Mağara girişinden 100 metre aşağıda yerin altında 18 ay tutulduk. İlk banyomuzu derede soğuk suda yaptırdılar. Erzak gelmeyince peynir ve etraftan toplanan otları yedik. Fiziksel işkence yapılmadı, ancak olumsuz yaşam koşulları işkence gibiydi. Yeri geldi açlık grevi, tıraş olmama, banyo yapmama grevi yaptık. Bir örgüt yöneticisi, 'İsterseniz ölün, önemli değil. Biz bunu da kullanırız' dedi. Arkadaşımız hastalanınca açlık grevini bitirdik. Karşılığında havalandırma süremizi 1 saatten 1.5 saate çıkardılar. Heron trafiğinin arttığı zamanlarda bazen 3 gün bizi dışarı çıkarmıyorlardı. Tuvalet ihtiyacımızı poşete yapıp, dışarı atıyorduk. Sözde mahkeme heyeti başkanı, fikir olarak bizi yönlendirmeye çalışıyordu."
'TESLİM KOŞULLARINI RADYODAN ÖĞRENDİK'
Radyo haberlerinde İmralı görüşmeleri ile yeni sürecin başladığını öğrendiklerini belirten Erenoğlu serbest bırakılma gününü şöyle anlattı:
"Teslim koşullarını radyodan öğrendik. Ölçülerimiz alınarak yeni kıyafetler geldi. Bunları giydikten sonra o gece teslimin yapılacağı çadıra götürüldük. Kaçırılan diğer askerlerle mağarada mangalarımız farklıydı. Onlar 'Gundi' denilen sivil grupla havalandırmaya çıkıyordu. Hakkari AKP İl Başkanı'nın da bizimle aynı mağarada 'Gundi' grubunda olduğunu öğrendim. Çektikleri video kayıtlarında, devletin alacağı kararların arkasında olduğumuzu ve ailelerimize dik durması çağrısı yaptım. Kayıtların kesilerek yayınlandığını öğrendim. Avrupa'dan röportaj için gelen örgüt basın üyesini reddedip geri gönderdik. Bizden devletimizi küçük düşürmeyi amaçlayan cümleler çıkarmaya çalışıyorlardı. Teslim edilmemizi örgütün şova dönüştürmesi üzerine konuşmaya karar verdim. Basın mensuplarına durumu özetleyen bir demeç verdim. Örgüt bundan rahatsız oldu. Arkadan beni dürterek konuşmamı kestirdiler. Ben söyleyeceklerimi söylemiştim. Moralleri çok bozuldu."
BABAANNESİNE 'ZATEN ÖLECEKSİN KENDİNİ PATLAT' DEMİŞ
Fotoğraf teşhis işlemine katılan Kaymakam Erenoğlu, kendilerini kaçıran grupta bulunan 'Andok' kod adlı PKK'lı terörist Eşref Işık ile ilgili çarpıcı bir bilgiyi de güvenlik güçleriyle paylaştı. Eşref Işık'ın, örgütte Muş- Bitlis arasında rehberlik yaptığını belirten Erenoğlu şöyle dedi:
"Özel eğitim aldığı belliydi. Babaannesine, 'Sen zaten yaşlısın, öleceksin. Sana bomba bağlayalım, kendini patlat' dediğini ve babaannesinin kendisini kovduğu diğer örgüt mensuplarına anlatıyordu. Özel bir yürüyüş stili vardı. Ayaklarının ucuna basıyordu. Ayağını kaldırırken toprağı geriye atıyordu. Ateşi söndürdükten sonra külleri eliyle toplayıp başka yere gömüyordu."
KAÇIRILAN ER: GENERAL VE ALBAY'A SUİKAST YAPMAMI İSTEDİLER
Kaymakam Erenoğlu ile birlikte kaçırılan ve 40 gün sonra kaçarak kurtulan er Aykut Çelik ise PKK'lıların kendilerine 'Leşker' adı verilen kıyafeti giydirdiğini söyledi. Kaymakam Erenoğlu'nun öldürülmekten korktuğu için kaçmadığını belirten Çelik şöyle konuştu:
"Kaymakam orada kaldı. Beni başka yere götürdüler. Elinde M-16 olan PKK'lı beni çağırarak, 'Sen niye askere gidiyorsun? Sen Kürtsün, ne devlet ne ailen sana sahip çıkıyor. Gel bize katıl' dedi. Diğer PKKlı, 'Seni ben yakalasaydım öldürürdüm. Senin komutanın kim?' diye sordu. Tuğgeneral ve Albay olduğunu söyledim. Beni bırakacaklarını, ancak birliğime gittiğimde Albay ve Tuğgenerali öldürmemi istediler. Yapmazsam beni ve ailemi öldürmekle tehdit ettiler."
DHA