Erzurum'da hasta yatağında gözaltına alınmak istenen 91 yaşındaki Alaattin Öksüz'ün oğlu Yusuf Öksüz, polislerin gözaltı için geldiği günü anlattı.
Yaşadıkları duygusal travmayı aktaran Yusuf Öksüz, "Babam, geceyi kronik ağrılarından kaynaklanan inlemeleriyle geçmişti. Sürekli başucundaydım, su ve ilaçlarını veriyorduk. Babam sabah namazından sonra uykuya dalmıştı. Ben de biraz istirahat edeyim düşüncesiyle odama geçmiştim ki kapının zili çaldı. Şaşkınlıkla ve telaşla kapıyı açtım. Biri bayan 4 kişi polis olduklarını söyleyerek kimlik gösterip ellerinde Alaattin Öksüz hakkında evini arama ve gözaltı kararı olduğunu söylediler. İçeri buyur ettim ve babamın odasına götürdüm. Babam uyuyordu. Karşılarında 91 yaşında her halinden hasta ve bitkin birini görünce şaşırdılar. ‘Biz buraya neden geldik' der gibi şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. Bu sırada babamı uyandırdım, gelen kişilerin polis olduğunu fark edemeyen babam ‘oğlum hayırdır kim bunlar ne istiyorlar' diye sordu. Polis olduklarını söyledim. Babamın sağlık raporunu gösterdim, ekibin başındaki babamın halini ve raporu görünce amirleri ve savcıyla diyaloğa geçip durumu bildirdi. Gözaltı kararından vazgeçip iki saati aşkın bir süre evde arayıp gittiler."
HİZMET'LE TANIŞTIM, YENİDEN DOĞDUM
Zulmün pes dedirtecek noktaya geldiğini ifade eden Yusuf Öksüz, “91 yaşındaki yatalak bir insanı gözaltına alacak kadar gözleri kararmış. Bu yaştaki bir insana bu eziyet yapılıyorsa sözün bittiği yerdir.” dedi. 51 yaşındaki oğul Yusuf Öksüz, kendine rol model aldığı babasına terörist muamelesi yapılmasını içine sindiremiyor: “Ne terörü kardeşim, ömründe bir tavuk bile kesmemiş bir adam benim babam. Yaşatma idealiyle her şeyini Hizmet'e vakfetmiş, gece gündüz demeden koşturan bir dava adamı. Bu uğurda 20'nin üzerinde dairesini ve babadan kalma köyündeki bütün arazisini bağışlayan bir insan. Bu Hizmet'le tanışmadan önce de hayır hasenat işlerinde birçok vakıf ve imam hatip derneklerinde aktif koşturan biriydi. Fakat Hizmet camiasıyla tanışınca babam bir başka insan oldu adeta. Her zaman ‘Oğlum, ben Hizmet'le tanıştım, yeniden doğdum' derdi. Babam Hizmet deyince bir kara sevdalı gibi kendinden geçerdi.
DİK DURUN, HİZMET NAMUSUNUZDUR
Hizmet babamın adeta gençlik iksiriydi. Altı ay önce ayağı kırıldı ve artık kalkamıyor. İki yıldır da akciğerlerindeki problem nedeniyle tedavi görüyor. Babam, evimizin, ailemizin hatta sülalemizin en büyüğü ve akıl danıştığı bilge insanıdır. Babam, elini öpüp duasını almak isteyen herkese ‘dik durun, yürekli olun, Hizmet'iniz namusumuzdur, namusunuza sahip çıkın' nasihatinde bulunuyor. Babam hakkaniyette, Hz. Ömer'in adalet duygusunu en güzel yaşayan ve bize de aşılayan mümtaz bir şahsiyettir.”
CİHAN