Polislere yapılan hukuksuz operasyonda Ülkümen teslim oldu!

Polislere yapılan hukuksuz operasyonda Ülkümen teslim oldu!
İzmir'de Ağustos 2014 tarihinde hükümete yakın bir gazetenin kupürü ihbar kabul edilerek kanunsuz dinleme iddiasıyla emniyet mensuplarının gözaltına alındığı operasyonun ikincisinde de hakkında gözaltı kararı verilen Başkomiser Talha Ülkümen, avukatlarıyla birlikte emniyete giderek teslim oldu. Ülkümen: Polisimiz kendi devletinde parya muamelesi görüyor

Savcı Okan Bato tarafından 26 kişi hakkında yakalama kararı verilirken Ülkümen'in gelişiyle gözaltı sayısı 18'e yükseldi. İfade alma işlemine ise sabah saatlerinde başlandığı öğrenildi. Emniyet müdürlüğü önünde gözaltı kararıyla ilgili iddialara cevap veren Başkomiser Ülkümen, "Bütün çiçekleri koparsanız da baharın gelişini önleyemezsiniz." dedi.

'CEVAPLAYAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR ŞEY YOK'

Yaklaşık beş ay önce yine aynı şekilde adına "dinleme operasyonu" denen, kendilerininse "ısmarlama, fotokopi dosya" dedikleri bir operasyonda gözaltına alındığını söyleyen Ülkümen, "Yaklaşık 8 sene İstihbarat Şube'de, çeşitli bürolarda görev yaptım. Daha sonra Van'a tayin oldum. Sonra birinci operasyon kapsamımda gözaltına alındım, yaklaşık 40 gün cezaevinde kaldım. 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, tutuklanmamızla ilgili 'hukuki garabet' demesiyle serbest kaldık. Tutuksuz yargılanmaya devam ediyorduk. Normal şartlarda bunun herhalde kanundaki yeri, ek iddianame hazırlanıp 23 Şubat'taki duruşmada, neyse isnat ettikleri orada sormaları lazımdı. Biz de orada cevaplardık. Zira cevaplayamayacağımız hiçbir şey yok." diye konuştu.

'POLİSİMİZ KENDİ DEVLETİNDE PARYA MUAMELESİ GÖRÜYOR'

Ülkenin dağ gibi bir PKK meselesi olduğunu hatırlatan ve vatanı için hizmet eden, gece gündüz çalışan insanların önünü kapatmak için böyle dosyalar hazırlamaya gerek olmadığı belirten Talha Ülkümen, "Beş ay önce geldiğiniz noktadan hiçbir şey değişmedi. Bir şey değişti, dağ gibi olan PKK sorunu, Everest gibi oldu. Eskiden bazı terörün yoğun olduğu Hakkari, Şırnak gibi illerde karakollara polisler zırhlı araçlarla götürülür getirildi. Van gibi terörün esamesinin okunmadığı veya doğuda terörün yoğun olmadığı illerde, ilçelerde bile polis arkadaşlar, karakollara zırhlı araçlarla gidip gelmek zorunda kalıyor. Kendi öz polisimiz, kendi devletinde parya muamelesi görüyor. Teröristler elini kolunu sallayarak sokakta dolaşırken terörist bayraklarını açanlar teröristbaşının fotoğraflarını sallarken bugün devletin polisi, kendi öz yurdunda karakollara landlarla gidip gelmek zorunda kalıyor." dedi.

'NE HAPİS NE ZİNDAN BİZİ YILDIRAMAZ'

Yaklaşık 40 gün tutuklu kaldığını belirten Ülkümen, ne hapis ne zindan ne de gözaltıların kendilerini korkutamayacağını, yıldıramayacağını söyledi. Yaşadıklarının kendilerini devletin içine düştüğü bu aciz durumdan daha fazla üzmediğini söyleyen Ülkümen, "Zindan olsun, mahpus olsun hiç önemli değil, yeter ki devletimizin bekası için hayırlı hizmetler yapılmış olsun." dedi.

'YAPTIĞIM HER İŞE KEFİLİM'

Tavrının ve yerinin değişmediğini de kaydeden Başkomiser Ülkümen, yolun bu tarafında olmaktan çok memnun olduğunu belirterek, "Ne yaparlarsa yapsınlar, alsınlar, isterse bin kere alsınlar, bin kere zindana atsınlar, biz yolun bu tarafında olmaktan çok memnunuz. Her şart altında, yaptığım her işe kefilim. Hiçbir pişmanlık da duymuyorum." dedi. Tutuksuz yargılandığı üç ay boyunca Silivri'de yatanlara selam gönderirken mahçup olduğunu, bugün aynı mağduriyeti yaşayan bir insan olarak ağzı dolu dolu, özlemle, hasretle Silivri'de yatan yiğitlere selam gönderdiğini söyledi. 

ANNE BABASININ ELİNİ ÖPÜP TESLİM OLDU

Daha sonra annesi Atiye ve babası Faruk Ülkümen'in elini öpen Talha Ülkümen, eşi Melike'ye sarılarak emniyetin kapısına gitti. Bu sırada bir polis, kolundan çekerek içeriye sokmaya çalıştı. Avukatlar, kendiliğinden emniyete gelen müvekkillerine polisin yaptığı bu harekete tepki gösterdi.

Baba Ülkümen de oğlunun tekrar gözaltına alınması için belge, olgu dahi olmadığını söyleyerek, mahkemenin verdiği kararı hatırlattı. Ülkümen, "Buna rağmen yine de dosyası açıyorlar. Hukuk garabeti. Ben hukukçu değilim ama insanlar az çok okuyunca görüyorlar, hiçbir şey yok. Bir de polislerin eve gelip aramaları da acayip. Adres var, numara belli, apartmanın bütün zillerine basıyorlar. Niye telefonla çağırmıyorsunuz? Siz çağırıp gelmiyorlarsa o zaman panzerlerle gelin. Her kışın baharı var. Elbet bunlar, zulüm devam etmeyecek." diye konuştu.

Birçok vatandaş da dün olduğu gibi gözaltındaki polislere destek vermek için ellerinde Türk bayraklarıyla emniyet binası önüne gitti. "Polisler içeride, teröristler dışarıda" şeklinde slogan attılar. Yoldan geçen bazı arabalar da korna çalarak destek verdi.

Kanunsuz dinleme iddiasıyla Savcı Bato'nun talimatıyla 17'si ilk operasyonda gözaltına alınıp serbest bırakan toplam 26 polis hakkında yakalama çıkarıldı. Aynı savcı tarafından, aynı suçlamayla 2014 Ağustos yapılan operasyonda 11 polis hakkında tutuklama kararı verilmiş, tutuklamalara itirazı değerlendiren İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi, "Değil somut delil, olgu dahi yok" tespiti yapıp örgüt suçlaması için de "hukuki garabet" diyerek tahliye kararı vermişti. 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamada ise davanın kumpas olduğu, polislerin ifadeleriyle ortaya çıkmıştı.


CİHAN

28 Ocak 2015 14:54
DİĞER HABERLER