2005 yılında yapılan Türk Ceza Kanunu'nu yazan hukukçular arasında yer alan Prof. Dr. Adem Sözüer, "Çağrıldığında gelecek insanlara şafakta gözaltı hukuka aykırıdır, çok ayıptır!" dedi
2005 yılında yapılan Türk Ceza Kanunu'nu yazan hukukçular arasında yer alan Prof. Dr. Adem Sözüer, dün Osman Kavala'nın yönetim kurulu başkanı olduğu Anadolu Kültür'e yönelik 'Gezi Parkı eylemleri' suçlaşamasıyla başlatılan operasyon kapsamında akademisyen ve aydınların gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Sözüer, "24 saat geçmeden serbest bırakılacak kişilere, mahreminde şafakta baskın niye yapılır?" diye sordu.
Öte yandan AKP'li Mustafa Yeneroğlu da tepki gösteren isimler arasında yer alıyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ve Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Betül Tanbay ile Anadolu Kültür’le çalışmalar yapan aydınlar dün şafak vakti gözaltına alınmış, Tarhanlı, Asena Günal, Bora Sarı ve Meltem Aslan Çelikkan 24 saat geçmeden serbest bırakılmıştı.
Türk Ceza Kanunu’nun mimarlarından Prof. Dr. Adem Sözüer, şafakta düzenlenen baskını eleştirerek, “Yine eleştiriyoruz: Çağrıldığında gelecek insanlara şafakta gözaltı hukuka aykırıdır, çok ayıptır!” dedi.
Sözüer’in Twitter’dan açıklaması şöyle:
“24 saat geçmeden serbest bırakılacak kişilere, mahreminde şafakta baskın niye yapılır? Aralarında dünyaca bilinen insan hakları,matematik hocaları da olan insanlara ‘suçüstü’ muamelesi niye çekilir? İçte Adliyemizin güvenirliliğinde dışarıda ülkemizin itibarında gedik niye açılır? Suçüstü hali yok, soruşturma 2014’te. Kanun şöyle: İfadesi alınacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir; gelmezse zorla getirileceği yazılır, CMK:145/1. Çağrıldığı halde gelmeyen şüphelinin zorla getirilmesine karar verilebilir, CMK:146/1.”
AKP'li Yeneroğlu: Masumiyet karinesi zedelenmemeli
AKP MKYK üyesi Mustafa Yeneroğlu’da gözaltılara şu şekilde tepki gösterdi:
“İlkesel olarak suçüstü hali dışında ifadesi alınmak üzere çağrıldığında gelecek kişilerin çok eskiye dayanan iddialarla ilgili şafakta gözaltına alınmasını prensip olarak sorunlu buluyor, hukuki izahatı merak ediyorum. Tedbir uygulamalarında masumiyet karinesinin zedelenmemesi gerekir.”
"Elbisenin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesi"
Prof. Dr. Talat Canpolat’ın tepkisi de benzer yönde oldu, “Hukuk devleti; sabah 06:00 da kapı çaldığında gelenin sütçü olmasıdır. Kanuna göre çağrıya rağmen gelmezse zorla getirilme kararı verilir. Bu sabah yine daha önce çağrılmadığı halde 06:00’da gözaltılar oldu. Başlangıçtaki hata elbisenin ilk düğmesinin yanlış iliklenmesi gibidir.”