Risale-i Nur'a ilişkin tuhaf yasaktaki dikkat çekici noktalar

Hükümetin Risale-i Nur basımına ilişkin tuhaf yasağındaki bazı noktalar dikkat çekici. Yeni Asya Neşriyat Avukatı Kadir Akbaş, tepki çeken olayın arka planına dair önemli bilgiler verdi.

Kur'an-ı Kerim'in tefsiri Risale-i Nurlar'ın bugün dünyada ulaşmadığı yer kalmadı. İman hakikatlerini anlatan Risale-i Nurlar 50'yi aşkın yabancı dile çevrildi. Dünyanın dört bir yanına ulaştı. Ancak Türkiye'de tuhaf gelişmeler yaşanıyor. Hükümet, 2 aydır uygulamaya başladığı bir kararla, dolaylı bir biçimde Risale-i Nur'ların basımını yasakladı. 

"TEK PARTİ DÖNEMİ BASKISINDAN FARKSIZ"

Risale-i Nur'ların müellifi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin talebelerinden Zübeyir Gündüzalp Ağabey'in öncülüğünde kurulan Yeni Asya Neşriyat bu yasaktan etkilendi. 54 yıldır risale basımını gerçekleştiren yayınevi, 2 aydır risale basamıyor. Yeni Asya Medya grup avukatı Kadir Akbaş, bu yasağın tek parti dönemindeki yasakları aratmadığını "Bu uygulamanın tek parti döneminde uygulanan baskıdan bir farkı yok. Bugün risaleler fiilen basılamıyor ve dağıtılamıyor." sözleriyle ifade etti.

"HÜKÜMET, YENİ ASYA GİBİ KENDİSİNE MESAFELİ NUR CEMAATLERİNİ CEZALANDIRIYOR"

Akbaş, hükümetin kendisine destek veren Nur cemaatleri ile kendisine mesafeli duran cemaatler arasında bir ödüllendirme ve cezalandırma yoluna gittiğini belirtti ve şunları söyledi:

"Malesef siyasal iktidar nur talebeleri arasında, nur talebelerinin oluşturduğu cemaatler arasında bir muafık muhalif ayrımı yapıyor. Ve kendince nur talebelerinin iradesini esir almak istiyor. Yeni Asya gibi mevcut siyasal iktidara mesafeli duran cemaatlere karşı da bir nevi cezalandırma yoluna gidiyor. Biz siyasetin risaleden elini çekmesini bekliyoruz ve bakanlığı yargı kararlarına uymaya davet ediyoruz."

"HÜKÜMETE YAKIN CEMAATLERİN YASAKTAN ÖNCE BANDROL ALMASI SAĞLANDI"

Akbaş, çarpıcı bir iddiayı da dile getirdi. Hükümete yakın duran cemaatlerin, basım yasağının uygulanmasından önce bandrol almasının sağlandığını söyledi. Avukat Akbaş, "Bandrol yasağının başlatılacağı ile ilgili bazı ayın evlerine bilgiler verilmiş. Ve çok sayıda bandrol almaları sağlanmış. Bunda da amaç risale basımının yasaklandığı iddialarına karşı bakın basanlar var demek." diye konuştu.

"BAKANLIK TAM BİR HUKUK TANIMAZ TAVIRLA SÖZLEŞMEYİ GÖRMEZDEN GELDİ"

Kültür Bakanlığı, bandrol vermeme gerekçesi olarak kanuni mirasçıların talebini ve haklarını gösterdi. Ancak mirasçılar, böyle bir talepleri olmadığını bakanlığa iletti. Buna rağmen, yasaktan geriye dönülmedi. Konuyla ilgili ise Kadir Akbaş, "Biz yayınevi olarak Bediüzzaman Hazreteri'nin kanuni mirasçıları ile bir telif sözleşmesi akdettik. Bununla başvurduk. Ancak bakanlık tam bir hukuk tanımaz tavırla bu sözleşmeyi de görmezden geldi. Kaldı ki kanuni mirasçılar hiç bir engelleyici tavır içinde olmadıklarını bakanlığa yazılı olarak ilettiler." ifadelerini kullandı..

"28 ŞUBAT'TA BİLE BÖYLE BİR YASAĞA MARUZ KALMADIK"

Yeni Asya Medya grup avukatı Kadir Akbaş, 28 Şubat'ta bile böylesi bir yasakçı uygulamaya maruz kalmadıklarını açıklayıp, "28 Şubat döneminde bile risale yayıncılar böyle bir uygulama ile karşı karşıya kalmadılar. Bediüzzaman Hazretleri risaleleri kendi malı gibi görmemiş. Defaatle Kur-an'ın malı demiş. Bugün risalelerle ilgili getirilen her engelleme Kur-an'ın hukukuna tecavüzdür." dedi...

07 Mayıs 2014 18:26
DİĞER HABERLER