Rusya'nın önemli Gazetelerinden Kommersant Erdoğan'ın Azerbaycan ziyaretini yorumladı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’ın Bakü ziyareti, ve Şuşa gezisi Rus basınında geniş yankı buldu.
Rusya’nın amiral gemisi Kommersant gazetesi, konuya ilişkin yayınladığı haberinde, Erdoğan’ın Bakü’den Ermenistan’a seslendiğini, özellikle Zengezur koridoru oluşturma projesiyle ilgili olarak Özerk Nahcivan’ın Ermenistan toprakları üzerinden geçerek Azerbaycan’a bağlayacak olan koridorun açılması için Erivan’ın Bakü'nün taleplerini dinlemeye devam ederse, muazzam ekonomik faydalara sahip olacağı sözlerine vurgu yapıyor.
Rusya’nın Ermenistan ile olan askeri ittifakına karşılık, Azerbaycan-Türkiye askeri ittifakı yapıldı
İki ülke arasında imzalanan Türk-Azerbaycan Şuşa Deklarasyonu’nun bölgede olası çatışmaların yeniden yaşanması durumunda Ermenistan’ın Bakü ve Ankara'dan ortak ve güçlü bir yanıtla karşı karşıya kalacağını deklare ettiğinin altını çiziyor.
Azerbaycan milletvekili Rasim Musabekov’un, Kommersant'a verdiği röportajını haberine taşıyan gazete, Rusya’nın Ermenistan ile olan askeri ittifakına karşılık, Şuşa Deklerasyonu ile artık Azerbaycan-Türkiye askeri ittifakının yapıldığı yorumuna vurgu yapıyor.
Rasim Musabekov, Türkiye bir NATO üyesi olmasına rağmen, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ittifakın aslında NATO ile bütün bir ittifak olarak görülmemelidir ifadelerini kullanıyor ve ekliyor;
“Türkiye oldukça bağımsız bir NATO üyesi. Brüksel Türkiye için böyle yeni bir rolü kabul etmiş görünüyor. Türkiye bağımsız olarak Afganistan'daki misyonunu sürdürmeye hazırlanıyor. Suriye ve Libya'da bağımsız hareket ediyor. Katar'da askeri üs kurdu. Eh, ABD'nin büyük hoşnutsuzluğuna rağmen Rusya'dan S-400 kompleksleri satın aldı ve Akkuyu'da nükleer santral kuruyor. Yani Azerbaycan ve Türkiye'nin birliği NATO ile ilgili değil.”
Şuşa Bildirgesinin bir nevi Rusya'yı kontrol altına alma işlevi göreceğini, Rusya’nın Ermenistan ile askeri ittifakı şimdi Azerbaycan ve Türkiye arasındaki benzer bir ittifakla dengeleneceği iddiasında bulunan Musabekov, sözlerine "Azerbaycan'ın Rusya ile ve Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin doğası, çatışma anlamına gelmez" ifadelerini ekliyor.
Şuşa Deklarasyonu metnine göre: ”Üçüncü bir devlet veya devletlerden Türkiye ve Azerbaycan'a yönelik bir tehdit veya saldırı olması durumunda" taraflar "bu tehdidi veya saldırganlığı ortadan kaldırmak için ortak istişarelere" başlayacaklar.
Bildiride, "Bu yardımın hacmi ve şekli acil görüşmelerde belirlenecek, ortak eylemler için savunma kabiliyetinin sağlanmasına karar verilecek ve silahlı kuvvetlerin kuvvetlerinin ve komuta yapılarının koordineli faaliyetleri düzenlenecek" deniliyor.
Ayrıca belgede "tarafların Güvenlik Konseylerinin ulusal güvenlik konularına adanmış ortak toplantılarının düzenli olarak yapılması" ifadeleri yer alıyor.
Rus gazetesi haberinde ayrıca deklerasyonun yayınlandığı gün, Azerbaycan’ın en etkili yetkililerinden biri olan - Cumhurbaşkanlığı Dış Politikadan Sorumlu Yardımcısı Hikmet Hacıyev’in Türkiye'nin de üyesi olduğu Kuzey Atlantik İttifakına şükranlarını sunduğu açıklamasına vurgu yapıyor.
“Azerbaycan, NATO'nun uluslararası barış ve güvenliği sağlama ve sürdürmedeki aktif rolünü memnuniyetle karşılamaktadır. Azerbaycan, mevcut anlaşmalar çerçevesinde ortaklığın temel ilkelerine bağlıdır” ifadelerine dikkat çekiyor.
"Azerbaycan, Kremlin'in gözünde her zaman belirli bir ayrıcalıklı konuma sahipti" ifadelerini kullanan Rusya Bilimler Akademisi Ekonomi Enstitüsü'nde araştırmacı olan Rus bölge uzmanı Aleksandr Karavaev, ‘görünen o ki Moskova olası riskler açısından bu ittifakı kabul edilebilir görüyor ve Sovyet sonrası alanda tekel kontrolünü sürdürmek için bir şekilde güç devşirme politikası uyguluyor. Zaten bu yaklaşım genellikle Rus dış politikası modeline uyuyor.’ İfadelerini kullanıyor.
Rus uzmana göre, “Moskova, kendisi için gerçekten önemli olan şeyler üzerindeki kontrolü güçlendirmek, çevresel konularda boyun eğmeye hazır.”