Uluslararası Valdai Düşünce Kulübü çerçevesinde Malta adasında düzenlenen 'Ortadoğu sorununun çözümü için senaryo ve modeller' konulu konferansın son oturumunda Rusya'nın rolü konuşuldu.
ABD'nin barışçıl çözümde başarısız olduğu ve sürece zarar verdiği, Rusya'nın etkisini artırması gerektiği, Türkiye'nin bölgede barış sürecine dahil edilmesi gerektiği ve özellikle İsrail'de yaşayan Rusya göçmeni Yahudilerin barışa katkı sağlanmalarının önünün açılması istendi.
Kapanış konuşmasını yapan Rusya Eski Başbakanı Yevgeni Primakov tüm teklifleri dikkate alarak cevap vermeye çalıştı. Öncelikle Ortadoğu çözümü için kurulan Ortadoğu Dörtlüsü'nün genişletilmesi gerektiğini kabul eden Primakov, konferansta dile getirilen ABD'nin saf dışı bırakılması fikrinin yanlış olduğunu belirtti. Primakov, "Belki ABD Ortadoğu sorununun çözümünü tekeline alarak çıkmaza girdi, ancak ABD'yi barış sürecinin dışında bırakmak yapıcı sonuç vermez. ABD'nin süreci tekeline alması ile ABD'nin süreçte yer alması arasında büyük fark var. Bence ABD Cumhurbaşkanı Barack Obama için de Dörtlüde yer almak çok faydalı olacak. Garip gelebilir ama öyle. Çünkü eminim Obama da oluşan durumdan çıkış yollarının arayışında" dedi.
Rusya'nın Ortadoğu'da aktivitesini artırmasından yana olduğunu kaydeden Primakov, "Fakat şunu söylemek istiyorum Rusya'nın İsrail'de yaşayan Rus kamuoyuna etki edebileceğine inanmak gerçek dışıdır. İstenilen bir şeydir ancak gerçekte öyle değil. Bazı İsrail vatandaşları bizimle kültürel ya da vatansever duyguları ile bağlı olabilir" şeklinde konuştu.
İsrail'deki Rus kamuoyu hakkındaki konuşmasında İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman'a sert çıkan Primakov, "Mesala şu anda hiç aklıma alamayacağım bir konu var: Lieberman gibi bir insanı nasıl etkileyebilirsiniz? Nasıl değiştirebilirsiniz onu? Çok iyi Rusça konuşuyor, Moldovya'da doğmuş, Çekhov ve Dostoyevski hakkında rahat yorum yapabiliyor. Ama bununla birlikte onun normal adam olmasını zorlamak, sorunun çözülmesi konusunda, mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Terör konusuna da değinen Primakov, uluslararası terör ile mücadelenin tüm dünyada gerekliliğine vurgulayarak, "Bunun için öncelikle Müslüman kılığına giren terörist ile İslam'ın ayırt edilmesi gerekiyor. Dünyada bir çok Müslüman radikalliğe karşı. Dünyada İslama olan ilginin artması ile birlikte, maalesef, altını çiziyorum maalesef, bir çok aşırılıkçı görüşlü insanlar da yükselmeye çalışıyor. Aslında orta yönlü, gerçek İslam taşıyıcı Müslümanlar bu aşırılıkçılarla mücadelede yetersiz kalıyor" diye konuştu.