Sözcü Gazetesi, Danıştay saldırısıyla ilgili skandal bir habere imza attı. Gazete, Sabah Gazetesi'nin 3 Nisan 2014 tarihli haberini "Danıştay saldırısında cemaat izi-Danıştay dosyası yeniden açılıyor" başlığı ile tekrar yayınladı.
Haberde, Sabah'ın haberi gibi Danıştay Saldırganı Alparslan Arslan'ın Kemalettin Gülen'in arkadaşı olduğu iddia edilerek algı operasyonu yapıldı. Sözkonusu iddia, 9 yıldır Ergenekon sanığı Doğu Perinçek'in Aydınlık gazetesi tarafından dile getiriliyordu. 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının ardından da iktidara yakın gazeteler sürekli gündemde tutuyor. Oysa, deliller ve Yargıtay'ın kararı, Danıştay saldırısının Ergenekon terör örgütünün bir eylemi olduğunu açıkça ortaya koymuştu.
17 Mayıs 2006 tarihinde, Alparslan Arslan tarafından Danıştay 2. Dairesi'ne gerçekleştirilen silahlı saldırının hemen ardından Arslan olay yerinde yakalandı. Arslan'ın üzerinde olay yerinde yapılan ilk aramada dönemin İşçi Partisi yayın organı Ulusal Haber basın kartı ve Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği ibareli kartvizit ele geçirildi. Arslan'ı azmettirmekle suçlanan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin saldırıdan birkaç gün sonra yakalandı, ifadesi alındı ve ardından serbest bırakıldı. Ancak Poyrazköy'de ele geçirilen el bombalarının ardından Tekin bu kez Ergenekon kapsamında tutuklanarak cezaevine konuldu. Yapılan incelemelerde, Tekin'le Alparslan'ın saldırıdan önce 35 kez görüştüğü belirlendi. Arslan'ın ayrıca, Raif Görüm'ün kullandığı hatla 2, Osman Yıldırım'ın hattı ile 746, Ayhan Parlak'ın hattı ile 108, Yusuf Görüm'ün kullandığı hatla 11, Erhan Timuroğlu'nun hattı ile 10, Muzaffer Tekin ve Ertuğrul Yılmaz bağlantılı Ayhan Parlak ile 108, Sedat Peker'in liderliğini yaptığı grubun üyesi İbrahim Cingi ile 94 kez konuştuğu ortaya çıktı.
İddianameye göre Tekin'le Arslan, telefon trafiğinin dışında, defalarca yüz yüze görüştüğü gibi bilinmeyen telefonlar aracılığıyla irtibatlarını sürdürdü. Arslan'ın ortakları arasında Tekin'in de bulunduğu Doğuş Faktoring'in avukatı olduğu tespit edildi. Tetikçi Arslan'ın, Ergenekon sanıklarından Hüseyin ve Rasim Görüm'ün de avukatlığını yaptığı öğrenildi. Alparslan Arslan'ın Kadıköy'deki bürosunda yapılan aramada 16 sayfalık Ergenekon ibareli bilgisayar çıktısı doküman bulundu. Dokümanın ‘Lobi' ve ‘Ergenekon' başlıklı temel Ergenekon belgeleriyle aynı içerikte olduğu belirlendi. Danıştay davası azmettiricilerinden Osman Yıldırım, Danıştay ve Cumhuriyet'e saldırı kararını 27 Nisan 2006 tarihinde Alparslan Arslan ve Veli Küçük'le yaptıkları bir toplantıda aldıklarını açıkladı. Yıldırım'ın ifadelerine göre, bombaları Veli Küçük verdi. Cumhuriyet'e bomba olayının faili olan Bedirhan Şinal ve Arslan'ın banka hesaplarında saldırılardan sonra ciddi para artışı gerçekleştiği de tespit edildi.
Danıştay davası azmettiricilerinden Osman Yıldırım, Danıştay ve Cumhuriyet'e saldırı kararını 27 Nisan 2006 tarihinde Alparslan Arslan ve Veli Küçük'le yaptıkları bir toplantıda aldıklarını açıkladı. Yıldırım'ın ifadelerine göre, bombaları Veli Küçük verdi. Yıldırım, değişik zamanlarda verdiği ifadelerinde şu açıklamalarda bulundu: “Veli Küçük'ü 1993'ten beri tanırım. Veli Küçük ile Alparslan Arslan'ın İstanbul Üsküdar'da bulunan Katibim Restoran'ın yanındaki çay bahçesinde buluştuklarını biliyorum, zaman zaman ben de yanlarında bulundum...Arslan'ın bekar arkadaşlarının kaldığı bu evde Muzaffer Tekin, Alparslan Arslan, Oktay Yıldırım ile birlikte tanımadığım 10 - 15 şahıs vardı. Muzaffer Tekin burada üç adet el bombasını yanında koruması gibi duran bir kişiye yan odadan getirterek ‘Bunlar Cumhuriyet gazetesine atılacak. Rahat ol, kimse ölmeyecek. O şekilde olsun. İş bitince sana 500 bin dolar para vereceğiz. Senin attırdığın kişilere vereceğin paraya karışmayız' dedi. İki adet el bombasını alıp cebime koydum, bir tanesini de Alparslan Arslan çantasına koydu.”
Davayı Ankara'da gören Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görmediği bu bağlantılar sebebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. Danıştay davasında sanıklar hakkında mahkemeye gönderilen belgeler dışında, Ergenekon soruşturmasına ait tüm belge ve beyanların getirtilerek yeniden bir karar verilmesini istedi. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi yerel mahkemenin kararının bozarak dosyada örgüt iddialarının araştırılmasını istedi.
Zaman