“Yeni Türkiye”de benim muradım;

Kimse tek başına “güç” olmamalı.

Yürütme, yasama kolum, kanadım;

Yargıya dayatma hiç olmamalı.

“Yeni Türkiye”de bizim öncüler,

Mutedil olmalı, “uç” olmamalı.

Adaletten dökülmesin inciler,

Hukukun niyeti “öç” olmamalı.

Mahir sayılıyor millete çöken,

Mezarlıkta meyyit dişini söken.

Hırsızlık çok büyük meziyet iken,

Hırsız yakalamak suç olmamalı.

Kızan olur kardeş, inme derine;

Çare ara önce kendi kirine.

Taşlar oturmalı yerli yerine,

Lâkin, vakit de çok geç olmamalı.

İçlerine düştü bir korku, sızı;

Kesildi tekmenin, yumruğun hızı;

Merkel karşısında sessiz bir kuzu,

Vatandaşa karşı koç olmamalı.

Düşman olan elbet kuracak pusu,

Nedir bizdeki bu gaflet uykusu.

Herhalde birinin var bir korkusu,

Böyle tek taraflı maç olmamalı.

Fukara girmişken ekmek cengine,

Bunlar, sefasının peşinde gene.

Nalıncı keseri yontar kendine,

Gözler bu kadar da aç olmamalı.

Uzaktan davulun sesi hoş çıkar.

Garibin bahtına kara taş çıkar.

Aç gözlünün hayalleri boş çıkar.

Böylesi başlara taç olmamalı.

Salim, tövbekâra Yaradan yardır.

O’nun, hudutsuz bir rahmeti vardır.

Zarardan ne zaman dönersen kârdır.

Kabahat ikiyken üç olmamalı…

Şahinoğlu, gene konuşma erken.

Gel seyret, kediler ciğeri yerken.

Sen iki, üç kere istiğfar derken,

Ahrete tövbesiz göç olmamalı.

Bu defa bir zorlama türü olan “dudak değmez” atışma yapalım. “Leb değmez” ya da “iğne batmaz”da denen bu türde, içinde ”m, b, p, f, v” harfleri olmayan kelimeler kullanmak mecburiyetindeyiz. Bu atışmayı videodan seyrederseniz iğnenin dudağımıza batıp batmadığını görürsünüz.

Al iğneyi sen ağzına,

Sonra hakikati söyle.

Kızan olursa sözüne,

Hayır, hasenatı söyle.

Her şeyden önce o gelir,

Sağlığı, sıhhati söyle.

İnsanın kendiyle olur,

Sen gerçek cihatı söyle.

Lügat açık olsun gayet,

Sana gülerlerse şayet,

Diyeceksin ki nihayet,

Tükenen hayatı söyle.

Dünya kuştur, elden kaçar.

Gönülde yaralar açar.

Hayat ne ki! Gelir geçer,

Ötede rahatı söyle.

İyilik yakışır sana,

Sözü iyi anlasana,

Ne ‘han’a, ne de sultana,

Kalan kâinatı söyle.

Tetkik eyledin derince,

Sırları yerli yerince,

Keskin kılıç, kıldan ince,

Geçersen Sırat’ı söyle.

Saltanat didükleri ancak cihân gavgasıdur;

Olmaya baht u saâdet dünyada vahdet gibi.

                                                       Muhibbî

Bu haftaki dörtlüğümüzün ilk iki dizesi:

Âlimle ârifin farkı ne ola?

Biri bilir, biri sezer diyorlar.

........................................

........................................

Kolay gele…