İzmir Aliağa Ceza İnfaz Kurumu‘nda (Şakran Cezaevi) Hizmet Hareketi’nden tutuklu olanlara yönelik yeni bir baskı metodu başladı.
Uyuşturucu, cinayet, yaralama, hırsızlık benzeri suçlardan tutuklu ya da hükümlü olanlar, siyasi tutukluların bulunduğu koğuşlara yerleştirilmeye başlandı.
Cezaevi Müdürü Yusuf Altun’un talimatıyla uygulama bu hafta içinde aniden başlatılırken, adli tutuklular özellikle Hizmet Hareketi’ne mensubiyet nedeniyle tutuklananların koğuşlarına yerleştirildi.
“SİZİ RAHATSIZ ETMEK İÇİN GELDİK”
Şakran Cezaevi’nin T3 bölümünde yaşananlarla ilgili tutuklu yakınlarının verdiği bilgiye göre, bu hafta içi bir koğuşa 5 adli suçlu gönderildi. Adli hükümlü/tutukluların içeri girdiklerinde ilk cümleleri “Sizi rahatsız etmek için geldik” olurken; ilk uygulamaları ise daha önce koğuşta kalanların yataklarına yerleşme oldu.
AMAÇ BASKI VE CEZA
Uyuşturucu ve cinayet gibi suçlardan tutuklu ya da hükümlü bulunanların siyasi tutuklularla aynı koğuşa konulması 12 Eylül döneminden miras. Koğuş içi şiddet, tutukluları birbirine kırdırma ve koğuş içi baskı mekanizmaları 12 Eylül döneminde siyasi tutukluların kaldıkları koğuşlarda hayata geçirilmeye çalışılmıştı.
Kenan Evren dönemindeki bu uygulamanın diğer bir amacı ise koğuşlarda olay çıkartılması. Bugüne dek Şakran Cezaevi’nde Hizmet gönüllülerinin kaldığı koğuşlardan hiçbirinde olay çıkmadığı belirtiliyor. Koğuşta herhangi bir olay çıkması durumunda çeşitli disiplin cezaları uygulanabiliyor. Açık veya kapalı görüş hakkının iptali, mektup ve kitap haklarının iptali, tecrit ya da süngerli hücreye alınma gibi uygulamalar bunlardan bazıları.
İzmir Aliağa Ceza ve İnfaz Kurumu’ndaki bu uygulamanın sadece erkek koğuşlarında olmadığı, kadın koğuşlarına da yayıldığı belirtiliyor. Hizmet Hareketi tutuklularının bulunduğu koğuşlara su verilmemesi, hastane hakkının kullandırtılmaması, diğer tutukluların kullanabildiği hakların kısıtlanması sıkça görülen uygulamalar.