Salih Mirzabeyoğlu yeniden hakim karşısında

Salih Mirzabeyoğlu yeniden hakim karşısında
İBDA/C davasından hükümlüyken yeniden yargılanmasına karar verilen ve kamuoyunda 'Salih Mirzabeyoğlu' olarak bilinen Salih İzzet Erdiş yeniden hakim karşısına çıktı.

İBDA/C davasında yeniden yargılanan ve kamuoyunda Salih Mirzabeyoğlu olarak bilinen Salih İzzet Erdiş örgüt kurmadığını, kimseye talimat vermediğini söyledi. Örgüt üyesi olduğu belirtilen kişilerin kendisine neden ‘kumandan’ dedikleri sorusunu 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e ‘baba’ denmesiyle savundu. 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan duruşmaya sanıklar Salih İzzet Erdiş ve Saadettin Ustaosmanoğlu ile avukatları katıldı. Savunma yapan Erdiş, örgüt kurduğu iddialarını yalanladı. Kimseye de talimat vermediğini savundu. Kendisinden etkilenip eylem yaptığı belirtilen kişileri de tanımadığını ifade etti. 

Mahkeme başkanı, İBDA/C üyesi olduğu belirtilen kişilerin neden kendisine ‘kumandan’ dediğini sordu. Salona gelenleri gösteren Erdiş, “Bu kadar insan toplanmış. Ben kimlik kontrolü yapamam. Şimdi bunlar ne oluyorlar? Resmi bir yere de girmişler. Kumandan bir lakap. Ben kendim de takmadım. Süleyman Demirel’e de baba diyorlardı. Gerçekten çocuğu olan biri değildi, bir lakaptı.” dedi.

Tutuklu olduğu dönemde telegram yöntemiyle zihninin kontrol edildiğini ileri süren Erdiş, bunun etkilerinin hala sürdüğünü söyledi. 

Sanık Saadettin Ustaosmanoğlu da o dönemler yayın evinde çalıştığını, yaptıkları eylemlerin tamamen legal olduğunu ifade etti. Aynı şeyleri bugün de yaptıklarını kaydetti.

Duruşmada, daha önce İBDA/C dosyasından yargılanıp ceza alan veya beraat eden 3 kişi tanık olarak dinlendi. Tanıklar Erdiş’in kitaplarını okuduklarını, eylem yaptıkları iddiasıyla yargılandıklarını, ancak kendilerine yüklenen eylemleri yapmadıklarını savundu. Erdiş’ten talimat almadıklarını da ile sürdüler.

Ergenekon sanığı Okan İşgör de tanık olarak dinlendi. Jandarmanın muhbir olarak kendisini cezaevinde Erdiş’in yanına koyduğunu ileri süren İşgör, örgütün yapısını, talimat verilip verilmediğini tespite çalıştığını anlattı. Sonradan Erdiş’in yanına konan diğer tutukluların Erdiş’i önceden tanımadıklarını fark ettiğini anlatan İşgör, talimat verildiğini de görmediğini kaydetti. 
Ankara savcısı Serdar Coşkun’un kendisini çağırarak örgüte ilişkin bilgi vermesini istediğini, can güvenliğinin sağlanacağını söyleyen İşgör, 7 sayfa ifade verdiğini belirtti. Ancak kendisine verilen sözlerin tutulmadığını söyleyen İşgör, can güvenliğinden endişe ettiği için de daha fazla konuşmayacağını söyledi. 

İfadelerin ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme, iki sanığın da duruşmaya gelme zorunluğunu kaldırdı. Erdiş’in yurt dışına çıkış yasağını kaldıran mahkeme, duruşmayı erteledi. 

GEÇMİŞ

Dönemin İstanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, 2 Nisan 2001'de Mirzabeyoğlu'nu "Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak" suçundan idam cezasına çarptırmıştı.

Aynı dava kapsamında yargılanan Saadettin Ustaosmanoğlu ve Mehmet Fazıl Aslantürk'e de 'yasa dışı örgüt üyesi olmak' suçundan 18'er yıl ağır hapis cezası veren mahkeme, 'yasa dışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmekle' suçlanan tutuksuz sanık Hüsnü Göktaş'ın dosyasını ise yasa gereğince ertelemişti.

Mirzabeyoğlu hakkındaki idam cezası, 23 Eylül 2002'de uyarlama yapılarak müebbet ağır hapis cezasına çevrilmişti. 30 Kasım 2004'te yine uyarlama ile ağırlaştırılmış müebbet ağır hapse dönüştürülmüştü.

2005 yılında 5237 sayılı yeni TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine lehe hükümlerin uygulanmasına karar verilmişti. Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasındaki 'ağır' kelimesi çıkartılarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de Mirzabeyoğlu, Ustaosmanoğlu ve Aslantürk'e verilen cezayı onamıştı.

İdam cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilen ve 16 yıl cezaevinde kalan Mirzabeyoğlu'nun avukatı Hasan Ölçer, İBDA/C davasının arşiv dosyalarına bakmakla yükümlü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 27 Haziran 2014'te başvurarak yeniden yargılama talebinde bulunmuştu. Ölçer, müvekkilinin özellikle 28 Şubat döneminde yapılmış hukuksuzlukların sembol ismi olduğunu savunmuştu.

Mahkeme, 22 Temmuz 2014'te Mirzabeyoğlu'nun yeniden yargılanmasına ilişkin talebi kabul etmişti. Tahliye kararı da veren mahkeme, "Mirzabeyoğlu'nun tutuklulukta ve infazda geçirdiği süre ile kaldığı bu sürenin uzun olması ve telafisi güç mağduriyetlere yol açma ihtimalini." gerekçe göstermişti.

(CİHAN)

07 Ocak 2016 17:48
DİĞER HABERLER