TMMOB Makina Mühendisleri Odası sanayicinin satışların yüzde 70'ini işletme dışından temin ettikleri makine-teçhizat, hammaddeye ayırdığı, içeriden katma değer katkısının ise yüzde 30'un altına düştüğünü bildirdi.
Odanın hazırlandığı 'Sanayinin Sorunları ve Analizleri' konulu araştırma raporu yayımladı. Hazine Müsteşarlığı ve İstanbul Sanayi Odası verileri kullanılarak gerçekleştirilen araştırmada sanayinin ürettiği ve satışa sürdüğü ürünlerde dış katkıların ağırlık taşıdığı, şirketlerin katkıları satış gelirlerinin yüzde 30'una bile ulaşamamakta olduğu kaydedildi.
Raporda satış gelirlerinin yüzde 70'i makine-teçhizat, ara malı, yarı mamul, enerji alımına gittiği, bu sonucun oluşumunda iktidarların, son 13 yılda da AK Parti iktidarının izlediği sanayiyi umursamayan, düşük kur ve neoliberal dış ticaret politikalarının etkili olduğu tespiti aktarıldı.
Raporda öne çıkan diğer noktalar şöyle ifade edildi:
"Düşük döviz kuru, yerli üretim yerine, ithalatı cazip kıldıkça, daha önce içeride üretilen, içeriden tedarik edilen birçok makine-teçhizattan ara malı, ham maddeye kadar girdi, enerji, ithal yoluyla temin edilmiştir. 2004 yılında o yılın milli gelirinin yüzde 25'i tutarında olan 97,5 milyar dolarlık ithalat, 2014 yılında 242 milyar doları aşmış ve milli gelire oranı da yüzde 30'u geçmiştir. İSO verilerinden yapılan araştırmaya göre, 2014 yılında net satış gelirleri 272 milyar TL'ye ulaşan en büyük 255 sanayi firmasının satış hasılatında, firma bünyelerinde istihdam edilen 354 bin işçinin ürettiği değer yaklaşık 81 milyar TL dolayında kalmış ve işletmenin katma değer katkısı satışlar içinde yüzde 30 dolayında gerçekleşmiştir. Yine İSO'nun ikinci 500 sıralamasındaki firmalar arasında brüt katma değer/net satış oranı 2014'te yüzde 22'de kalmıştır. 2014 İSO en büyük 500 sanayi firması verileri, sektörel olarak bakıldığında, sanayi firmaları satışlarında yerli üretim payının en yüksek olduğu sektörlerin madencilik ile "savunma" ve çimento-cam sektörleri olduğu; üretimin satışa katkısının düşük seyrettiği sektörlerin ise montajcı özellikteki otomotiv, beyaz eşya, elektrikli cihaz ile demir-çelik, kimya sektörleri olduğu görülmektedir. Bu sorunun aşılması bir dizi mikro ve makro politika değişikliklerine gidilmesini gerektiriyor. Makro düzeyde, daha gerçekçi bir döviz kuru politikası ve kaynak kullanımı rasyonalitesi ile birlikte, sanayiyi yıkıcı dış rekabetten koruyacak dış ticaret önlemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Bunun yanında, yerli girdi, enerji üretimi ve tedarikinin özendirilmesi, işletme içi katma değer katkısının net satışlara ortalama olarak ilk elde yüzde 30'lardan yüzde 40'lara, giderek yüzde 50'lere kadar çıkarılmasını mümkün kılacak kamu desteklerine başvurulması; işletmelerin de katma değeri artırıcı yönde mikro değişimler geçirmeleri gerekiyor."
CİHAN