HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Tahir Elçi'nin öldürülmesi ile ilgili, "Bu cinayetin aydınlanacağından şüphemiz var. Geçmişte topraklarımızda benzer acılar çok yaşandı. Hiçbirinin arkasından failler yakalanacak diye içimiz rahat uğurlayamadık. Çünkü bu devlet hiçbir zaman hepimizin devleti olmadı. Herkes devleti, kendi mülkü gibi kullandı. Tahir'i öldüren devlet değil, devletsizliktir." dedi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde dün öldürülen Tahir Elçi için Koşuyolu Parkı'nda cenaze töreni düzenlendi. Törende bir konuşma yapan Selahattin Demirtaş, Elçi'nin son nefesine kadar barışı savunduğunu vurguladı. "Allah hepimize böyle onurlu bir yaşam ve ölüm nasip etsin." ifadelerini kullanan Demirtaş, Elçi'nin, yatağında, yastığında ölmeyeceğini bilen kişilerden olduğunu söyledi.
ANKARA, BU ACIYI YÜREĞİNDE HİSSETMİYOR
Demirtaş, özetle şöyle konuştu: "Önemli olan nasıl öldürüldüğümüz değil, nasıl yaşadığımızdır. Bizler topraklarımızda çok acı gördük, kan gördük, savaşlar gördük. Her gün cenazeler kaldırdık, morg kapılarında büyüdük. Elbet topraklarımıza barış gelecek. Elçi'nin son sözleri bizim de sahipleneceğimiz barış bayrağıdır. Kan, savaş, ölüm istemedik. Topraklarımızda özgürce yaşamak istedik. Gerçekler yakıcıdır ama birilerinin söylemesi gerekir. Hakikati gizleyerek hiçbir yere ulaşamayacağımızı bilenlerdi Elçi. Bedel ödemek gerekir. Koşullar ne olursa olsun cesur olmayı gerektirir, rüzgarın estiği yola göre değil, her koşulda bedel ödemeyi gerektirir. Elçi, yumuşak bir yastıkta, kendi yatağında ölmeyeceğini biliyordu. Hepimiz çocuklarımız, torunlarımız yataklarında rahat ölsünler diye canımızı ortaya koyduk. Bizi bu şekilde korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Allah bir daha yoldaşlarımızın acısını çekmeye mecbur etmesin. Seni Allah'a emanet ediyoruz.
Tahir'i on binlerce faili belli karşılayacaktır. Her birinin acı tarihi bu topraklarda aynıdır. Tahir'i öldüren devlet değil devletsizliktir. Ankara'da bu acıyı yüreğinde hissetmeyen bir yönetim, anlayış var. Acıda bile ortaklaşamayan bir toplumu nasıl bir arada tutabiliriz. Çünkü biliyoruz ki bugün barış elçisi başkanımızın arkasından 'oh olsun' diyen on milyonlar da var. Tahir Başkan'ın mirası, emaneti, yükü ağırdır, ama halkımız bu ağır yükü taşırken tarihi sorumluluğu unutmayacak." CİHAN