Dün Karşı gazetesinden Emre Erciş'in kaleme alarak 1. bölümünü yayınladığı Selam Tevhid Kudüs Örgütüyle ilgili yazı dizisi bugünde çarpıcı bilgileri deşifre etmeye devam ediyor.
Selam Tevhid Örgütü bağlantıları nelerdir? Örgütün Türkiye yapılanması ve faaliyetleri neler? sorularına cevap veren Emre Erciş, yakın bir geçmişe kadar Emniyet'in 'terör örgütleri' listesinde yer alan ancak şimdi 'sözde terör' örgütü olarak adlandırılan Selam Tevhid Kudüs örgütü hakkındaki şok gerçekleri açıkladı.
Dünkü ilk bölümde örgütün kuruluşu, gelişimi, faaliyetleri ve yapılanmalarını ele almıştık bugün de ikinci bölümde örgüte nasıl silah ve mühümmat desteği verildiğini, İran gizli istihbarat servisi olarak bilinen 'Savama' ile olan bağlantılarını ve faaliyetlerini anlatmaya devam edeceğiz.
Dünkü yayınladığımız ilk bölümde son olarak, İran devlet görevlileri ile irtibata geçerek ülkemizde illegal faaliyetlerde bulunan örgüt mensuplarının gerçekleştirdikleri eylem ve çalışmaların 3713 sayılı kanun kapsamında (Terörle mücadele) değerlendirilmek üzere alındığını yazmıştık. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
ÖRGÜTÜN SİLAH VE MÜHİMMAT DESTEĞİ
İran gizli servisi “Savama” ile “Kudüs Ordusu” örgütü bazen birlikte, bazen de ayrı ayrı Türkiye’deki elemanlarına değişik kanallardan silah ve mühimmat desteği sağlamaktadır.
Bu malzemelerin Türkiye’ye girişi Türkiye-İran (Van ili çevresi) sınırından, Türkiye-Suriye (Hatay ili çevresi) sınırından gerçekleşmektedir.
Söz konusu silah ve mühimmatların, İstanbul’da teslim koşulu ile uluslararası silah kaçakçıları ile anlaşılarak ülkeye girişi yapılmaktadır.
ÖRGÜTÜN SAVAMA İLE BAĞLANTILARI
“Savama” İran gizli servisi istihbarat bakanlığı olarak bilinmektedir. İran devriminden sonra devrime karşı olanlar ile Şah yönetimi zamanında görevli olan kişilerin bazıları İran’dan kaçıp Türkiye’ye değişik yollardan gelerek yerleşmiştir.
“Savama”, İran’dan kaçan bu kişilerin bir süre sonra İran’a dönerek devrime zarar vereceğini düşünerek kaçan kişilerin bulundukları ülkelerde takibi, yakalanması veya öldürülmeleri yolunu prensip olarak kabul etmiştir.
Bu amaca yönelik olarak Türkiye’de İran rejimine benzer rejim kurmak faaliyeti gösteren İslami hareket, ‘’Hizbullah-İlim, Tevhid-Selam, Kudüs Ordusu Türkiye birimi” gibi örgütlerle ajanları kanalıyla irtibat kurmaktadır.
Kimi zaman diplomatik misyon elemanı olarak Türkiye’ye gönderilen ajanlar, Türkiye’deki örgüt temsilcileri ile kararlaştırdıkları örgüt evlerinde görüşme yaparken, kimi zaman da öldürme eylemlerine iştirak ederek sıradan insanlar gibi davranış sergilemişlerdir.
1990-1996 yılları arasında Türkiye’de İran rejim amaçlı örgütlerin İran’la bağlantılarını “Savama ajanı” olarak belirtilen Muhsun Karger Azat, Macit Shadkar, Muhammed Reza Behreuz Manasch sağlamıştır.
Eğitim için gönderilen elemanların masrafları İran’a gidinceye kadar Hasan Kılıç tarafından, İran’da ise “Savama ve Kudüs Ordusu” görevlilerince karşılanmaktadır.
Tahran, Şiraz, Kum, Meşhet bölgelerinde kurulmuş kamplarda Savama ve Kudüs Ordusu görevlilerince silah ve çeşitleri, patlayıcı madde kullanımı, sabotaj, adam kaçırma, gizlenme gibi konularda “15 gün ile 2 ay” arasında değişen süreli eğitim verilmektedir.
Kamplarda eğitime alınan kişilerin önceden askerlik yapıp yapmadığı, kimlik bilgisi, siyasi eğilimi, İran’daki rejime olan ilgisi, bilgi sahası gibi konularda özgeçmiş raporu adı altında hazırlanmış belge doldurulmaktadır. Eğitimlerin sonunda kendilerine faydalı olacak bazı vasıflı elemanlar ile ayrıca ilgilenilerek ilişkiler sıkı ve sürekli hale getirilmektedir. Bu tip elemanlar Türkiye’ye gönderildiklerinde ayrıca ziyaret edilerek ilişkiler devam ettirilmektedir.
Kudüs Ordusunun kontrolünde İran’da kurulan eğitim kamplarına komşu ülkelerden de eleman gönderilmektedir. Türkiye’den İran’a eğitim için gönderilen 3-4 kişilik küçük grupların İran’da Selahattin Eş ve Mehmet Ali Akbulut kanalı ile Nasır Takipur ve Muhammed Tahiri ile irtibatının sağlandığı tespit edilmiştir.
TÜRKİYE İÇİ YAPILANMASI
Türkiye’de önce küçük toplantılar halinde başlayan oluşumlar, sonradan önemli günleri anma toplantısı adı altında, daha da sonraları İslam adına savaşmak ve şehitlik temaları sık sık işlenerek Bosna, Lübnan, Filistin, Afganistan gibi yerlerdeki savaşları ele alarak kendi çevrelerinde bir topluluk oluşturmak faaliyetlerine girişmişlerdir.(Başörtüsü, türban konusu, Kudüs Günü anma toplantısı gibi)
Bu faaliyetlerin basın ve yayın yoluyla desteklenmesi düşünülerek bir taraftan dergi, gazete çıkartmak, diğer taraftan İran, Irak ve Mısırlı yazarların İran rejimi lehinde yazdıkları eserlerin tercüme edilerek topluma sunulması çalışmaları yapmaktadırlar.(Seyit Kutub, Hasan El Benna, Mevdudi,İmam Humeyni gibi)
Kudüs Ordusuna bağlı kişiler İran dışındaki ülkelerde bağlantı kurdukları insanlarla, istihbarat literatüründe “maskeleme” diye bilinen yöntemler kullanarak ticaret şirketleri, Cami yapımları, vakıflara destek sağlama gibi faaliyetlerde bulunmuşlardır. (İstanbul, Ankara, İzmir’de Şii’lerin gittiği Camiler oluşturma, Selam vakfına yardım, Denpa dış ticaret LTD şirketi ortağı İranlı Ahmet Gaysari. Mam dış ticaret şirketi ortağı İranlı Nasır Susarger, örneklerinde olduğu gibi.)
ÖRGÜTÜN KÜLTÜREL FAALİYETLERİ
1- Tevhid Dergisi
1989 yılından itibaren dergi içinde oluşturulan grupların kendi aralarında bir bağ tesisi için dini konular ana kaynak olmak üzere ev, mahalle ve Cami çalışmaları adı altında bir çalışma sistemi oluşturmuştur.
Bu toplantılarda Kur’an, Hadis ve İran rejimi lehine yönelik yazılmış yayınların tartışmaya açıldığı, İran rejime sempati sağlayacak ve güncel konuların da tartışıldığı bir ortam oluşturulmuştur.
Toplantılara katılan her kişi, dini konulara istekli olan başka kişilerin bu toplantılara gelmesi sağlamıştır. Bu yolla örgüte taraftar elemanlar kazandırılmıştır.
2- Akademi Tercüme Bürosu
Tercüme bürosu 1989 yıllarında Hasan Kılıç ve Mehmet Ali Tekin tarafından kurulmuştur.
Başlangıçta dini yayınların tercümesi yapıldığı halde çevre oluşturulduktan sonra Farsça-Türkçe tercüme bürosu haline getirilmiştir.
Burada İran’lı Ali Şeriati, Murteza Mütehari, Seyit Muhammed Hüseyin Beheşti, Seyyit Kutub, Hasan El Benna gibi yazarların İran rejimi lehine yazdıkları eserlerin Türkçe’ye tercüme edilerek yayına sokulması ve aynı zamanda İran rejimi lehindeki yorumlarını da katarak topluma dağıtımı sağlanmıştır. (Ali Şeriati’nin yazdığı “İslam Sosyolojisi” adlı eserin tercüme edilmesi gibi.)
3- Selam Gazetesi
Tevhid dergisinin kapanmasından sonra Hasan Kılıç tarafından çıkartılan gazete etrafında toplanan grubun İstanbul dışındaki illerde de bürolar ve temsilcilikler açtığı, bu yolla tanıtımını sürdürdüğü tespit edilmiştir.
Yayın kıstası olarak İran devrimi lehinde propagandaya yönelik faaliyeti esas almıştır. Selam büroları eğitim için İran’a gönderilen ve İran’dan Türkiye’ye gelen örgüt elemanlarının uğrak yeri haline gelmiştir.
EK1
ÖRGÜTÜN ASKERİ YÖNDEN FAALİYETLERİ
Kültürel faaliyetleri organize eden Hasan Kılıç tarafından Tevhid, Akademi ve Selam bürolarında oluşturulan gruplar, eğitim amacıyla İran’a gönderilmektedir.
Örgütün askeri birim faaliyetleri Tahran’da General Mansuri, İsfahan’da General Gulam Nuri, Meşhed’de General Safahi, Gazvin’de General Tabatabi, Bushehr’de General Karmani, Şiraz’da General Hamit Recai Nuri, Kum şehrinde ise General Mahsuni komutasında gerçekleşmektedir.
Örgüt yurt dışında görev yapacak olan şahısları çeşitli kamplarda eğitmektedir. Muntazari Kampı Kuzey İran’da, Cund-ul İmam (İmam’ın askerleri) kampı Esfahan’da, El Muntazariye kampı Şiraz’da, Beheşti kampı Kereç’de ve İmam Hüseyin kampı Ahvas bölgesinin batısında faaliyet göstermektedir.
Kudüs Kuvvetleri açıklanan teşkilat yapısı içerisinde İran’daki rejime karşı olan yönetimlere yönelik terörist faaliyetler icra etmek ve ona göre teşkilatlanmak, yurt dışındaki İran yanlısı hareketlere ve teşkilatlara parasal yardım dâhil her türlü desteği sağlamaktadır.
Özellikle İran topraklarında İslam devrimine karşı olanlarla mücadele etme görevini yerine getirmektedir.
ÖRGÜTÜN YURT DIŞI FAALİYETLERİ
İran’da devrimden sonra devrim muhafızları adlı birim kurularak bu birimin içinde devrimin korunması ve ihracı amaçlarına yönelik olarak faaliyet göstermek üzere yukarıda belirtildiği şekilde “Kudüs Ordusu” birimi de oluşturulmuştur.
Bu birim devrim ihtiyacına yönelik olup başta İslam’i toplulukları fazla olan ülkeler olmak üzere Asya, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinde teşkilatlanmıştır.
“Kudüs Ordusu” örgütü İran-Irak savaşı döneminde İran dışındaki düşman güçlere karşı istihbarat çalışması yürütmüş ve bu arada Türkiye topraklarında ki ABD üsleri, boru hatları, karayollarındaki yoğunluk, Türkiye-Irak sınırındaki giriş çıkışlar gibi konularda izleme faaliyetleri yapmıştır.
“Kudüs Ordusu” bir taraftan devrim sonrası İran dışına kaçan devrim karşıtı kişilerin takibi, yakalanması ve öldürülmesi gibi, İran dışındaki cinayetleri organize ederken diğer taraftan da İran’a komşu ülkelerde ki toplumlarda İslam dinini kullanarak İran devrimine sempatizan kazanma, bu ülkelerdeki İslami grup ve örgütlerle irtibata geçerek onları destekleme faaliyeti içine girmiştir.(Bosna, Lübnan, Kesmiş, Türkiye, Afganistan’da olduğu gibi)
“Kudüs Ordusu” adlı birimi 1980-1990 yılları arasında Muhammet Bager Zolkadra yönetmiş ve daha sonra yerine Kasım Süleymani adındaki şahıs geçerek aynı uygulamayı devam ettirmiştir.
“Kudüs Ordusu” içinde ele alınan her ülke için bir masa oluşturulmuştur. Türkiye masasının başında Ahmet Vahidi Ferdi adındaki şahsın görev yaptığı, onun yerine daha sonra Nasır Takipur ve daha sonra da Muhammed Tahiri adlı şahsın görevi devraldığı tespit edilmiştir.
TEBLİGAT TEŞKİLATI
İran devriminden sonra kurularak faaliyete geçen ve İran İrşat bakanlığı bünyesinde hareket eden bu birimin görevi, İran devrim yanlısı yazarların hazırladıkları ve İran rejiminin yayılmasını sağlayacak yayınların basılması, İran elçilikleri ve konsoloslukları kanalıyla İran dışındaki ülkelere gönderilmesi ve o ülkelerde kendi dillerine tercüme edilerek topluma sunulmasını amaçlamaktadır.
“Sazman-ı Tebligat” olarak’ta bilinen bu birimin Tahran ve Kum şehirlerinde merkez ve şubeleri bulunmaktadır. Bu birim bünyesinde “Mecme-i Ehli Beyt” ve “Mecme-i Tağrup” adlarında ayrıca gruplar oluşturulmuştur.
“Mecme-i Tağrup” Humeyni tarafından kurulmuş bir birim olup, amacı İslam mezheplerini birbirine yakınlaştırmaktır. Mısır’da Hasan El Benna bu birimin içerisinde görülmektedir. Şia ve Sünnileri yakınlaştırma faaliyeti yürütmektedir.
Bu faaliyet için amaçlanan ülkelerde tercüme büroları hazırlayarak o büroların başına İran devrim yanlısı kişilerin getirilmesini sağlamaktır. (2000-158 nolu soruşturma dosyası sanıklarından Adil Aydın, Mehmet Ali Tekin ve Talip Özçelik’in evlerinde polis tarafından ele geçirilen “İslam İnkılabının büyük rehberi-İmam Humeyni’nin İlahi Siyaset Vasiyetnamesi” ile Hüccet-ül İslam Seyyid Ali Hamaney’in yazdığı “Genel hatları ile Kur’an da İslami düşünce” isimli eserleri örnek verilebilir)
İSLAM ÇAĞRISI BİRİMİ
İran’da faaliyetini dergi çıkartarak devam ettiren birim, yayınlarını komşu ülkelere göndererek buralarda alt yapı hazırlama faaliyeti sürdürmektedir. (Hasan Kılıç bu tip dergilerin Türkiye’ye gönderildiğini polise verdiği ifadesinde itiraf etmişti)
EK 2
ÖRGÜTE AİT ELE GEÇİRİLEN MÜHİMMATLAR
Yasadışı Selam Tevhid Kudüs Ordusu Örgütü adına 2000 yılında başlatılan geniş çaplı soruşturma kapsamında örgüte ait olduğu çok sayıda silah, mühimmat ve bomba yapımında kullanılan malzemelere el konuldu.
Soruşturma kapsamında Ankara ve İstanbul emniyetleri tarafından başlatılan operasyonlarda yakalanan içlerinde Musa Koca, Abdülhamit Çelik, Hakkı Selçuk Şahin, Hasan Kılıç gibi isimlerin de bulunduğu şahısların yer göstermeleri sonucunda ele geçen silahların listesi şu şekilde emniyet kayıtlarına geçti.
EK 3
Selam Tevhid Kudüs Ordusuna ait ele geçirilen mühimmatların listesi :
1- 4 adet 9 mm çapında Parabellum tipi fişek atan, İsrail yapımı Uzi marka makinalı tabanca
2- 2 adet 9 mm çapında Parabellum tipi fişek atan, Alman yapımı MP-5 marka makinalı tabanca
EK 4
3- 7 adet 9 mm çapında Makarov tipi fişek atan, Macaristan yapımı PA-63 marka yarı otomatik tabanca
4- 3 adet 9 mm çapında Parabellum tipi fişek atan, İspanya yapımı STAR marka yarı otomatik tabanca
5- 2 adet 7.65 mm çapında İtalyan yapımı Mod.70, Baretta marka yarı otomatik Baretta marka tabanca
6- 3 adet 9 mm çapında Parabellum tipi fişek atan, Arjantin yapımı Browning marka yarı otomatik tabanca
7- 2 adet 7.65 mm çapında Çekoslavakya yapımı Mod.83.CZ marka yarı otomatik tabanca
8- 1 adet 7.65 mm çapında Çekoslavakya yapımı Vzor marka yarı otomatik tabanca
9- 2 adet 6.35 mm çapında Belçika yapımı Baby model, Browning marka yarı otomatik tabanca
10- 8 adet 7.65 mm çapında ispanya yapımı Llama marka yarı otomatik tabanca
EK 5
11- 50 adet ateşli silahlarda kullanılmaya uygun susturucu
12- Çeşitli çap ve silahlara ait 126 adet şarjör
13- 9 mm çapında Parabellum tipi 1641 adet fişek
14- 9 mm çapında Makarov tipi 510 adet fişek
15- ABD imalatlı her biri standart 590 gr ağırlığında 81 adet C-4 . Toplam ağırlığı 50.120 kg
16- Menşei tespit edilemeyen 25 adet tam boy 6 adet yarım halde toplam ağırlığı 15.588 kg olan C-4
17- 998 gr ağırlığında TM62 anti tank mayınına ait RDX-Aliminyum tozu
18- MKE üretimi yarım libre TNT kalıbı
19- Menşei tespit edilemeyen 148 adet normal infilak kapsülü
20- 36 adet ABD imalatı elektrikli infilak kapsülü
21- 49 adet sıra zamanlı menşei tespit edilemeyen elektrikli infilak kapsülü
22- 53 metre uzunluğunda menşei tespit edilemeyen saniyeli fitil
23- Doğu blok ülkeleri tarafından üretilen 8 adet Lav roketi
EK 6
Emniyet tarafından ele geçirilen bu mühimmatların bir kısmı emniyet arşivlerine kaldırılırken, saklanması tehlike teşkil eden mühimmatlar ise üzerlerinde yapılan fiziki ve kimyasal incelemelerden sonra, 06 Temmuz 2000 tarihinde bomba inceleme şube müdürlüğüne ait arazi içerisinde imha edildi.
EK 7
Selam Tevhid Kudüs Ordusu'nun bilinmeyenleri ile ilgili diğer bölümlerini siz değerli okuyucularımıza yarın aktarmaya devam edeceğiz...
Selam Tevhid Kudüs Ordusu Örgütü 1990-2000 yılları arasında Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Doç. Dr. Bahriye Üçok, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Prof. Ahmet Taner Kışlalı gibi bir çok aydının katledilmesine imza attı. Peki Örgütün sadece aydınlara yönelik eylemler yapmadığını, bir çok yabancı ülke bürokratlarına, bazı ulusal gazetelere, hatta Türkiye Diyanet Vakfı’nın kitap satış ofisine dahi, bombalı saldırılar düzenlediğini de söylesek.
Yarınki bölümde örgütün gerçekleştirdiği bazı kanlı eylemleri sizlere sunacağız...