Şimşek: Dış borcun önemli bölümü büyük şirketlere ait

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, devletin dış borcunun önemli oranda olmadığını vurguladı. Şimşek, "Borcun büyük bölümü büyük şirketlerin elinde. Borcun önemli bölümü halka açık şirketlerde. Ama ilginç bir şey var, halka açık şirketlerin varlıklarının aktiflere oranı yüzde 42. Borcun oranı Euro/doları alırsanız yüzde 30. Denge o denli kötü değil." dedi.

TÜSİAD 46. Genel Kurulu'na seslenen Şimşek, dış borç adına Türkiye'nin durumunun fena olmadığına da işaret etti. Şirketlerin kredibilitelerinin, dolar gelirlerinin bulunduğunu ve mali anlamda korunaklı olduğunu anlattı.

Şimşek, borçlanma ile ilgili önlemlerini de şöyle açıkladı:

"Şirketlere 'sermaye artışına gidin, sizi borçlanmış gibi ele alalım, o sermaye artışını gider olarak sunmanızı mümkün kılalım. Siz ticari faiz oranı ne ise ortalama o orandan her sene sermaye artışının bir bölümünü gider olarak sunup verginin bir bölümünden kurtulun. Hissedar bulun, sermaye arttırın' dedik. Bu, önemli bir makro ihtiyati adımdır. Çok tartışılmadı ama uygulamaya da girdi. Bu konuyu büyük şirketlerin mali müşavirleri not almıştır."

Ekonomiye değinen Şimşek, istihdamda ve gelir dağılımında olumlu bir tablo görüldüğünden söz etti.

Şimşek, "Gelir dağılımında başarı var. Türkiye yoksulluğu geriletti. 1 dolar, 2 dolar altında geliri olan yok. 4 dolar altı geliri olan da yüzde 1 seviyelerinde. Gelir dağılımında bir miktar iyileşme var ama alacağımız aşama çok." ifadelerini kullandı.

Vergilere temas eden Şimşek, şunları dile getirdi:

"Oranları indirdik. Gelir Vergisi'ni yüzde 35'e çektik. Kurum karları ile ilgili vergileri de... Yine KDV oranlarında en büyük oranımız yüzde 18. Avrupa'dan aldık bu vergiyi. Şu an bu vergide Avrupa'da en gerilerdeyiz. Efektif KDV de yüzde 14. Yani burada ve dolaylı vergilerde de indirim yapmışız."


Makro ve mikro sorunlardan dert yanan Başbakan Yardımcısı, şöyle devam etti:

"Dünya deflâsyondan söz ediyor, biz 10'a varan enflasyon ile karşı karşıyayız. Bu, ciddi tehdit. Neden? Enflasyon artışı büyümeyi aşağı çeker. Güçlü büyüme için enflasyonu ciddiye alıp kalıcı olarak ufak tek haneye çekmeliyiz. Bu ilk husus. Sorun ne? Sorun çok. 2015 itibari ile kurda artış var, lirada erime görüldü. Bir de gıda fiyatları sorun alanı. 2016'da görüntü ne şekilde? Merkez Bankası burada sorumlu. Kurum, 2016'da enflasyonu yüzde 7,5 e indireceğini dillendiriyor. Bunun için kurda istikrar olmalı, petrol fiyatları gerilemeli. Tabii gıda fiyatları burada bilinmeyen. Onunla ilgili tedbirler de alıyoruz. Ama kalıcı tek haneli enflasyon yapısal reformlarla mümkün."


2015 büyümesini yüzde 4 olarak tahmin eden Mehmet Şimşek, bu oranın 2016'da yüzde 4,5'i bulabileceğini bildirdi. Yüzde 5 seviyesini aşacak büyümenin reformlara bağlı olduğunu savundu.

Cari açıkta yüzde 10'dan yüzde 4'e gerileme olduğunu duyuran Şimşek, bu durumu petrol ve emtia fiyatlarına, tasarruf artışına dayandırdı.

Şimşek, Türkiye'nin orta gelir grubunu aşmak için yapısal reformlara yönelmesini tembihledi; "Reform yapmadığımız takdirde büyüme gerilerde olur, enflasyonda artış olur." uyarılarında bulundu.

Şimşek, reformların yüzde 60-65 oranında uygulanması halinde Türkiye'nin yüzde 5'i aşan oranda büyüyeceğini sözlerine ekledi.
CİHAN
11 Şubat 2016 15:19
DİĞER HABERLER